Can Ataklı; O soru nihayet soruldu!
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Seçimlerden önce sormaya başladık.
2018 genel seçimleri ve hemen bir yıl sonra yapılan yerel seçimlerdeki seçmen sayısı ile 2023’teki seçimlere katılan seçmen sayısında ciddi bir farklılık vardı.
Seçim gününe kadar konuyu gündemde tutmaya çalıştık.
Ama sonuç alınamadı ve seçimlere o seçmenlerle gidildi.
Sonra anlaşıldı ki ciddi sayıda yabancıya da vatandaşlık verilmiş ve bunlar da seçimde oy kullanmışlar.
Defalarca dile getirdik.
Kimse cevap vermedi.
İşin tuhafı muhalefet de bu konuda son derece sessiz.
Kendilerine sunulan seçim sonuçlarını anında kabul ettiler.
Hiç kuşkulanmadılar.
Hiç merak etmediler.
Hiç sormadılar.
Bu köşeden, YouTube kanalımdan ve Flashhaber yayınlarında ısrarla sordum; “Bugüne kadar kaç yabancıya vatandaşlık verildi bunlardan kaçı oy kullandı?” diye.
Muhalefete de seslendim kendi çapımda.
Ama kimse kılını kıpırdatmıyordu.
Nihayet önceki gün CHP’nin en çalışkan ve soran milletvekili Ömer Fethi Gürer’den bir mesaj aldım.
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması istemiyle bir dizi soru hazırlamış.
Gürer’in Meclis Başkanlığına sunduğu soru önergesini size de sunmak istedim.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 96. Ve 99. Maddeleri uyarınca T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla. 19.06.2023 Ömer Fethi Gürer Niğde Milletvekili
Yüksek Seçim Kurulundan teminen ülkemizde 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri ile 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan 2. Tur Cumhurbaşkanı Genel Seçimlerinde yurt dışında oy kullanan T.C vatandaşının ülkelere göre dağılımlı kişi sayısı nedir?
Seçmen sayısı kaçtır?
T.C. vatandaşı olarak oy kullanan seçmenlerden doğum yeri Türkiye olmayan kişi sayısı kaçtır? Seçmenlerin doğdukları ülkelere göre dağılımı nedir?
T.C. vatandaşlığını konut, arazi ya da farklı bir varlık edinerek alan ve oy kullanan kişi sayısı kaçtır?
Bahsi geçen şartları sağlayan; ülkemizde varlık edinerek vatandaş ve seçmen olan kişi sayısı kaçtır?
Ülkemize mülteci ve sığınmacı olarak gelip T.C. vatandaşlığı verilerek seçimlerde oy kullanan kişi sayısı kaçtır?
Gürer bayram tatilinden bir hafta önce sorduğu bu sorulara halen bir cevap alamadığını belirtiyor.
Bakılım Cumhurbaşkanı yardımcısı lütfedip bu sorulara cevap verecek mi?
İRONİ
Yıllar öncesinin, 1990’lı yılların tartışmasıydı.
Bir grup eski solcu yeni liberal isim “Birinci Cumhuriyet miadını doldurdu, İkinci Cumhuriyet’i kurma zamanı geldi” tartışması başlatmıştı.
Onlara göre Atatürk ilke ve devrimleri özgürlükçü değildi, hukuk devleti ve en önemlisi demokrasiyi öngörmüyordu.
Devletin resmi ideolojisi özellikle dindarlara baskı ve zulüm uyguluyordu.
Yeni bir anayasa ile yepyeni bir cumhuriyetin kurulması, demokrasi yolunda adımlar atılması, inananlara hak verilmesi gerektiğini söylüyorlardı.
Bu ekip sonraki yıllarda AKP’nin entelektüel tabanını oluşturdu.
“Birinci Cumhuriyet yıkılmalı” sloganı ortadan kalktı ama AKP iktidarıyla birlikte bu eski solcu yeni liberallerin hayali de hayata geçmeye başladı.
Artık kimse İkinci Cumhuriyet demese bile cumhuriyetin temel ilkeleri başta laiklik olmak üzere büyük oranda erozyona uğratıldı.
Şimdi Merkez Bankasının başına Amerika’dan ithal bir kadın getirildi.
Amerika’da “müthiş Türk kızı” olarak ünlenen Gaye Erkan’ın bu ülkedeki son işi First Republic Bank’ın CEO’luğu idi.
İlk başlarda bu “müthiş Türk kızının” çabalarıyla 25 milyar dolarlık değeri olan bankanın değeri 250 milyar dolara çıkmıştı ancak sonuç hüsran oldu ve banka battı, devlet el koydu.
Şimdi binlerce banka mudisi davalar açtılar, dolandırıldıklarını ileri sürüyorlar.
Gaye Erkan, Merkez Bankasına atanmadan 15 gün önce açılan bu davanın bir numaralı şüphelisi.
Gelin bir ironi yapalım; First Republic “Birinci Cumhuriyet” anlamına geliyor.
İster misiniz Gaye Erkan, yıllar önce eski solcu yeni liberallerin ortaya attığı “Birinci Cumhuriyet’in artık tarihe karışmasında” bir numaralı oyuncu olsun.
YENİ ÖĞRENDİM
Yeni içişleri bakanı sessiz ve derinden çalışıyor.
Ali Yerlikaya İstanbul Valisiydi, İstanbul halkının kendinden pek şikayeti yoktu.
En büyük şikayet saraydan gelen emirleri eksiksiz uygulayıp anayasal bir hak olan protesto hakkını şiddet uygulayarak bastırmasına yönelikti.
Demokratik hiçbir eyleme göz açtırmadı Yerlikaya valiyken.
Ama yine de Süleyman Soylu gibi kendini şahin sanan biri olduğunu sanmıyorum, bir yerde emir kulu.
Bakanlığında biraz daha bağımsız çalışabilirse belki eski antidemokratik uygulamalarını biraz azaltır.
Yeni bakanın ilk açıklamasını dün öğrendim.
Yerlikaya Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “haziran ayında ülke içinde yapılan terörle mücadele operasyonlarında 65 teröristin etkisiz hale getirildiğini” bildirdi.
Bu durumda PKK terörü neredeyse bitmiş sayılabilir.
Çünkü daha önceki İçişleri Bakanı Soylu “Türkiye’de toplam 85 PKK’lı terörist kaldı” demişti.
Bunların 65’i etkisiz hale getirildiğine göre artık sadece 20 terörist var.
Onların da eylem yapabilme şansı herhalde yoktur.
BUNU YAZMAK GEREK
Fransa’da yaşanan olaylar tüm dünyada şaşkınlıkla ve endişeyle izlenirken AKP Genel Başkanı Erdoğan da konuya girdi ve Fransa’daki olayları değerlendirdi.
Erdoğan’ın sözlerini canlı yayında izlerken içimden “Keşke” diye geçirdim, “Bunları Gezi direnişi sırasında da söyleyebilse ve gereğini yapabilseydi.”
Erdoğan’ın kanlı bir sömürgeci geçmişi olan Fransa’yı eleştirmesi çok yerindeydi.
Şöyle dedi Erdoğan; “Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli, gayrıinsani zihniyetin varlığının halen devam ettirdiğinin işaretidir. Özellikle sömürgeci geçmişi ile bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransa’da başlayan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. Sistematik baskı gören varoş, gettolarda yaşamaya mahkum edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir.”
Erdoğan sonra sözü sokaklardaki vandal eylemlere getirdi ve bunu eleştirdi.
“Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşru bir hak arama metodu olamaz” diyen Erdoğan tarihi uyarısını ise şöyle dile getirdi;
“Ancak bu sosyal patlamadan otoritelerin de bir ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar bizde yaşandığında bizlere hak demokrasi dersi verenlerin bugün derin bir sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır.”
İşte bu noktada dedim o “keşke” sözünü.
Erdoğan Gezi sırasında şimdi söylediği soğukkanlı ve demokratik sözlerini tam 10 yıl önceki büyük direnişte söyleyebilseydi ve gereğini yapabilseydi şimdi başka bir Türkiye’de yaşıyor olabilirdik.
Tabii şunu da eklemeliyim;
Erdoğan bu tavrı, demokrasi ve insan haklarına çok bağlı olduğu için değil, Gezi sırasında Fransa’nın kendisine benzer bir uyarı yapmasına olan öfkesinden takınıyor.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Yıllardır alışmıştık, TÜİK ayın 3’ünde aylık enflasyon rakamlarını açıklar, tabii bunun yıllık enflasyona etkisini de.
Ama ilk kez “iki günlük rötar” yaptı TÜİK.
Nedeni aynı günün akşamı anlaşıldı.
Erdoğan memur ve emekli maaşlarındaki artışın çarşamba günü yani ayın 5’inde (bugün) açıklanacağını söyledi.
Demek memur maaşlarına ne zam yapılacağına bir türlü karar verememişler.
Ya da vermişler ama bunu enflasyona uydurma zorunluluğu yüzünden açıklayamadılar.
Bu durumda yapılması gereken enflasyon rakamlarını maaş zammına uydurmak.
Sanıyorum TÜİK, geçen ay “bedava doğalgaz” numarası sayesinde aylık enflasyonu 0.004 olarak göstermişti, ama bu ay rakam daha yüksek çıkıyor.
Zaten ENAG aylık enflasyonu dün 8.54 olarak açıkladı.
TÜİK bunun yarısını gösterse bile memur maaşlarına etkisi yüksek olacak.
Şimdi merakla bekliyoruz.
Memura ne zam yapıldı ve buna kılıf için kullanılacak enflasyon rakamını TÜİK kaç olarak açıklayacak?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
