Muhalefet, Erdoğan’ın her sözüne atlamak zorunda değil
Can Ataklı; AKP Genel Başkanı, kimsenin beklemediği bir anda “Haydi yeniden anayasa yazalım” dedi. Detayları ile ilgili tek kelime bile etmedi tabii. Buna karşı, ne tuhaftır ki muhalefet partileri sanki üstlerine vazifeymiş gibi “yeni baştan anayasa” tartışması yapıyor.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Biriniz de çıkıp “yeni anayasada neler olacağını” açıklayın lütfen
Ne bitmek tükenmek bilmeyen şey şu “yeni anayasa” lafları…
Son 15 yıldır AKP’nin ağzından düşmedi bu.
Yok “vesayet” anayasasıydı, yok “elitlerin” anayasasıydı, yok “darbe” anayasasıydı, yok şuydu yok buydu.
Bu sürede kaç kere aynı laflarla anayasa değişiklikleri yapıldı.
Üç kez de referanduma gidildi şunun şurasında 10 yılı biraz aşkın süre içinde.
Şimdi sil baştan yeniden başladı anayasa lafları.
Tabii Erdoğan söyledi de öyle başladı.
Zaten o bir şey söylemese kim ne diyecek ki?
Erdoğan, “Cumhur İttifakı’ndaki ortağımızla bu konuda bir anlayış birliğine varmamız halinde, önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz” diyerek fitili ateşledi.
Sonra ekledi; “Artık bir sivil anayasa yapmanın zamanı geldi, bu bize yakışmıyor.”
Kaçıncı kere duyuyoruz bu sözleri değil mi?
“Bize yakışmıyor” diyerek sürekli anayasa değişiklikleri yapıldı, 82 Anayasası’nın ilk dört maddesi hariç neredeyse tamamı değiştirildi, hâlâ “şu asker anayasasından kurtulamadık gitti” nakaratı sürüyor.
En azından asker anayasası denilen anayasada parlamenter sistem vardı, demokratik kurallar işliyordu, ülke yönetimi denetlenebiliyordu,
“Hala aynı anayasa” diyor AKP iktidarı ama kendi dönemlerinde yapılan değişikliklerle oluşan anayasada hukuk ve demokrasi kaldırıldı, egemenlik tek kişiye verildi, parlamento bir formalite kuruluşu haline düşürüldü, yönetimin denetlenmesi olanaksız hale getirildi.
Buraya kadar hepsini bir kalemde çizelim.
Soruyorum; 10 gündür yeni anayasa yapılması için konuşmayan kalmadı. Ancak şu ana kadar yapılan onca değişiklikten sonra hâlâ “bize yakışmayan” hangi maddeler kaldı, yeni anayasanın yazılmak istenmesindeki ana fikir ne, hangi maddeler değişecek veya kaldırılacak? Çok daha demokratik bir anayasa için hangi yeni maddeler girecek bunlar bilinmiyor.
Çünkü Erdoğan henüz söylemedi.
O söylemeyince ne oluyor?
Hiçbir şey.
Söyleyecek lafları olmayan iktidar tarafı, “Evet ne kadar da güzel bir öneri, anayasa mutlaka değişmeli tabii, bu zaten bize yakışmıyor” diyor sadece.
“Peki nesi değişmeli?” diye sorunca bakakalıyorlar.
Örneğin Devlet Bahçeli, Erdoğan henüz niyetini söylemediği için öneriyi, “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. MHP üzerine düşeni yapacaktır” sözleriyle desteklediğini açıkladı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de muhtemelen nasıl bir değişiklik olacağını bilmediği için dar alanda top çevirerek, “Bugün 1921 Anayasası’nın ruhuyla, yine Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken, yeni bir toplumsal sözleşmeyi yine Gazi Meclisimizin iradesiyle, milletimizin iradesiyle yeni anayasayla taçlanacağına olan inancımız tamdır” diyor ancak.
AKP Genel Başkanı’ndan bir ricam var; Lütfen şu yeni anayasada neler istediğinizi açıklayın da ekibiniz kıvranıp durmasın.
Bİ SORALIM BAKALIM
Bugün ayın 9’u, o günden bu yana tam tamına üç ay geçti
herhalde unutmamışsınızdır.
9 Kasım gecesi sosyal medyaya düşen bir haber herkesi çok şaşırtmıştı.
Hatta pek çok kişi inanmamıştı bile.
“Hadi canım sende, Instagram üzerinden istifa mı olurmuş?” demişti.
AKP Genel Başkanı’nın, Hazine ve Maliye’yi teslim ettiği damat Berat Albayrak, bundan tam üç ay önce bugün “Sağlığım iyi değil, at izi it izi” falan yazan garip bir veda mektubu yayınlayarak görevinden istifa ettiğini bildirmişti.
Ortada istifa mektubu bile yoktu.
Instagram’da yayınlanmıştı bu istifa.
Koskoca iktidar medyası, AKP Genel Başkanı herhangi bir açıklama yapmadığı için tam 27 saat boyunca bu haberi yayınlayamamıştı.
Sonunda saraydan izin çıktı.
Meğer damat bey istifa etmemiş.
Affını rica etmiş.
AKP Genel Başkanı da kendisini affetmiş.
Elbette damat bile olsa herkes sürekli bakanlık yapacak değil.
Ama bu olayın tuhaflığı şu ki, damat bey tam üç aydır hiçbir yerde görünmedi.
Herhangi bir açıklama yapmadı.
Nerede olduğu bilinmiyor.
Bakanlık koltuğunda otururken yanından ayrılmayanlar, köşe yazılarında “devrimci bakan” diye şişirenler, merak bile etmiyorlar damat beye ne olduğunu.
Damada uygulanan bu vefasızlık “ne oldum delisi olan herkese” ders niteliğindedir.
Bugün iktidar gücünü arkasına aldığını zannederek esip gürleyenler, günü geldiğinde pis su giderine süprülüverir…
BUNU YAZMAK GEREK
Muhalefet, Erdoğan’ın her sözüne atlamak zorunda değil
AKP Genel Başkanı, kimsenin beklemediği bir anda “Haydi yeniden anayasa yazalım” dedi.
Detayları ile ilgili tek kelime bile etmedi tabii.
Sözcüsü aracılığı ile iktidar medyasına da henüz bir sızdırılma yapılmadığı için kimse amacın ne olduğunu tam bilmiyor.
Buna karşı, ne tuhaftır ki muhalefet partileri sanki üstlerine vazifeymiş gibi “yeni baştan anayasa” tartışması yapıyor.
Parti liderleri birbirlerini ziyaretlerinde konuyu dile getiriyorlar.
Anlaşıldığı kadarıyla aslında hepsi yeni anayasadan yana.
Ama onlar de ne olacağını söylemiyorlar.
“Daha demokratik” bir anayasa olursa olurmuş.
Örneğin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Murat Yetkin’e “Bugün Türkiye’de demokrasiden yana olan herkes, ‘Türkiye’nin demokratik yeni bir anayasaya ihtiyacı var’ diyor. Tabii mevcut anayasanın ilk dört maddesinin aynı kalması kaydıyla… Yeni bir anayasayla Türkiye, demokratik standartlarını daha ileriye taşımalıdır, buna ihtiyacımız var. İhtiyacımız, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’dir” demiş.
İyi de bunun için yeni anayasaya gerek yok ki, 2016 referandumundan önceki anayasaya dönersiniz olur biter.
Tek adamlığın keyfini almış ve bunu ömür boyu sürdürmeye kararlı bir kişiyle “güçlendirilmiş parlamenter rejim” tartışması yapılabilir mi?
Muhalefet, Erdoğan’ın peşine takılıp yarattığı gündemin esiri olmak yerine, iktidarı ele alması halinde neler yapacağını şimdiden kamuoyuna anlatmanın yollarını bulmalı.
ANALİZ
Yeni anayasa talebi, laikliği yok etmek ve ömür boyu başkanlığı garantilemek içindir
Durup dururken ortaya atmadı herhalde Erdoğan yeniden anayasa yazılması önerisini.
Şu anda bizlere söylemese bile sarayda bir şeyler planlandığı belli.
Birkaç noktayı gözlemlerime dayanarak açıklığa kavuşturmak isterim.
Şu anda muhalefetin gündeminde değil ama Erdoğan eğer seçimler zamanında yapılırsa cumhurbaşkanı adayı olamayabilir. Üstelik kendi yazdığı anayasaya göre.
Çünkü Erdoğan’ın “Bize yenisi yazım” diyerek yazdığı anayasada, bir kişinin üst üste en fazla iki kere cumhurbaşkanı olabileceği belirtiliyor.
Oysa Erdoğan’ın asıl amacı bir kere daha seçilmek değil, yaşadığı sürece o makamda kalabilmek.
Bu nedenle bir anayasa değişikliğine ihtiyacı var.
Bunun ötesinde, “0 kilometrede bir anayasa” ile mevcut anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinin değiştirilmesinin de yolu açılacaktır.
Burada iktidara alerji yapan aslında laiklikle ilgili madde…
Laiklik fiilen kaldırıldı kaldırılmasına da “ne olur ne olmaz anayasadan da kalkmalı ki günün birinde başımız sıkıntıya girmesin” dediklerini düşünüyorum.
Bilmem bu kadarı yeterli midir?
Bunlar olduktan sonra diğer maddelerin değişmesi değişmemesi ne fark edecek ki?
OKURDAN MESAJ
AKP’nin kaybı yüzde 12 değil
Anketlerde ortaya çıkan rakamları tartışıyoruz ne zamandan beri.
Çok açık biçimde görünen o ki, iktidar çok ciddi oy kaybına uğruyor.
Bizler de son seçimlerde alınmış oylara, sonra yapılan son kamuoyu anketlerine bakarak oranlar üzerinden “AKP’nin şu kadar puan kaybetmiş” diyoruz.
Örneğin dünkü yazımda Haziran 2018’de yüzde 42 oy alan AKP’nin, şimdi araştırmalarda yüzde 30 çıktığını belirterek “Yüzde 12 oy kaybı var” diye yazmıştım.
İstatistik ve matematik uzmanı bir okurum, “Amacım ukalalık ya da negatif eleştiri değil” diyerek başladığı mesajında oranlardaki iniş çıkışlara bakarak, yapılacak değerlendirmenin yanlış olduğunu belirtmiş.
Şöyle diyor okurum;
Yazınızda AKP 2018 oy oranı yüzde 42, bugünkü oy oranı yüzde 30.3 ve değişim yüzde 12 oy kaybı olarak belirtiliyor.
Ancak burada matematiksel olarak 42’den 30.3’e inmesindeki değişim yüzde 27’dir. Yani yüzde 27’lik bir kayıpla 42’den 30.3’e düşmüştür.
Aynı şeyi MHP oyları içinde söyleyebiliriz. Özet yaparsak;
Tablosu çıkar ortaya.
Lütfen bilginiz olması açısından iletiyorum.
Anlayışınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla.
O.G
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları