loading
close
SON DAKİKALAR

Bankalar 1000 Dolar bile nakit ödeyemiyor

Can Ataklı
Tarih: 23.05.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; 3 bin 771 sandıkta hiç görevli yok, bu sandıklarda Erdoğan 600 bin fark atmış.

BUNU YAZMAK GEREK

3 bin 771 sandıkta hiç görevli yok, bu sandıklarda Erdoğan 600 bin fark atmış

İkinci tur seçimlere 5 gün kaldı.

Birinci turda Erdoğan her ne kadar yüzde 49.5’te kalmış gibi görünüyorsa da bu sonuç kimseye inandırıcı gelmiyor.

Daha önce belirttiğim gibi Erdoğan ve AKP söz konusu olunca yüzde sadece yarımlık bir farka rağmen hiçbir itirazda bulunulmaması ve anında ikinci turun kabul edilmesi herkese garip geliyor.

Seçimden sonraki günlerde şu anlaşıldı:

Daha önce İçişleri Bakanı tarafından sadece 120 bin olarak açıklanan “vatandaşlığa alınmış ve oy kullanma hakkı tanınmış Suriyeli seçmen” sayısı aslında 2 milyona yakın çıktı.

Çeşitli araştırma şirketleri sandık bazında yaptıkları çalışmalar sonunda yabancı seçmen sayısında olağanüstü bir artış olduğunu ortaya koydu.

Şimdi yeni bir araştırma daha geldi bana.

Seçim istatistiklerini milimi milimine değerlendiren Polimetre, 201 bin sandığı tek tek incelemiş.

Buna göre başında partilerden bir görevli olmayan, bunun da ötesinde tek bir gözlemcinin bile bulunmadı 3771 sandık saptanmış.

Bu sandıklarda oy kullanma oranı yüzde 90 ve üzeri çıkmış.

Katılma oranı yüzde 90’ı geçen bu sandıklardan cumhurbaşkanlığı seçimi için çıkan oyların yüzde 90’ının Recep Tayyip Erdoğan’a verildiği görülüyor.

Bu sandıklardan çıkan sonuçlara göre Erdoğan rakibi Kılıçdaroğlu’na 600 bin fark atmış.

Polimetre’nin yöneticisi Günal Ölçer değerlendirme yazısında bunun sıra dışı bir durum olduğunu belirtiyor.

Ayrıca bazı sandıklarda kayıtlı seçmen sayısının üzerinde oy kullanıldığı da görülüyor.

Bu sadıkların toplamı tam 393.

Raporda şu noktalar belirtilmiş;

Oy Kullanma Oranı yüzde 120 ve daha fazla olan 393 sandık vardır. Bu sandıklardan 200’ünde ERDOĞAN, 190’ında KILIÇDAROĞLU seçimi kazandılar. Bu sandıklarda kullanılan oyların yüzde 49.7’si ERDOĞAN için kullanılırken %50.3’ü de KILIÇDAROĞLU için kullanıldı.

Bu tür sandıkların genellikle güvenlik personelinin oy kullandığı sandıklar olduğu dikkate alındığında sonucun anlamlı olduğu düşünülebilir.

Oy Kullanma Oranı (OKO) yüzde 90 ve ERDOĞAN Oy Oranı yüzde 90 olan 3 bin 771 sandık vardır.

Bu sandıklarda ERDOĞAN’ın aldığı oy 627 bin 223, KILIÇDAROĞLU’nun aldığı oy da 26 bin 353 olup aradaki fark 600 binden fazladır.

OKO yüzde 90 ve ERDOĞAN Oy Oran yüzde 90 olan sandıkların mahallelere dağılımına bakıldığında, sadece 100 mahallede 100 bine yakın (99 bin 371) fark oluştuğu görülmektedir.

Bu mahallelerdeki toplam sandık sayısı 354’tür. Zaman kısıtı nedeniyle mahalle ve sandıkların tam listesi bu rapora eklenmemektedir.

İl yöneticilerinin talepleri halinde kendilerine, illerindeki yüzde 90 Oy Kullanma, yüzde 90 ERDOĞAN” olan mahalle ve sandık listeleri gönderilir.

Muhalefet bileşenleri seçime 5 gün kala bu raporu iyi değerlendirmeli ve saptanan bu sandıklara mutlaka en az iki gözlemci göndermelidir.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Bu nasıl dünya liderliği böyle?

İktidar ve medyası, yıllardır Erdoğan’ı “dünya lideri” olarak tanıtıyor.

Türkiye’yi süper güç olarak gösteriyor.

Neden?

Çünkü Erdoğan bütün dünyaya kafa tutuyor.

Amerika, Rusya, NATO dinlemiyor, Türkiye üzerine planlanan emelleri teker teker bozuyor.

Türkiye’yi bölgesinde en güçlü söz sahibi ülke haline getirdi.

Gerçek tam tersi ama buna inananların sayısı da küçümsenmeyecek ölçüde, milyonları buluyor.

Bunları defalarca anlattım.

Ama diyorum ki “Madem Erdoğan gerçekten dünya lideri, kimsenden korkusu yok, kimseye boyun eğmiyor, o halde neden Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmaya cesaret edemiyor?”

Dünyanın bütün medeni ülkelerinde seçimlerden önce en azından önde giden liderler kamuoyu önünde bir oturuma katılır.

Türkiye’de de bu gelenek vardı.

Bu, Erdoğan’la bozuldu.

Erdoğan 2002 seçiminden önce sadece Baykal’la aynı programa çıkmayı kabul etti.

Ondan sonra bir daha hiçbir rakibi ile kamuoyu önünde karşı karşıya gelmedi.

Şimdi ilk kez yaşadığımız bir seçimle kaşı karşıyayız.

Türkiye çok önemli bir karar verecek.

Ama her gün esip gürleyen “dünya liderimiz” rakibiyle karşı karşıya kamuoyunun önüne çıkmaktan kaçınıyor.

Sanıyorum, Erdoğan monoloğa çok alıştığı için kendisine soru soracak, eleştiri yöneltecek kimse ile birlikte olmak istemiyor.

Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya geldiğinde ağır bir hezimete uğrayacağını düşünüyor.

Bu nedenle de cesaret edip çıkamıyor.

Kılıçdaroğlu’nun cuma günü akşamına kadar her gün “Korkmuyorsan, erkeksen, cesursan, yalancı değilsen çık karşıma” demesi gerekir.

Bu Erdoğan’a oy verenlerin de üzerinde etkili olacaktır hiç kuşkusuz.

ŞAŞIRDIM

Bankalar 1000 Dolar bile nakit ödeyemiyor

Ekonomi berbat.

Bunu herkes biliyor.

Ama bir de parası olmadığı için genel ekonomik durumdan pek haberi olmayan kitleler var.

Bu kesim ekonominin iyi olup olmadığını Doların fiyatına bakarak değerlendiriyor ancak.

Saray da bunu bildiği için seçime kadar döviz fiyatları üzerinde ağır baskı oluşturdu.

Kimseye nefes aldırmıyor.

Bütün amaç seçime kadar dolar fiyatının resmi olarak 20 lirayı geçmemesini sağlamak.

Böyle olunca parası olmayan kitlelerin uyutulacağını düşünüyorlar.

Şu ana kadar bunda başarılı oldular.

Serbest piyasa ile resmi kur arasında makas açılmasına rağmen önemli olan oy deposu olan yoksul, ama yoksulluğunun farkına varmayan kitleleri etkilemek iktidar için.

Buna rağmen doları güçlükle tutuyorlar.

Seçime 5 gün kala çılgın gibi durumu kurtarmaya çalışıyorlar.

Bakın çok yakınım olan bir isim dün şu mesajı gönderdi.

Az önce ….. Bankası’ndan çıktım. Önceki ay döviz almıştım ya 1000 dolar, işkillendim çekmek istedim. Memur “Döviz yok çok acilse 100-200 verebilirim size ya da adınızı sıraya yazdırırsınız ancak öyle alabilirsiniz 3 haftadır bekleyen var… Merkez Bankası, dolar yollamıyor” dedi.

Durumun vahametini görüyorsunuz değil mi?

Boşuna “Bu seçimde sadece siyasi görüşünüzü değil, ahlak ve vicdanınızı da oy pusulasına yansıtın” demiyorum değil mi?

OKURDAN MESAJ

Yeni havalimanı otoparkı valelere teslim edilmiş

Seçim telaşı içindeyiz ama hayat her alanda akmaya devam ediyor.

Bugün sizlere İstanbul’daki yeni havalimanının otoparkından gelen bir şikayeti aktarmak istiyorum.

Bir okurum gördüğü durumu şöyle anlatmış;

Sayın Ataklı:

Bu mailimi size İstanbul Havaalanı’ndan yazıyorum.

Biliyorsunuz IGA’nın çeşitli renklerle isimlendirilen otoparkları var. Yurt dışından gelen yolcular genellikle 13 numaralı kapıya yönlendirilir. Bu çıkışın tam karşısı KIRMIZI otoparkın 3’üncü katıdır.

Tüm IGA’nın en kullanışlı ve uygun otoparkı burasıdır.

Bugün vardığımda çıkış kapısından geriye doğru yarısından fazlasının (500 araçtan çok) yerin kullanıma kapatılmış olduğunu gördüm.

Nedenini sordum, güleceksiniz, valelere verilecekmiş. Dolayısı ile çıkışa en yakın yer ekstra paralı olacak gelen yolcular para ödemezse uzak noktalara çoluk çocuk ve bavullarla yürümek durumunda kalacaklar.

UYARI

“Olay çıkacak” tezgahına yeniden başladılar sakın ciddiye almayın

14 Mayıs’taki seçimlerden önce de aynı numarayı görmüştük.

Saray trollerinden yoğun bir kafa karıştırma ve korkutma operasyonu yapılmıştı.

Seçimlerde olay çıkabilirdi.

O gece sevinç gösterisi adı altında sokağa dökülenlerle bu sevinç gösterilerine tepki gösterenler arasında çatışma çıkacaktı.

Sandıklar yakılabilirdi, oy verme işlemi sırasında kavgalar çıkabilirdi.

Bunların hepsinin uydurma olduğunu, muhalefetin bu tür oyunlara asla kulak asmaması gerektiğini söyledim.

Israrla “Bu büyük bir tezgah, moral bozmak ve korkutmak, muhalefeti sandıktan uzak tutmak istiyorlar, korkmayın, sandığa gidin hiç şey yapamayacaklar” dedim.

Sonuç aynen öyle oldu.

Geçmiş yıllara göre en sakin seçim ve sayım işlemi yaşadık.

Şimdi seçime bir hafta kala yine aynı tezgâhı yapmaya çalışıyorlar.

Meczup bir imama “Silahlarımız elimizde, mermileri namlulara sürdük, çatışmaya hazırız” mesajı verdiriyorlar.

Yine “Sakın inanmayın” diyorum.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları