loading
close
SON DAKİKALAR

Şimdi yok böyle manzaralar artık

Can Ataklı
Tarih: 28.02.2021
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Biri Emirgan’daki ünlü Çınaraltı’nda sohbet edenler. Yıl 1953. Diğeri 1957’de Beşiktaş Kasımpaşa maçını izleyen kravatlı takım elbiseli seyirciler. 1960’ta ise bomboş olan Etiler’de kayak yapan bir İstanbullu.

BUNU YAZMAK GEREK

Yapmayın Allah aşkına müzik notası mı bu?

Erdoğan henüz iktidara gelmişti.

4 Temmuz 2003 günü Irak’taki askerlerimizden içimizi acıtan gururumuzu inciten bir haber gelmişti.

Amerikalılar 14 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunu tutuklayıp başlarına da çuval geçirdikten sonra Bağdat’a götürmüştü.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök “Şimdi Amerika ile savaş mı çıkaracağız yani” diyerek bölgedeki silahlı kuvvetlerimize “Yerinizden kıpırdamayın, hiçbir şey olmamış gibi davranın, geçer bunlar” emri vermişti.

Muhalefet de ayağa kalkmıştı.

“En azından bir nota verin” demişlerdi.

Erdoğan da “Bunu müzik notası mı sanıyorsunuz?” diyerek karşılık vermişti.

Yıllar yılları kovaladı, iktidardaki Amerika korkusu hiç bitmedi.

Bu nedenle hep boyun eğdi, istenilen her şeyi yaptı.

Erdoğan ısrarla “PYD terör örgütüdür” demesine rağmen Amerika her gün PYD’ye silah ve mühimmat taşıdı.

Erdoğan yıllar önce “PYD’ye 3 bin TIR yardım ettiniz, ayıp oluyor ama” demişti.

Ama Amerika’nın PYD’ye silah taşıması hiç durmadı, yanlış hatırlamıyorsam Erdoğan en son rakamı 50 bin TIR olarak açıklamıştı.

Amerika gözümüzün önünde, bir taş atımı mesafedeki PYD’yi neredeyse bir devlet kuracak hale getirdi.

Erdoğan ise Amerika’ya kızıyor ama iş yaptırıma gelince “tısss.”

Ama olsun, sonuçta halkın önemli bir bölümü Amerika’ya haddinin bildirildiğini sanıyor.

Adalet Partisi genel başkanı Vecdet Öz, biliyorsunuz ara sıra mektuplar gönderiyor.

İşte bu konuda da bir mektup göndermiş.

Sizlerle paylaşmak istedim;

Ey iktidar,

Her şeyi eline yüzüne bulaştırıp sonra da suç bastırmak için sağa sola kükrüyor, mangalda kül bırakmıyorsun..

Sürekli yerli ve milli taklidi yapıp duruyorsun..

Lakin hiçbir icraat göstermiyorsun!.

Görüyorum ki tarih de okumuyorsun!.

Geçmişe bakıp Demirel ve Ecevit’i örnek almıyorsun!.

Derhal ABD ve NATO’ya aşağıdaki yazılı nota’yı (note sıgnee) ver ve oynanan oyuna son noktayı koy!.

NOTA:

“Altı ay içinde PKK’nın elindeki tüm tutsaklar, suçlular ve mühimmat Türkiye’ye teslim edilecek, terör kamplarının tamamı imha edilerek terör faaliyetlerine son verilecektir. Aksi halde başta Abdullah Öcalan olmak üzere tutuklu teröristlerin tamamı idam edilecek, askeri üslerinizin tamamı kapatılarak personel sınır dışı edilecek, Çanakkale ve İstanbul Boğazları her türlü geçişe kapatılacaktır.”

Sonra da duruma göre gereğini yap!.

Tabiki yüreğin yetiyor ve cesaretin varsa..

Ya da istifa ederek görevi ehline bırak..

Bak o zaman gör; ne terör kalır ne de yaptırım!.

İlahi Vecdet Öz.

Hiç aklınıza yatıyor mu Erdoğan iktidarının Amerika’ya “Nota” vereceğine.

Mümkün değil.

Verse de müzik notası verir ki, onun da hangisi olacağını bilemez.

Rahmetli Bekir Coşkun’un söylemiyle “Bu olsa olsa Fu notası” olur.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Yemek israfına karşı minik öneriler

Ben de Sabri Ülker Vakfı’nın bir yayınında gördüm, sizinle paylaşmak istedim.

Yaşadığımız dönem çok sıkıntılı bir dönem.

Bir yandan pandemi, bir yandan ekonomik kriz herkesin belini büküyor.

Herkes artık tasarruf etmek zorunda.

Zaten hepimiz birçok giderimizi kıstık, zorunlu tasarruf yapıyoruz.

Oysa tasarruf etmenin mümkün olmadığını sandığımız şeylerde de tasarruf sağlanabilir.

İşte Sabri Ülker Vakfı mutfakta, buzdolabımızda yapabileceğimiz minik tasarrufların püf noktalarını sıralamış.

Ama minik deyip de geçmeyin. O minik minik tasarruflar ay sonunda bayağı fark edilir, bunu da bilelim.

DAHA KÜÇÜK PORSİYONLAR

Yemeklerinize küçük bir porsiyonla başlayın ve tabağınızdaki yemek bittikten sonra hâlâ açsanız ilave edin. Yemekte daha küçük tabaklar da kullanabilirsiniz.

ALIŞVERİŞ ÖNCESİ KONTROL

Alışverişe gitmeden önce buzdolabınızda neler olduğuna bakın ve ihtiyacınıza yönelik alışveriş yapın.

MENÜ PLANLAMA ALIŞKANLIĞI EDİNİN

Haftalık menü planı yaparak, hem evdeki yiyeceklerden neler yapabileceğinizi görebilir hem de gıda alışverişinizi bu şekilde yönetebilirsiniz.

ÖNCELİKLENDİRİN

Evde çürümeye başlamış meyve ve sebzelerinizi atmak yerine, onları kullanabileceğiniz yiyecek ve içecekler yapın.

‘İLK GİREN İLK ÇIKAR’ KURALINI UYGULAYIN

Buzdolabının arka tarafına son kullanma tarihi daha geç olan yiyecekleri yerleştirirken, ön kısımlara son kullanma tarihi en yakın yiyecekleri yerleştirin.

MUTFAKTAKİ FAZLALIKLARI DEĞERLENDİRİN

Artan ekmeğinizi kruton, galeta unu gibi ürünler yaparak değerlendirebilir veya yumuşamış meyvelerinizi ev yapımı meyve sularına ya da dondurmalara dönüştürebilirsiniz.

ÇOK GÜLDÜM

Bu hafta iki fıkramız var

Pazarın neşesi fıkralarımızı, tabii ki Yıldırım Tuna’dan geldi, birlikte okuyalım;

Ama bir kere daha…

Adam köpeğini gezdirirken, hayvan bir an elinden kurtulup bir evin bahçesine girmiş, orada çamaşır asan kadını ‘Hart’ diye ısırmış..
Kadın ağlayarak koşmuş içeri, köpeğin sahibi ile ‘hesaplaşması’ için kocasını göndermiş bahçeye. Olaydan zaten son derece üzülmüş adam karşısına dikilen dev gibi kocayı görünce utanma ile korkma duygusu arasında gidip gelmiş,
“B..Bu işi mümkünse para ile çözelim.. 100 liraya ne dersiniz?” demiş sıkılarak.
Kadının kocası bir an düşünmüş “Tamam” demiş elini arka cebine atıp cüzdanını çıkartırken “Talebiniz makul ama önümüzdeki hafta içinde de o sevimli yaratığı bir kere daha getirip ısırtacaksınız..!”

İçtin işte.. Haydi güle güle..

Adamın biri barda oturmuş, bardağındaki içkiye yarım saattir hipnotize olmuş bir şekilde gözlerini kırpmadan bakarken, epeydir onu izlemekte olan ve tam yanındaki sandalyede oturan TIR şoförü adamın kadehini önünden kapıp“ Gulp..!” diye tepesine dikip içmiş..

Zavallı adam birden ağlamaya başlamış…
TIR şoförü “Amaaann, ağlayana hiç dayanamam.. Vallahi şaka yaptım” diye ayağa fırlamış,
“Ben sana hemen bir içki alıyorum.. Takma lütfen..! Barmen..!”
Adam “Sorun o değil..” demiş hıçkırmaktan zor konuşarak, “En kötü günümü yaşıyorum.. İşe geciktim diye patronum beni kovdu, eşyalarımı toplayıp binadan ayrıldım, otomobilimin çalınmış olduğunu öğrendim.. Taksi ile evime gittim, cüzdanı takside unutmuşum, cüzdan ve kredi kartları gitti… Eve geldim karımın beni terk ettiğini komşular söyledi.. Şimdi tam hayatıma son vereceğim, sen gelip, bin bir zorlukla tedarik ettiğim o son derece güçlü zehrimi “şak” diye içtin..!”

NOSTALJİ

Şimdi yok böyle manzaralar artık

Geçenlerde “Eski İstanbul fotoğrafları” başlıklı bir dizi fotoğraf geldi sosyal medya gruplarının birinden.

Çok sayıda fotoğraf vardı.

Cumhuriyet dönemi İstanbul’undan eşsiz görüntüler.

Bunlardan size üç tanesini seçtim.

Biri Emirgan’daki ünlü Çınaraltı’nda sohbet edenler. Yıl 1953.

Diğeri 1957’de Beşiktaş Kasımpaşa maçını izleyen kravatlı takım elbiseli seyirciler.

1960’ta ise bomboş olan Etiler’de kayak yapan bir İstanbullu.

Şimdi bu zarafet, güzellik ve kaliteyi ararsak bulur muyuz acaba?28

Yeni Türkiye denilen yerde artık böyle görüntüler var mı?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları