loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu öyle söylemedi, Erdoğan yine tersten okumuş

Can Ataklı
Tarih: 13.06.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Hâlâ Erdoğan’ı över gibi dövüyorlar, farkında değiller.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Bu ne kepazeliktir?

Bu iktidar döneminde neler gördük neler, kim bilir daha da neler göreceğiz?

Ülkemizin yabacılar tarafından adeta işgal edildiğini hepimiz biliyoruz.

Sayıları resmi olarak 6 milyon olarak açıklandı.

Ancak gayrı resmi sayılara göre ülkemizin her tarafına yayılan yabancıların sayısı 10 milyonun üzerinde.

Bunların resmi olarak 4 milyona yakını Suriye’den getirilenler.

Bu sayının aslında 7-8 milyon olduğu konuşuluyor.

Yine Afganistan’dan getirilen birkaç milyon kişi var.

Pakistan, Irak, bazı Türk cumhuriyetleri ve Afrika ülkelerinden gelenlerin sayısı da milyonları buluyor.

AKP iktidarı bu yabancılara vatandaş olmaları için büyük kolaylıklar sağlıyor.

Önceleri 400 bin dolarlık ev alanlara vatandaşlık verildiği açıklanmıştı.

Ancak geçen süre içinde ev alma şartının da uygulanmadığı, Göç İdaresi’ne başvuran pek çok yabancının “bir güvenilir kişinin! referansı” ile vatandaş yapıldığı ortaya çıkmıştı.

Bunları biliyoruz.

Yabancılar kanser hücresi gibi her tarafa yayılırken bundan hem kar sağlayan hem de iktidarın “ümmet yaratma” hedefine yardımcı olan sözde sivil toplum örgütleri çıktı ortaya.

Birine birkaç gün önce rastladım

Harmony Projesi adını taşıyor.

Yerli ve millilik taslıyorlar ama isimleri yabancı.

Bu yerli ve milli sivil toplum kuruluşu! farklı kültürel kimliklere sahip insanların bir arada yaşaması için projeler geliştirmeyi amaçlamış.

Şöyle diyorlar: “Farklılıklar içinde farklılıklar yerine zenginliklere odaklanarak fikirler geliştiriyor ve bu fikirlerden projeler üretiyoruz.”

Bu fikirlerden! biri de şu: “Türk gelin, yabancı damat”

Sanıyorum cuma günü görülmüş bu anons.

Sosyal medyada büyük gürültü kopmuş.

Ancak anladığım kadarıyla bunun bir devlet politikası olduğu sanılmış, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bir açıklama yayınlayarak “Bunun bizimle ilgisi yok” demiş.

Ardından bu Harmony Projesi yönetimi bir açıklama yapmış.

Neymiş?

Efendim böyle bir proje yokmuş, yanlış anlama olmuş, bu başlıkla yapılan çalışma sadece bir insan hikayesinin konuşulduğu konuymuş, şehre gelen yabancı programında oturulup bunlar konuşuluyormuş da falan da filan da.

Koca bir afiş bastıracaksınız, üzerine “Türk gelin, yabancı damat” yazacaksınız, böyle hassas günlerde milletin bunu doğru anlamadığını söyleyeceksiniz.

Aslında olay Türkiye’nin getirilmek istendiği hedefin bir parçası.

Sistemli bir şekilde Türkiye’nin nüfus yapısı değiştirilmek isteniyor.

Dikkat edin Türkiye’ye güya “sığınanların” neredeyse tamamı Müslüman.

Bunlara vatandaşlık da veriliyor, böylelikle nüfus yapısıyla oynanıyor.

20 yıl sonra Türkiye pek çok Müslüman milletten oluşmuş dev bir nüfusa sahip olacak.

O zaman Anayasa’nın ilk dört maddesi de, Atatürk devrimleri de, medeni yaşam biçimleri de tamamen ortadan kaldırılacak.

Muhalefet “Kılıçdaroğlu gitsin” kavgasını bitirse de ülkenin asıl büyük tehlike yaratan bu konusuna baksa artık.

NOT: İletişim Başkanlığı “Bizimle ilgisi yok” diyor ama Harmony Projesi’nin ilan ettiği resmi partnerleri arasında İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü de var.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Kılıçdaroğlu öyle söylemedi, Erdoğan yine tersten okumuş

Erdoğan bugüne kadar gördüğümüz siyasi isimler arasında en rahat olanı.

Arkasında güçlü bir destek olduğu için canının istediği gibi konuşuyor.

Yanlış şeyler söylese de bunları asla düzeltmiyor.

Hiçbir durumda özür dilemiyor, hata yaptığını kabullenmiyor.

Rakipleri ile ilgili doğru olmayan şeyleri büyük rahatlıkla söylüyor, siz istediğiniz kadar düzeltin o aynı sözleri defalarca tekrarlıyor.

Kamuoyunun önemli bölümü çoğu kez Erdoğan’ın sözlerine inanıyor, düzeltmeleri de görmezden geliyor.

Son örnek Kılıçdaroğlu’nun “Erdoğan köylerin oyuyla kazandı” cümlesini Erdoğan’ın farklı yorumlaması ve hatta çarpıtması oldu.

Kılıçdaroğlu “görevli gönderemedikleri 17 bin köy olduğunu” itiraf ettikten sonra sarfetti bu sözleri.

Çünkü bu köylerdeki tüm oylar Erdoğan’a verilmişti.

Ama Erdoğan bu ayrıntıyı yok sayıp bakın ne dedi:

“Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesareti bulamayacak. Kimse Anadolu insanına hakaret edemeyecek, tehditler savuramayacak. Aman ya Rabbi ne diyor? ‘Kırsal kesimden aldığı oylarla cumhurbaşkanlığını kazandı.’ Hani partinizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ‘Köylü, milletin efendisidir.’ demedi mi? Bir taraftan öyle, bir taraftan böyle. Artık bunu yemezler. Geçti bu iş.”

Gerçi “Ayıp oluyor ama” diyeceğim de Erdoğan nasıl olsa hiç aldırmayacak ve aynı sözleri önümüzdeki günlerde defalarca tekrarlayacak yine.

KOMİK

Hâlâ Erdoğan’ı över gibi dövüyorlar, farkında değiller

Saraya yakın medyanın seçimden bu yana büyük şaşkınlık içinde olduğunu yazıyorum sürekli.

Durum ortada: Seçime kadar ekonominin çok iyi olduğunu, alınan kararların doğru olduğunu, Türkiye’nin bir dünya yıldızı olarak yatırım cazibesi en yüksek ülke olduğunu, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelebilmek için yarıştıklarını yazıyorlardı.

Sonra seçim bitti, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olacağı duyuldu.

Saray medyası bütün yazdıklarını unuttu ve Mehmet Şimşek’e övgü düzerken aslında Erdoğan’ın ekonomi politikasının ne kadar kötü olduğunu yazmaya başladılar.

Bakın size son örneği sunayım; Hürriyet gazetesi dün otomobil fiyatları ile ilgili bir haber yayınladı.

Habere göre otomobil artık bir yatırım aracı olmaktan çıkmış.

Neden? Çünkü döviz fiyatları piyasa normallerine dönmeye başlamış, böylelikle parası olanın otomobil alıp bunu sonra satma hayali de suya düşmüş.

Bu nedenle artık gerçek fiyatlardan satış yapılıyormuş ve satılan araç sayısında da belirgin bir artış varmış.

Demek ki saray medyası uygulanan baskıcı kur politikasının yanlış olduğunu aslında biliyormuş ama yazmıyormuş. Şimdi ekonomi normale dönüyormuş.

Mehmet Şimşek’i övmek için yapılan bu haberlerle aslında Erdoğan’ı dövdüklerinin farkına varmıyor bunlar.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Yeni Merkez Bankası Başkanı, 22 yıl önce manşet olmuş

ABD’de “Müthiş Türk kızı” olarak tanınan Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Gaye Erkan’ın hayat hikayesinde ilginç bir ayrıntı vardı.

İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitiren, Boğaziçi Üniversitesi’nden derece ile mezun olan Gaye Erkan, Türkiye’de bırakın iş bulmayı staj olanağına bile kavuşamadığı için ABD’ye gitmişti.

ABD’nin dünyaca ünlü bütün üniversitelerinden burs teklifi alan Gaye Erkan, Princeton Üniversitesi’ni tercih etmişti.

Daha sonra kariyerini ABD’de yürüten Erkan, başarıları nedeniyle “Müthiş Türk kızı” diye anılmıştı.

Dün İstanbul Erkek Lisesi’nden arkadaşım Doğan İncesulu, 5 Temmuz 2001 tarihli Star gazetesinin birinci sayfasının kupürünü göndermiş.

Gaye Erkan tam 22 yıl önce Star gazetesine manşet olmuş.

Haberde Erkan’ın bütün başarılarına rağmen Türkiye’de çalışma olanağı bulamadığı ve ABD’ye gitmek zorunda kaldığı “Türk Öğün Çalış Güvenme” başlığı ile okurlara sunulmuş.

22 yıl önce henüz 21 yaşındaki bir genç kız olarak Star’ın manşetinde yer alan Gaye Erkan bugün Merkez Bankası gibi çok önemli bir kurumun başına geldi.

Bu arada saray medyası ve iktidar kanadı Gaye Erkan’ın sanık olduğu dava ile ilgili hala bir açıklama yapmadı. Umarım Erkan bu davadan beraat eder. Aksi taktirde Türkiye’nin Merkez Bankası Başkanı bir süre sonra “dolandırıcılıktan hüküm giymiş” biri haline gelecek. Bunun Türkiye’nin itibarına vereceği zararı düşünsenize.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları