loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’yi gözle görünür heyecan dalgası sardı

Can Ataklı
Tarih: 09.02.2015
Köşe: Günlük Yazılar

Can Ataklı; CHP'de Genel Başkan’ın daha önce çeşitli defalar verdiği sözler gereği herkes adayların tüm parti üyelerinin katılacağı ve hakim huzurunda yapılacak önseçimi bekliyor.

Seçimlere artık çok az zaman kaldı.

Bütün partilerde seçim telaşı da başladı.

İktidar Partisi “nasıl olsa bizden başka kimse kazanamaz” duygusu içinde. Bu nedenle başta bürokrasi olmak üzere çeşitli kesimlerden “AKP’den aday olma” yarışı sürüyor.

Cumhurbaşkanı’nın gözüne giren milletvekilliğini garanti görüyor.

MHP 46. Kuruluş yıldönümünün de yarattığı ve heyecanla seçim çalışmalarını sürdürüyor,

Ama CHP için durum diğerlerinden farklı.

Herkesin gözü kulağı 15 Ocak’ta yapılacak MYK toplantısında. Çünkü parti yönetimi bu toplantıda “aday belirleme yöntemini” karara bağlayacak.

Genel Başkan’ın daha önce çeşitli defalar verdiği sözler gereği herkes adayların tüm parti üyelerinin katılacağı ve hakim huzurunda yapılacak önseçimi bekliyor.

Beklemesine bekliyor da konu henüz netlik kazanmadı.

Partinin bazı ağır toplarının (bunlar da neden ağır toptur hiç anlamam, ama bizim de ağzımız alışmış bir kere işte) önseçimi engelleme ya da en aza indirme çabaları içinde oldukları biliniyor.

Aslında önseçime girmeleri halinde asla kazanamayacaklarını tahmin eden bu ağır toplar! parti üye yazılımının sağlıklı olmadığını bu nedenle önseçimden beklenmedik şekilde hatalı sonuçlar çıkabileceği endişesini yaygınlaştırıyor.

Örneğin üyeler arasında Alevi ağırlığının olduğunu ileri sürerek “Önseçimde kazanan bütün adaylar Alevi olursa ne olacak?” diye soruyorlar.

Bu belki üzerinde durulması gereken bir etken olabilir; buna karşı partideki Alevi üye sayısı fazla olsa bile burada uygulanacak mezhepçi bir tutumun partiye olduğu kadar Türkiye’ye de zarar vereceğini herhalde en başta Alevi yurttaşlar bileceklerdir. Bu nedenle parti üyelerinin sağduyusuna güvenmek esas olmalıdır.

Parti yönetimi 15 Şubat’ta nasıl bir karar alır bilemem, ancak CHP bu seçimlere parti içi demokrasiyi çalıştırıp, milletvekili adaylarını kendi tabanının arzusuna göre şekillendirmezse seçimlerde büyük hüsrana uğrayacaktır.

Basit bir gözlemimi aktarayım. Sokakta çok gezen ve her kesimden insanlarla rahatlıkla sohbet eden biriyim. Son zamanlarda özellikle AKP’ye muhalif seçmenlerden en çok duyduğum söz şu; “tamam oyları bölmeyelim ama bu CHP’ye oy vermek de içimden gelmiyor.”

Nitekim seçim araştırmalarında da “oy vermeyeceğim” diyenlerin oranı hayli yüksek çıkıyor. “Fikrim yok/oy vermeyeceğim” diyenlerin oranının yüzde 27’yi bulduğu gözleniyor.

Peki, CHP ne yapmalı?

1- Güven artırmalı

2- İnandırıcı olmalı

3- Samimi olduğunu göstermeli

2007 seçimlerinden bu yana “oyları bölmeyelim” sloganı hep tuttu. Muhalif olanların önemli bir bölümü eğrisine doğrusuna pek bakmadan oylarını CHP’ye verdiler.

CHP dışındaki sol oyların toplamına baktığımızda, ortada bir bölünme olmadığı ve özellikle sol kitlenin her şeye rağmen oylarını CHP’de birleştirdikleri kesin.

Ancak, bu yöntem oy artırıcı bir ivme kazanmıyor.

Çünkü insanlar aslında CHP’ye fazla güvenmeden ve inanmadan, sırf AKP iktidarından kurtulmak için oy veriyorlar.

CHP yönetiminin “oyları bölmeme” duygusunu çok iyi kullandığı ve asıl amacının seçim kazanmaktan ziyade mevcut durum koruma olduğu da gözlerden kaçmıyor.

Siz parti olarak halkın sevdiği, güvendiği, inandığı isimleri değil de “dengeleri gözetiyoruz” adı altında sağdan soldan ve genellikle bitmiş gitmiş isimleri öne koyarsanız başarılı olamazsınız.

CHP yönetimi acaba halkın önüne koyduğu isimlere kendisi inanıyor ve güveniyor mu ki, halkın da inanmasını ve güvenmesini bekliyor.

İşte bunun panzehiri, bu seçimlerde (ve tabii hepsinde) adayları kendi tabanına sorarak belirlemesi, ön seçim yapmasıdır.

Önseçim yapılır ve CHP’li tabanın gerçekten istediği isimler ön plana çıkarsa; bunun toplumdaki karşılığı da mutlaka kendini gösterecektir.

Bir kere CHP uzun zamandır ilk kez “bir umut” olabileceğini gösterecektir.

Önseçimden çıkan adaylar, seçilmeleri garanti gibi gözükse bile daha büyük heyecanla, şevkle çalışacak, sağ- sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye ayrımcılığa hiç sapmadan, sadece halkın çıkarları ve geleceği için projeler üretecek ve bunları halkla paylaşacaklardır.

Önseçimle ortaya çıkan isimler, halkın CHP’ye oy vermeyen kesimlerinde bile “bir şeyler değişiyor. CHP umut verebilir, güven sağlayabilir” duygusu yaratacaktır.

İşte o aman “oyları bölmeyelim” sloganı daha gerçekçi bir anlam kazanacaktır.

Nitekim “CHP’de adaylar önseçimle belirlenecek” açıklamalarının yapıldığından bu yana parti tabanında çok ciddi bir heyecan dalgasının yayıldığını görmemek mümkün değil.

Uzatmadan şunu söyleyeyim; önseçim yapmış bir CHP iktidar alternatifidir.

Önseçim yapmış CHP oyunu artıran değil, iktidara yürüyen parti olacaktır.

Eğer başta parti yönetimi olmak üzere, CHP’li üyeler iktidara geleceklerine inanırlarsa, buna güvenirlerse 2015 Türkiye’nin aydınlık geleceğine açılan kapıdan geçilecek yıl olacaktır.

BİR NOT: 14 Şubat cumartesi günü, tam da sevgililer gününde, CHP’nin iktidara gelmesi, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin kurulması için İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Salonu’nda bir toplantı yapılacak. En az 5 bin kişinin katılmasını beklediğim bu toplantıyı parti içindeki bir grup düzenlemiyor. CHP’nin iktidara gelmesi için öncelikle parti içi demokrasinin işletilmesini, milletvekili adaylarının tüm parti üyelerinin katılacağı koşulsuz, hakim huzurunda önseçimle belirlenmesini isteyen idealist insanlar bir araya gelerek bu toplantıyı organize etti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun da davetli olduğu toplantıda sadece bu talepler dile getirilecek. Aday adayları ya da parti içinde gelecek hesapları yapan hiç kimseye bu toplantıda gösteri yapma olanağı tanınmayacak. Parti yönetimi ve CHP’ye gönül vermiş milyonlara bir uyarı ve çağrı yapılacak.

Can Ataklı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları