CHP’yi Alevilerle korkutmak büyük ihanettir

Can Ataklı; Bu durumda 'Önseçim olursa listeleri Alevi adaylar doldurur' söylemi çok büyük haksızlıktır. Bu söylem CHP’ye de Alevi vatandaşlara da hakarettir.

CHP örgütü kıpır kıpır.

Cumartesi günü İstanbul’da büyük bir toplantı var.

Herhangi hiçbir gruba mensup olmayan, CHP’li olmanın dışında bir iddiası bulunmayan, CHP’yi kamuoyunda yeniden güç, itibar ve ilgi odağı yapmayı tek amaç edinen idealist bir avuç insan “CHP bu seçimlere önkoşulsuz hakim huzurunda parti üyelerinin katılacağı önseçimle belirleyeceği adaylarla katılmalı” çağrısı yapacak.

Cumartesi saat 13.00’de İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki toplantıya çok büyük bir katılımın olacağını tahmin ediyorum. Çünkü örgüt büyük heyecanla bu toplantıyı bekliyor.

Peki, bu toplantının hedefi ne?

Pazar günü (15 Şubat) CHP Parti Meclisi toplanarak haziran seçimlerine hangi yöntemle aday belirlemesi yapılarak gidileceğine karar verecek.

Genel Merkez’in, özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun küçük bir oranda kontenjan kullandıktan sonra milletvekili adaylarının büyük bölümünün hakim huzurunda ve üyelerin katılımıyla yapılacak bir önseçimden yana olduğu görülüyor.

Ancak uzun yıllardır Genel Merkez’de kulis yaparak merkez yoklaması sayesinde hiç güç harcamadan, parti içinde ve dışında bir çalışma yapmadan tepeden inme yöntemiyle milletvekili olanların bir bölümü ön seçimden şiddetli biçimde rahatsız.

Önseçim, merkez yoklaması yapılması halinde seçilecek yerlerden kendilerini garanti gören bu kesimlerin uykusunu kaçırıyor.

Çünkü dışarıdan bakıldığında partinin “ağır topu” olarak nitelenen ve kendilerini gerçekten bu sıfatla ananların pek çoğu önseçimde parti tabanından yeterli desteği alamayacaklarını biliyorlar.

Bu kesim iç ve dış tüm güç odaklarını kullanarak Genel Başkanı kapsamlı bir ön seçim yapmaktan vazgeçirmeye çalışıyor.

Bunun için elbette öne sürdükleri bazı argümanlar var.

Bunlardan biri herkesin bildiği gibi “kitle partisi görünümünü taşımak için CHP’li olmayan isimleri seçilecek yerden listelere koymak.”

Bunlara göre CHP sadece Atatürk ilke ve devrimlerini, cumhuriyet ilkeleri, medeniyeti, ilericiliği, devrimciliği, halkçılığı, Atatürk milliyetçiliğini, bilimi, sanatı, kültürü savunarak herkesten oy alamaz. Bu nedenle biraz dinci, biraz etnik milliyetçi, biraz mezhepçi kesimlerden de aday göstermeli ki oyunu artırsın.

Parantez açıyorum; Özal’ın 1983’te denediği ve bir süre başarılı gibi görünen bu yöntem hala bazılarının hayalini süslüyor. Sanıyorlar ki, bir parti iyisine kötüsüne bakılmaksızın her kesimden birilerini aday gösterirse o kesimlerin de oyunu alabilir. 2007’den beri bu yöntemin sanıldığı gibi başarılı olmadığı ortada.

CHP’nin ihtiyacı olan her kesimden birkaç kişiyi aday yapmak değil, şeriatçısından, etnik milliyetçisine, mezhepçisine kadar her kesime iktidara gelmesi halinde eşit ve adil davranacağı konusunda güven vermek bu konuda inandırıcı ve samimi olmaktır. Bu sağlanırsa toplumun her kesimi CHP’ye zaten oy verir.

Parantezi kapatıyorum.

Önseçim istemeyenlerin bir başka argümanı da şu;

“CHP’nin üye yapısında Alevi yurttaşların bir ağırlığı var. Eğer önseçim yapılırsa birçok yerde sadece Alevi aday adayları seçilir. Bu da partinin seçimlerdeki oylarını negatif yönde etkiler.”

Kimilerine göre bu söylem ilk duyulduğunda doğru gibi gelebilir.

Oysa böyle değil.

Bu söylem CHP’ye de Alevi vatandaşlara da hakarettir.

CHP üyeleri arasında çok sayıda Alevi olabilir.

Ama hepimiz biliyoruz ki Aleviler yaşam biçimlerine sahip çıkma konusunda, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılıkta, laik demokratik Cumhuriyete sahip çıkmada son derece duyarlıdırlar.

Aleviler Türkiye’nin sosyal yapısını da, inanç sistemlerini de, siyasetini de en iyi bilecek şekilde eğitimlidir.

Hal böyle olunca iktidara yürüyen bir siyasi partiyi bir mezhep partisiymiş görünümüne sokmanın ne kadar yanlış ve tehlikeli olacağını bizzat Aleviler görür, bilir.

Bu durumda “Önseçim olursa listeleri Alevi adaylar doldurur” söylemi çok büyük haksızlıktır.

Alevi vatandaşlar sağduyu sahibi olarak böyle bir şeyi asla yapmazlar.

CHP’yi böyle bir paranoyaya sürüklemek ise en hafif deyimiyle “ihanet” olarak nitelenebilir.

CHP bu seçimlerde artık iktidara geleceği inancı ve şevkiyle, üyesiyle, partiye gönül vermiş milyonlarıyla ve kendisine inanacak, güvenecek, samimi bulacak her görüşten vatandaşın desteğiyle Türkiye’nin aydınlık geleceğini kuracaktır.

Bundan kimsenin kuşkusu ve endişesi olmasın.

İşte cumartesi günü yapılacak bu büyük toplantıda Genel Merkez’e “koşulsuz önseçim kararı alın, partinin önünü açın, toplumda bir umut ve güven yaratın, CHP’yi hep birlikte iktidara taşıyalım” mesajı verilecek.

Can Ataklı