Can Ataklı yazdı, ''Milli Piyango kapsamlı, mantıklı ve doyurucu bir açıklama yapmak zorundadır...''
Milli Piyango’nun zihinlerimize kazınmış bir sloganı var biliyorsunuz; “Belki de sıra sizde.”
İşte bu umutla yıllardır milyonlarca kişi hiç olmazsa bir bilet alarak “belki de sıra bende” beklentisi ile bir anda zengin olmanın hayalini kurar.
Hele yılbaşı ikramiyesi. Kimbilir kaç milyonun rüyasına girer?
Artık sadece Milli Piyango’muz da yok. Sayısal Loto, Şans Topu, Süper Loto gibi oyunlarda da milyarlarca lira dönüyor.
Milli Piyango’da büyük ikramiye bir bilete çıkmazsa kuruma kalıyor ama, lotolarda durum öyle değil. Eğer numaralar bilinemezse büyük ikramiye bir sonraki çekilişe devrediliyor.
Bazen haftalarca kimse lotoyu tutturamadığı için toplam ikramiye 10 milyonun üzerine çıkıyor.
Ancak son zamanlarda “insanları bir anda zengin eden” hayal ticaretinin üzerinde kalın kuşku bulutları dönmeye başladı.
Bize de geliyor bu kuşkular. Piyango’da büyük ikramiyenin istenilen numaraya çıkarıldığı, Loto’da hile yapılarak hiç oynanmamış numaraların kazandırıldığı ve ikramiyenin özellikle büyütüldüğü, iyice büyüyen ikramiyenin de istenilen kişilere çıkarıldığı dedikoduları yapılıyor.
Elbette bunların kanıtlanması çok zor.
Ancak CHP Konya Milletvekili Atilla Kart bir süredir Milli Piyango ve Loto çekilişlerini mercek altına almış. Gelen her ihbarı değerlendiriyor ve aralarında irtibat olup olmadığını incelemeye çalışıyor.
Atilla Kart sonunda şüphelerin ciddi olduğuna kanaat getirerek bir “Meclis Araştırması” yapılması için harekete geçti ve Meclis Başkanlığı’na bir teklifte bulundu.
Atilla Kart dilekçesinin sunuş bölümünde şunları dile getiriyor:
TBMM Başkanlığına
Milli Piyango İdaresi sorumluluğunda yapılan bahis oyunlarına yasa dışı yollarla müdahale edildiği, Büyük İkramiye kazanan bazı talihlilerin ikramiyelerine hileli yollarla Kurum Yetkilileri ve Banka Müdürleri işbirliğiyle el konulduğu yönündeki iddiaların araştırılması; bu yöndeki belirsizliklerin giderilmesi;
yukarıda anlatımı yapılan yollarla haksız kazanç sağlayan fail ve sorumluların ortaya çıkarılması ve nihayet alınması gereken önlemlerin tespiti amacıyla ;
Anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Atilla Kart Konya Milletvekili
CHP Konya Milletvekili Kart teklifinin gerekçesinde elinde çok ciddi bulgu ve iddialar olduğunu kaydederek bazıları basına da yansıyan iddialar karşısında Milli Piyango İdaresi’nin açıklama yapmak yerine “karartma ve hamaset” yoluna saptığını kaydediyor.
Kart “Son 42 haftada 29 büyük ikramiyenin Çankaya, Pendik, Muratpaşa İlçelerine çıkmasının” çok garip bir tesadüf olduğuna dikkat çekerek “Diğer büyük ikramiyeler ise nedense hep Milli Piyango’nun teşkilatının bulunduğu illere çıkmış. Bunun aritmetik mantığı yok” diyor.
Loto oyunlarında da “hile döndüğü” iddialarına yer veren Atilla Kart “Büyük ikramiye kazanan kuponlar Milli Piyango’nun internet sitesinde yayınlanmamaktadır. Kimin kazandığının açıklanmamasının bir anlamı olabilir. Ancak, kuponların hangi tarihte ve hangi saatte oynandığının bilinmesi ve Bayi kodunun belli olması halinde, kuponların yayınlanmasında büyük yarar vardır. Böylece, muhtemel spekülasyonların önü kesilmiş olacak ve kamuoyu denetiminin yolu açılmış olacaktır. Ancak, Kurum bu basit ve sıradan bir uygulamayı bile yapmaktan kaçınmaktadır” diyor.
Artık işin “kaçar” tarafı kalmamıştır. Milli Piyango kapsamlı, mantıklı ve doyurucu bir açıklama yapmak zorundadır.
*****
Büyük ikramiyeyi “kazanan” değil başkası almışCHP Konya Milletvekili Atilla Kart Milli Piyango ile ilgili Meclis Araştırması teklifinde geçmişteki kuşkulu bir olayı da dile getirerek “Bununla ilgili hâlâ net bir açıklama yapılmaması manidardır” diyor. Kart’ın 1999 yılında yaşandığını ileri sürdüğü kuşkulu olayda kazanan kişinin değil başkalarının bu parayı tahsil ettiklerini belirtiyor.
Kart’a göre 13. 11. 1999 tarihli Sayısal Loto’ya isabet eden 2.879.742.605.000,00 TL (TL’den sıfırlar atılmadan önceki meblağ) tutarındaki ikramiyeler gerçek talihli yerine, Kurum personeli ve banka ilişkileriyle 3. kişiye intikal ettirildi.
Parayı alan kişinin dekontlara göre Ziraat Bankası Yenişehir Şube Müdürü Necdet Şener olduğunu vurgulayan Kart “Paranın vekaleten alındığı söyleniyor ama dekontta talihli olarak görülüyor. 13.11.1999 tarihli Çekilişe ilişkin kayıtlarda gerçek talihlinin isminin silindiği, fotoshoplama yoluyla Banka Müdürünün isminin yazıldığı bulguları ortaya çıkmaktadır” diyor.
Gerçekten çok şaşırtıcı bir durum.
*****
Tek satır da mı olmaz?Elbette her 10 Kasım’da bütün gazete yazarlarının Atatürk’ten söz etmesi gerekmiyor.
Ama çok uzun yıllardır yazarların çok büyük çoğunluğu bir iki satırla da olsa Ata’ya olan sevgi ve saygıyı dile getirmeyi âdet edinmişti. Bu yıl gazetelere baktım.
Gördüğüm yandaş gazetelerdeki yazarlardan hiçbiri tek satırla bile söz etmemişti Atatürk’ten. Eden bir ikisi de kendilerince dalgalarını geçmişti.
İktidar zihniyetinde olmayan ancak her türlü söylemleriyle iktidara payanda olan kesimde de tek satır yoktu.
Sanki önceden sözleşmişler de “aman hiçbirimiz yazmayalım” demişlerdi.
Kızmıyorum, öfkelenmiyorum ve şaşırmıyorum. Sadece üzülüyorum.
Çünkü bu sevgisizliklerini sergileme özgürlüğünü bile o “yok saydıkları” Atatürk’e borçlu olduklarının farkında değiller.
*****
Önümüzdeki yıl 1 Mayıs’a yer bulma sorunumuz varBiliyorsunuz AKP hükümeti uzun yıllar direnerek 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasını önledi.
Sonunda halkın baskısı karşısında çare bulamayan iktidar Taksim’i halka açmak zorunda kaldı.
Gerçi “Biz sizden de daha fazla 1 Mayısçıyız” diyerek geçmiş yıllardaki yasakları gizlemek istediler ama olsun, sonunda amaca ulaşıldı.
Ancak önümüzdeki yıl bir soun var.
Daha önce yasaklar nedeniyle 1 Mayıs’a kapalı olan Taksim bu kez “tuhaf meydan düzenlemesi” nedeniyle 1 Mayıs’a kendiliğinden kapanmış oldu.
Taksim’i dört bir yandan tahta perdelerle kapatan İstanbul Büyükşehir Belediyesi o tuhaf inşaatı 8 ay sonra belki bitirecek. Bu durumda 2013’teki 1 Mayıs için bir başka alan gerekecek.
Taksim kapalı, Çağlayan anlamsız bir küçük meydana dönüştürüldü, Kazlıçeşme’de böyle bir miting yapmanın anlamı yok.
Peki neresi olacak?
Benim önerim Sultanahmet Meydanı.