loading
close
SON DAKİKALAR

AKP’den MHP’ye bütçe ve seçim tuzağı

Can Ataklı
Tarih: 30.07.2015
Köşe: Günlük Yazılar

Can Ataklı; Ankara kulislerinde dolaşan söylentilere göre, MHP 'erken seçim' koşulu ile AKP’nin kuracağı bir hükümete razı.

Seçimin üzerinden iki ay geçti.

Saraydaki zatın “Önce Meclis Başkanlık Divanı belirlensin, anayasa gereği ondan sonra görevlendirme yapacağım” demesinin üzerinden de bir aya yakın süre geçti.

Zaten başbakan olan Davutoğlu, 13’ü seçilmemiş bakanlı hükümetiyle görevine devam ediyor.

Normalde işi sadece yenisi kurulana kadar bir tür “bekçilik” yapmak olan hükümet sanki arkasında büyük bir Meclis çoğunluğu varmış gibi Türkiye’nin en önemli kararlarını tek başına almaktan çekinmiyor.

Meclis de daha açılır açılmaz “çok yoruldu çocuklar” mantığı ile tatile girdiği için hükümete karışan görüşen de yok.

Lafta AKP ile CHP arasında bir tür koalisyon görüşmesi yapılıyor.

Ama eski Genel Başkan Deniz Baykal ne dedi “Ne koalisyon görüşmesi, tiyatro oynanıyor, Kasım’da erken seçime hazır olun.”

Bunu söyleyen kişi koalisyon görüşmelerini sürdüren partinin üyesi.

Nedense Genel Merkez’den en küçük bir tepki gelmedi.

“Kardeşim ne demek tiyatro, biz koalisyon için çalışıyoruz, koşullarımızı kabul ettirmeye çalışıyoruz” falan diyen de yok.

Ayrıca bu kadar önemli bir konuyu “tiyatro oynanıyor” diye hafife almak herhalde dünyanın her ülkesinde “parti suçu” olarak kabul edilir.

Söyleyen de disipline gönderilir.

O da yok.

Kişisel olarak başından beri söylüyorum; istediğiniz kadar koalisyon görüşmesi yapın. Karşı tarafın böyle bir derdi yok. Onlar Saray’a bakıyor.

Saraydaki zat ne zaman “Tamam oyunu bitirin, süre bitti, sıra seçimde” diyene kadar Davutoğlu sözde çalışmaları sürdürür sonra da gider görevi saraya iade eder.

Şimdi “O zaman sıra Kılıçdaroğlu’na gelir, Cumhurbaşkanı görevi ona vermek zorunda” diyenler çıkabilir.

Bunu kimse beklemesin.

Saraydaki zat hiçbir koşulda görevi Kılıçdaroğlu’na vermez.

“Ne demek vermez” demeyin sakın.

Vermez işte.

Çünkü elinde veri var.

AKP CHP ile kuramadığına göre, sıra CHP’ye gelince AKP ile kurması zaten mümkün değil.

MHP “hiçbir koalisyona girmeyeceğini, milletin kendisine muhalefet görevi verdiğini” çoktan açıkladı.

Bu nedenle dıştan HDP destekli bir CHP-MHP hükümeti de teknik olarak mümkün değil.

CHP-HDP ise zaten yetmiyor.

Bu durumda saraydaki zat “Hükümetin asla kurulamayacağı anlaşıldığından seçimleri yenileme kararı aldım” demesi çok basit.

Bunun için sadece sürenin dolmasını bekleyebilir. O güne kadar Davutoğlu oyalar, süre dolar iş biter.

Başından beri yazdığım gibi Kasım’da bir erken/tekrar seçim olasılığı çok yüksek.

Ancak şimdi Ankara kulislerine hakim bazı dostlarımdan aldığım bilgilere göre, saraydaki zat Kasım yerine Mart’ta yapılacak bir seçimi daha tercih ediyormuş.

Bunun için de MHP ile çok ciddi bir görüşme trafiği yaşanıyormuş.

MHP’nin çok etkili isimlerinden biri “Bahçeli’nin önemli bir adamı son bir ayda en az 4 kere saraya gitti ve Cumhurbaşkanıyla görüştü” dedi.

Bu durumda bir AKP-MHP hükümeti mi kurulabilir?

Hayır. MHP o konuda sözünün eri. Koalisyona girmeyecek.

AKP’nin kuracağı hükümete güvenoyu da vermeyecek.

Sadece AKP hükümetinin düşmesi için yapılacak bir güven oylamasında “evet” vermeyecek.

Bilmeyenler için kısa bir bilgi vereyim.

Bir hükümetin kurulması için yapılacak güven oylamasında salt çoğunluk olan 276 aranmıyor.

Anayasaya göre hükümetin onaylanması için yapılan oylamada “katılanların bir fazlası”nın oyu yetiyor.

Ancak hükümetin düşürülmesi için 276 oya ihtiyaç var.

Ankara kulislerinde dolaşan söylentilere göre, MHP “erken seçim” koşulu ile AKP’nin kuracağı bir hükümete razı.

MHP AKP’nin kuracağı hükümetin oylamasına katılmayacak. Böylelikle hükümet 257 AKP milletvekilinin oyuyla güvenoyu almış olacak.

Seçime kadar geçen sürede eğer CHP veya HDP hükümeti gensoru ile düşürmeye çalışırsa, MHP bu oylamalara da katılmayacak ve AKP hükümetine karşı güvensizlik oyu hiçbir şekilde 276’nın üzerine çıkamayacak.

(Parantez açayım, bazı AKP milletvekilleri kendi hükümetlerine güvensizlik oyu verirse o ayrı tabii.)

Şimdi gelelim işin ilk püf noktasına.

Saraydaki zat Kasım yerine Mart ayını tercih ediyor.

Çünkü Kasım’a kadar para bulmak sorun olabilir.

Bütçe yıl sonunda bitecek.

2015 bütçesi şu anda harcanmış bitmiş durumda.

Yeniden bir seçim için partilere yapılacak hazine yardımı bile sorun olacaktır.

Oysa Kasım- Aralık’ta yeni bütçe ile başta partilere hazine yardımı olmak üzere devletin bütün kademelerine taze para gelecek.

AKP böylelikle yeni bütçenin tamamını seçime kadar propaganda için harcama şansına kavuşacak.

Şimdi gelelim işin ikinci püf noktasına.

Peki, MHP AKP’yi çok avantajlı hale getiren bu plana nasıl olur da evet der.

Eğer koalisyon çalışmalarından sonuç alınamaz da Kasım’da erken seçime gidilecek olursa, Anayasa gereği bir seçim hükümeti kurulacak.

Bu hükümete Meclis’te temsil edilen her parti aldıkları oy oranında katılacaklar, bakan verecekler.

Bu da şu demek ki, HDP’nin de hükümette bakanları olacak.

13 yıldır ülkeyi tek başına fütursuzca yöneten, kaldır parmak, indir parmak yöntemiyle hakka, hukuka, demokrasiye ve hatta anayasaya bile aykırı yasaları geçirmekten çekinmeyen, devletin bütün birimlerini parti militanlarıyla dolduran AKP çok zorlu bir üç aya girecek.

AKP için, içinde CHP’nin bulunduğu bir bakanlar kuruluyla baş etmek bile çok zorken HDP’nin de yer aldığı bir hükümeti kendi kitle tabanına anlatması çok zor.

MHP içinse durum daha da facia. “HDP kimi destekliyorsa biz desteklemeyiz” diyerek Meclis Başkanlığı’nı bile AKP’ye hediye eden MHP’nin HDP’liler ile aynı hükümette yer alması, aynı kararnamelere imza atması çok zor.

İşte AKP, bu iki püf noktasını kullanarak MHP’yi sıkıştırıyor.

“Bir” diyor “Bütçeyi çıkaralım, hazine desteğinden daha fazla yararlan” sonra “iki” diyor “HDP ile aynı hükümette mi olmak istiyorsun, hazır terör algısıyla HDP’yi çökertiyorum, sen de seçimde payını alırsın.”

MHP bu tuzağa düşecek mi?

Bilemem.

Ancak “PKK’ya ve HDP’ye yarar” diyerek terörle ilgili soruşturma önergesinin reddi yönünde oy kullanan MHP’nin bu konuda da AKP’ye koltuk değneği olacağını söylemek çok yanlış olmaz.

Ankara’da konuşulanlar bunlar.

Ama sayılı gün çabuk geçer.

Biraz daha bekleyip göreceğiz.

Can Ataklı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları