Can Ataklı: Bir de seçildiklerinde görün.
ANALİZ
Partiler, milletvekili seçimleri için adaylarını belirlediler.
Orası tamam.
Ama tam da adaylıkların belli olduğu günde 4 yıl aradan sonra medyaya düşen bir haber var ki sanki Erdoğan’ın yeniden seçilmesi halinde olacakları gösterir nitelikte.
Şimdi sıkı durun ve haberi okuyun lütfen;
Diyarbakır, Mardin ve Batman’da 183 cinayetin faili olmaktan yargılanıp ömür boyu hapisle cezalandırılan ve bu cezaları Yargıtay tarafından onanarak kesin hükme bağlanan 58 Hizbullah tetikçisinin daha “yeniden yargılama” adı altında sesiz sedasız tahliye edildiler.
Peki, kim bu Hizbullahçılar?
Kim olacak, genel başkanı AKP listelerinden seçilecek yerde gösterilen HÜDA PAR’ın asıl tabanını oluşturan kişiler.
Tam 183 cinayetin sorumlusu bunlar.
Farklı tarihlerde ve farklı mahkemelerde yargılanmış bu 58 kişi.
Hepsi de tanık ifadeleri, ele geçen silahların balistik raporları, yakalanan tetikçilerin birbirleri aleyhine verdikleri ifadeler, savcı huzurunda yaptırılan tatbikatlarda yer göstermede bulundukları için suçları sabit görülmüş ve ağır hapis cezalarına çarptırılmışlar.
Temel suçlama şöyle: “Anayasal düzeni silah zoruyla yıkarak yerine İran modeli bir Kürt-İslam devleti kurmak amacıyla vahim nitelikte eylemlerde bulunmak.”
Değişik mahkemelerde görülen davalar sonunda mahkum olan bu Hizbullahçılar temyize başvurmuşlar.
Elbette bu doğal hakları.
Yargıtay Ceza Dairesi, toplanan delillerin hukuka uygun olduğunu, sanıkların gerek gözaltında gerekse savcı huzurundaki ifadelerinde suçlarını itiraf ettikleri, görgü tanıkları ve dinlenen mağdur ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde yerel mahkeme kararlarında isabetsizlik görülmediğinden sanıkların temyiz başvurularının esastan reddiyle hükmün ayrı ayrı onanmasına oy birliğiyle karar vermiş.
Hizbullahçılar buna rağmen yılmamışlar.
Demişler ki “DGM’lerde askeri yargıç olduğu için için adil yargılanmadık, gözaltında ifade verirken avukat bulundurulmadı, OHAL kanununa dayanarak uzun süre gözaltında tutulduk bu süre zarfında işkence ve kötü muamele gördük, davalar makul süre zarfında sonuçlandırılmadı, bizi yeniden yargılayın.”
İşte bu talepler jet hızıyla kabul edilmiş ve Ağır Ceza Mahkemeleri yeni esas numaralarıyla duruşma bile açmadan dosya üzerinden teker teker yargılamana karar vermiş.
Burada kalsa iyi, hepsi hapiste olan bu Hizbullahçılar teker teker serbest bırakılmışlar yeniden yargılansınlar diye.
Kanlı terör örgütü Hizbullah’ın bu militanları HÜDA PAR’ın 2018 seçimlerinde Erdoğan’a destek vereceklerini açıklamasından bir yıl sonra serbest bırakılmaya başlandılar.
Şimdi aynı HÜDA PAR, Erdoğan’a sadece destek vermekle yetinmedi.
Desteğini açıkladığı gibi da Cumhur İttifakı’na katıldı ve Erdoğan bu partinin Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu seçilecek yerden listeye koydu.
Destek verdiğinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Hizbullah militanlarının serbest kalmasını sağlayan HÜDA PAR, seçimi tekrar Erdoğan’ın kazanması halinde neler yapabilir bir düşünsenize.
ÖNERİ
Sonunda Ankara’nın Erdoğan tarafından görevinden alınan Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek muradına erdi.
Oğlu Osman Gökçek’i bu kez Erdoğan’ın gözüne sokmuş olmalı.
Çünkü Osman Gökçek Ankara 2. Bölge milletvekili adayı oldu.
Üstelik beşinci sıradan.
Çok büyük bir oy kayması olmazsa, oğul Gökçek milletvekili olacak.
Ama hakkını yemeyelim Melih Gökçek çok çabaladı bu iş için.
Oğluna kurduğu televizyondan 5 yıldır inanılmaz propaganda yapıyor.
Sosyal medya üzerinden Erdoğan’ın hoşuna gidecek ama kendi onurunu ve ciddiyetini ayaklar altına alan yüzlerce paylaşım yaptı.
Yanlış bilgi verdi, sazan gibi düzmece haberlere atladı, jelibon madeni olduğunu bile sandı ama yılmadı.
Rezil olmasına hiç aldırmadı hem oğlunu milletvekili yapmak hem de kendi başına bir iş gelmesini önlemek için yoğun çaba harcadı.
Sonunda muradına erdi.
Belli ki artık Erdoğan tarafından affedilmiş.
Bundan sonra başına bir şey gelmez.
Bu nedenle umarım biraz durulur ve her gün yeni bir saçmalığa imza atmaya devam etmez.
OKURDAN MESAJ
Bir okurum seçime katılacak partilerden birinin adının “Millet Partisi” olduğunu hatırlatarak uyarıda bulunmuş.
Şöyle yazmış mesajında;
Merhaba Can Bey.
Seçimlerde ikinci sırada MİLLET PARTİSİ diye bir parti var. Bu isim MİLLET İTTİFAKI ile karıştırılabilir. Özellikle yaşlı insanlar, eğitimi düşük insanlar ve kırsalda yaşayanlar için sorun olabilir.
Önceden bilmesem ben bile karıştırabilirim…
MİLLET İTTİFAKI on sekizinci sırada…
MİLLET İTTİFAKI keşke bu isme itiraz etseydi.
AKP, MİLLET İTTİFAKI ismine YSK’da itiraz etmişti. Fakat YSK itirazı reddetti. Millet Partisi’ni kim kurdu bilmiyorum ama milletin kafasının karışması açısından AKP’ye çok yarar.
Muhalefet bu duruma dikkat etmeli, olmazsa reklamlara vermeli, milleti önceden uyarmalı…
Bir oy bile kaybetmeye bu ülkenin lüksü yok.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Listeler açıklandıktan sonra özellikle kimi CHP’lilerde büyük öfke oluştu.
Bu tutumu garip bulmakla birlikte hak da veriyorum.
Garip bulmamın nedeni şu: Millet İttifakı kurulduğu günden beri CHP’nin bazı küçük partilerden isimleri listesine alacağı biliniyordu. Bilinmeyen kimlerin olacağı idi. Sonuçta CHP listesindeki isimlerle temsil edilmeyecek mecliste. Seçimden sonra herkes kendi partisine gidecek. Burada önemli olan meclise çok sayıda muhalif isim sokmak ve cumhurbaşkanlığını kazanmak.
Haklı bulmamın nedeni ise şu: Öyle isimler vardır ki, önceden bilseniz bile günü geldiğinde herkesi rahatsız eder. CHP listelerinden gösterilen ve asla kabul edemeyeceğim birçok isim var. Ancak bunlardan biri çok önemli. Cemaat döneminin en etkili isimlerinden o zamanın Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in başkentten aday gösterilmesi yakışık almamış. Bu kişinin yeri değiştirilmelidir. Zaman var.
ŞAŞIRDIM
Önceden biliyordum tabii ki Hasan Cemal’in aday olduğunu.
Ama seçilmesi halinde Meclis’in en yaşlı üyesi olacağını bilmiyordum.
Yıllarca aynı çatı altında çalıştık Hasan Cemal’le.
“Hasan Abi” idi benim için.
Özellikle Ergenekon davası sırasında Erdoğan’a verdiği destek nedeniyle yolumuz tamamen zıt yerlere gitmiş olsa da sonuçta yine “Hasan Abi” benim için.
Benden hayli büyüktü de neredeyse 80 yaşına geldiğini duyunca şaşırdım.
Birlikte çalışırken yaş farkını çok anlamıyor, üzerinden de 25 yıla yakın zaman geçince hiç fark etmiyor insan.
Hasan Cemal, 1944 doğumlu.
Şu anda tam 79 yaşında.
Liselerde Hasan Cemal’den daha yaşlı bir aday yokmuş.
Bu durumda Meclis’in açılış günü ve yeni Meclis Başkanı seçilene kadar oturumları Hasan Cemal yönetecek.
Nereden nereye?
Her şeye rağmen hoşuma da gitti bu durum.
Görüş ve davranışları bana göre bir dönem çok savrulmuş olsa bile Hasan Cemal, Meclis’teki en nitelikli isimlerden biri olacaktır.
KOMİK
Seçim tarihimizin “en çok aday yapılmayanı” kuşkusuz türkücü İbrahim Tatlıses.
5 kere AKP’den aday olmak için başvurdu.
Erdoğan’la el ele “Megri megri” okudu.
Gazetelere defalarca röportajlar vererek Erdoğan’a ne kadar bağlı olduğunu anlattı.
Ama hiçbiri fayda etmedi.
Erdoğan her seferinde gülücüklerle yaklaştı Tatlıses’e ama asla aday yapmadı.
Oysa Tatlıses meclis kürsüsünden konuşma yapmasa bile yanık türküler söylerdi hiç olmazsa.
Olmadı.
Her yenilgiden sonra futbol adamları “Önümüzdeki maçlara bakacağız?”
İbrahim Tatlıses de “önümüzdeki seçimlere bakacak” artık.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
