Can Ataklı yazıyor: ''Eh madem gazete okumak için daha fazla süremiz var, o halde hafta sonunu biraz gülümseyerek geçirelim''...
Artık havalar soğudu. Güneş ışısa bile insanın içini ısıtmıyor. Bu nedenle hafta sonları kendimizi hemen dışarı atmak gelmiyor çoğumuzun içinden.
Evde oturup keyif yapmak, gazete okumak televizyon izlemek daha cazip geliyor.
Eh madem gazete okumak için daha fazla süremiz var, o halde hafta sonunu biraz gülümseyerek geçirelim. Buyurun Yıldırım Tuna fıkraları ile keyifli dakikalara:
Kadın ne der?Yahu bu odanın hali ne? Baksana.. Pislik içinde. Her şeyi yere fırlatmışsın. Lamı cimi yok, seninle birlikte topluyoruz. Yerde bir şey kalmayacak. Bunlar temizlenip ütülenmezse çırılçıplak kalırsın, ona göre ha.. Tamam mı?
Erkek ise ne anlar?
Vıdı vıdı vıdı BAKSANA..
Vıdı vıdı vıdı SENİNLE BİRLİKTE..
Vıdı vıdı vıdı vıdı YERDE..
Vıdı vıdı vıdı ÇIRILÇIPLAK..
Vıdı vıdı vıdı HA?..TAMAM MI?
Aspirin25’inci evlilik yıldönümünü kutlamışlar, kadın kocasına bu harika gece için teşekkür etmiş, “Daha bitmedi” demiş adam ve eve girer girmez karısına siyah kadife küçük bir kutu uzatmış. Heyecanla kutuyu açan kadın 2 beyaz küçük hap bulmuş, “Bu.. Bunlar ne?” diye sormuş şaşırarak. “Aspirin” diye cevap vermiş adam. “Aspirin? Başım ağrımıyor ki benim?” Adam, “Birazdan” demiş “Canım birazdan..”
Yaşlı amcaDelikanlı hediyelik eşya satan dükkâna girip “Hayli yaşlı ve çok zengin bir amcam var. Benden başka da kimsesi yok. Yarın onun yaş günü, hediye olarak ne almamı tavsiye edersiniz?” diye sormuş. “Mmm, ilginç bir durum” demiş tezgahtar kız, “Merdiven ve yer döşemesi için cilaya ne dersiniz?”
Harika fikirİki dedektif, adamın kendisini aldattığından şüphelendiği karısını takip etmişler ve sonunda kadın bir motel odasına girmiş. On dakika sonra da sevgilisi usulca sızmış aynı odaya. “Tam tahmin ettiğim gibi..” demiş dedektiflerden kıdemli olanı, “Adamın hemen arkasından da biz girelim” İkinci dedektif, “Harika fikir” demiş, “Ben size teklif edecektim de bozulursunuz diye söyleyemedim.. Adamın işi ne zaman biter acaba?”
*****
Bir gün lazım olurTıbbi bilgilerle hiç ilgim yok. Ancak hastalanmam lazım ki o hastalıkla ilgili bir bilgi sahibi olayım.
Tıptan habersiz olunca ilaçlardan da anladığımı söyleyemem.
Örneğin ilaç dolabını açtığımda görür görmez tanıdığım bildiğim birkaç ilaç vardır. Onları da kendi rahatsızlıklarım nedeniyle bilirim.
Bizde ve tabii dünyada da ilaç kutularının üzerinde nedense açıklayıcı bilgi olmaz.
Örneğin kutunun üzerinde ilacın adı var altında da “aneljezik” yazıyor.
“Yani?” İşte bunu bilmiyordum. Bilmeyenin de çok olduğunu sanıyorum.
Tamam sonra öğrendim, aneljezik demek ağrı kesici demek. Ama ya başkaları?
Bir okurum bazı ilaç isimlerinin altında yazan, Türkçe olmayan tanımlamalardan bir kaçını not etmiş göndermiş.
Kimbilir aranızda benim gibi bu konuda bilgisiz pek çok kişi vardır.
Bir gün lazım olur, şunları bir okuyun, yarın öbürgün bir ilaç gerektiğinde cahil gibi davranmazsınız. Tabii işin doğrusu bu tür tıbbi tanımlamalar yerine Türkçesini yazmak.
Adrenokortikal steroid: Böbrek üstü bezi hormonu.
Analjezik: Ağrı dindirici.
Analjezik, antiinflamatör: Romatizma iltihap için.
Antidepressant: Karamsarlığa karşı.
Antidiabetik: Şeker hastalığı için.
Antihipertensif: Tansiyon düşürücü.
Antihistamin: Alerjiye karşı.
Antikonvulsant: Kaslarda istem dışı kasılmaları önleyici.
Antipiretik: Ateş düşürücü.
Antispazmodik: Spazm giderici.
Ataraktik: Sakinleştirici.
*****
KısacıklarHayatınızda yediğiniz en orijinal küfürleri aslında dolmuş şoförüne 200 TL uzattığınızda yemişsinizdir, ama duymamışsınızdır.
***
Kıvırma eylemi sadece kalçada şık durur, karakterinizde taşımayınız.
***
Dudağının üstünde ben olan bir kadın Cindy Crawford’a benzetilirken, bir erkek nedense hep İzzet Altınmeşe’ye benzetilir. Hani eşitlik? Nerde? Nerde?
***
Ruh ikizimle karşılaşsam korkudan bayılırım. Sonuçta ruh bu abi, ne yapacağı belli mi olur?
***
Alışveriş teklifinize “yorgunum olmaz” diyen eşinizi kapatıp açın, düzelir. Kilitlenmiştir o, endişeye mahal yok.
***
Benzincinin önündeki meyve satan abladan itiraf: “Bu böcüklüleri, çürükleri de ‘ORGANİK’ deyip satıyom. Gapışıyolar.”
*****
Gani Yıldız’danAvrupa Birliği, “İdam cezası geri gelirse AB’yi unutun” diyor. İdam cezası geri gelir mi, bilmiyoruz ama tartışmasının geri gelmesiyle unuttuğumuz AB’yi hatırladık.
***
Bazen protestoculara o kadar sert müdahale ediliyor ki, sanırsınız onlar “sivil” toplum değil, “silahlı” toplum örgütlerine üyeler!
***
Başkanlık sistemi arayışımız meşhur reklama benziyor: “Bu değil, bu da değil, bu hiç değil. Beni anlamıyorsunuz, tek ve mutlu olacağım bir sistem arıyorum. İşte bu! Türk sistemi başkanlık... Düşündüm, gerçekleştiriyorum!”
***
Anayasa yapım çalışmaları durma noktasına geldi, mesafe alınamıyor. Bu gidişle “yeni anayasa”dan anladığımız tek şey, mevcut anayasanın son baskısı olacak!
***
Milli Piyango çekilişlerinde usulsüzlük yapıldığına dair iddialar var. Bunlar doğruysa bilet alıp umutlanmaya gerek yok. O zaman meşhur “Çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin” sloganını değiştirelim: “Çıkmaz deyin, şansınızı denemeyin.”
***
İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeye göre, basın açıklamaları 2 saati geçmeyecek, gürültü yapılmayacak ve yürünmeyecekmiş. Bu genelge demokrasiyle çelişiyor. Nasıl mı? Demokratik hak taleplerini dile getirmek saatlere sığmaz. Bu hakları isterken haykırmak ve ileri demokrasi hedefine varmak için yürümek gerekir.
Vatan