CHP’ye soru: Bu adamı çok mu aradınız?
Can Ataklı; CİMER Kızılcık Şerbeti TV dizisine el koymuş!
BAŞIMDAN GEÇENLER
CİMER Kızılcık Şerbeti TV dizisine el koymuş!
Televizyonların en çok izlenen dizilerinden birinin Kızılcık Şerbeti olduğunu herhalde biliyorsunuzdur
Hayli zengin ve dindar bir ailenin oğlunun yine hayli zengin ve laik bir ailenin kızına olan aşkını anlatıyor bu dizi.
Ben hiçbir bölümünü izlemedim.
Birkaç kere 10’ar dakikalık bölümleri gözüme takılmıştı.
Ama sadık izleyicilerinden tanıdıklarım var.
Onların anlattığına göre dizinin ilk bölümlerinde zengin dindar zengin ailenin “siyasal İslamcı” tavırları zengin laik ailenin tavırlarına oranla daha itici olarak anlatılıyormuş.
Durum böyle olunca RTÜK hemen duruma el koymuş.
Bir kesime karşı kin ve nefret suçu işlendiği, ayırımcılık yapıldığı gerekçesiyle bu diziye beş hafta karartma cezası verilmişti.
Tabii konu kamuoyunda ciddi bir tartışmaya neden olmuştu.
Televizyon kuruluşu yürütmenin durdurulması için mahkemeye başvurmuştu.
Bu tepkilerin yoğunlaşması üzerine mahkeme RTÜK kararının uygulanmasını durdurmuştu.
Dizi bir hafta kapalı kaldıktan sonra kaldığı yerden devam etmişti.
Ancak dizinin senaryosunda ilginç bazı değişimler olmuş.
İzleyenlerin anlattığına göre önceki bölümlerde daha sert ve katı davranan olarak zengin dindar aile gösterilirken yeni bölümlerde laik ailenin daha katılaştığı gözlenir olmuş.
Muhtemelen dizinin ilerleyen bölümlerinde bu durum devam edecek ama sona doğru her iki ailede aslında hata yaptıklarını anlayacaklar.
Dizinin bu şekilde devam ettiğini anlatanlara “Muhtemelen saray müdahale etmiştir, senaryoda oynamalar yapıyorlardır” dedim.
Dün ilginç bir şey takıldı gözüme.
Bu dizinin bazı bölümlere Beylerbeyi’ndeki bir evde çekiliyor.
Film ekibi tüm araçlarını benim de sabahları otomobilimi bıraktığım otoparkı kullanıyorlar.
Kızılcık Şerbeti ekibi bu otoparkı gün boyu kiralıyor, neyse ki otoparkçım Erdal benim minicik arabamı bir yere sıkıştırıyor.
Dün de öyle oldu, Erdal aracımı bir köşeye koydu. O sırada ekibin araçlarından biri gözüme ilişti.
Plakasız olan bu araçta, plaka ön camın içine konmuş, kocaman bir “Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı” tabelası vardı.
Ama ilginç olanı hemen yanında Kızılcık Şerbeti film ekibinin de bir tabelası vardı.
Bu neyi gösterir.
Kızılcık Şerbeti ekibinin içinde CİMER’den de bir görevli var.
Peki bir CİMER görevlisinin özel bir televizyon kanalının çektiği bir dizi filmin setinde üstelik kendi tabelası ile ne işi olabilir.
Ne olacağı belli değil mi?
CİMER bu dizinin senaryosuna “katkıda” bulunuyor.
ŞAŞIRDIM
Erdoğan üniversiteden tek sınıf arkadaşını davet etti, o da gelemedi
Yeniden seçilen Erdoğan’ın “yüksek okul diploması” yıllardır tartışılıyor.
Ortada bir takım diploma suretleri var ama bunlar tatmin edici değil.
Her konuda esip gürleyen Erdoğan ise sıra diplomaya gelince hep sessiz kalıyor.
Sadece bir keresinde Marmara Üniversitesi Rektörü’ne talimat vererek, “Gösterin şunlara diplomamı” demişti.
Emri yerine getiren Marmara Üniversitesi Rektörü, Erdoğan’ın bu okuldan mezun olduğunu gösteren “kapı gibi” iki ayrı diploma birden koydu kamuoyunun önüne.
İşin garibi Erdoğan söylediği okuldan mezun olduğunda henüz Marmara Üniversitesi kurulmamıştı.
Yani Erdoğan mezun olduktan sonra kurulan bir üniversiteden mezun olmuş gibi olmuştu.
Erdoğan’ın diplomasını merak edenler bir de “Neden Erdoğan’ın üniversite yıllarına ait tek fotoğraf bile yok, Erdoğan’ın hiç mi arkadaşı yok üniversiteden?” diye soruyordu.
Gerçekten nedense hiç kimse ortaya çıkıp “Ben üniversitede Erdoğan’la okudum” dememişti bugüne kadar.
Ta ki Tele1’de katıldığım bir programa konuşmacı olarak davet edilen Rafael Sadi’nin açıklamasına kadar.
O programda halen İsrail’de yaşayan gazeteci Sadi, “Ben Erdoğan’la birlikte okudum, sıra arkadaşımdı, iyi tanırım” demişti.
Erdoğan yeniden seçilmesinden sonra ortaya çıkan tek üniversite arkadaşını da seçilme törenine çağırmış.
Ancak İsrail’de olan Rafael Sadi gelememiş sadece mavi boncuklu bir çelenk göndermiş.
Ben yine merak ediyorum: “Şu Rafael Sadi’den başka hiç mi arkadaşı yok Erdoğan’ın?”
OKURDAN MESAJ
Hangi yorum veya analizim yanlış çıktı?
Başlığı övünmek için yazmadım elbette.
Ama bir gerçeği de saptamam gerek.
Yıllardır yazıyorum, televizyonlarda konuşuyorum, kendi Youtube kanalımda anlatıyorum.
Günün siyasetini en diri biçimde yorumladığımı düşünüyorum.
Siyasi ve ekonomik öngörüleri sadece maç sonucuna bakar gibi değerlendiren kimi sığ kafaların bu yorum ve analizleri anlamalarını elbette beklemiyorum.
Ancak bugünden geçmişe bakınca yaptığım bütün yorum ve analizlerin, doğru çıktığına inanıyorum.
İzmirli bir okurum bu seçime çok yakın sürede yaptığım değerlendirmelerden bazı örnekler vererek bakın ne demiş;
Can Bey merhaba,
Siz seçim öncesi “Kemal Kılıçdaroğlu aday olmasın” demiştiniz. Keşke aday olmasaydı. Şimdi size hak veriyorum.
Siz seçim öncesi: “Her parti kendi adayını çıkarsın” dediniz, bu konuda size katılmıyordum çünkü AKP çok zayıftı, ilk turda iş biter diye düşünüyordum. Çevremdeki herkes aynı fikirde idi.
Şimdi size çok hak veriyorum, eğer ilk seçimde mesela HDP aday gösterseydi, Erdoğan orda burada “Kandil bunları destekliyor” diye propaganda yapamayacaktı.
Keşke Millet İttifakı sizi dinleseydi, en azından görüşüp yorumlarınızı dinleselerdi.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
CHP’ye soru: Bu adamı çok mu aradınız?
Araştırmacı İbrahim Uslu uzun yıllar AKP’ye ve Erdoğan’a hizmet erdi.
Erdoğan adına araştırmalar yaptı.
Televizyonlarda uzun yıllar İbrahim Uslu’yu Erdoğan ve yönetimine övgüler düzerken izledik.
Sonra bir anda bu İbrahim Uslu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı oluverdi.
Uslu bu kez Kılıçdaroğlu adına televizyonlara çıktı ve övgüler düzdü.
Aynı İbrahim Uslu seçimden sonra Prag’da ortaya çıktı.
Yanında eşi Zeynep Uslu olduğu halde Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış’ı ziyaret etmiş.
Eski dostlar burada hasret gidermişler.
Egemen Bağış, bir dönem bakanlık yapmıştı. 17-25 Aralık döneminde Rıza Zarrab’dan rüşvet almakla suçlanmış ancak AKP’lilerin oyuyla Meclis’te aklanmıştı.
Bağış, dindar insanları kandırmak için her cuma günü Kuran’dan bir ayet paylaştığını alaycı biçimde “Bakara-makara atıyorum bir şeyler Twitter’a” anlatmasıyla çok ünlenmişti.
AKP’li hiçbir inanmış dindar Bağış’ın bu sözlerine tepki göstermemiş, “Bizdendir, yapar, bir şey olmaz” demişlerdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da seçimden önce “görevden ilk alınacak” isimler arasında bu Egemen Bağış’ın adını söylemişti.
İşte Kılıçdaroğlu’nun en önem verdiği danışmanı İbrahim Uslu bu kişiyi ziyaret edip fotoğraf paylaştı, sanki “Görevden alacaktın ama o benim dostum, seçim kaybettiğin için bir şey yapamazsın artık” diye nispet yaparcasına.
CHP yönetimini hiç anlamıyorum.
Nereden buluyor bu tür adamları.
Kılıçdaroğlu’na kim getiriyor bunları, kim pazarlıyor?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları