loading
close
SON DAKİKALAR

Ahmet Şık 'cibilliyetsiz' deseydi saldırı yine olur muydu?

Can Ataklı
Tarih: 19.08.2024
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; AKP’lileri Ahmet Şık’ın sözleri değil kendi laflarının tekrarlanması kızdırdı.

ANALİZ

AKP’lileri Ahmet Şık’ın sözleri değil kendi laflarının tekrarlanması kızdırdı

Meclis kanlı bir gün yaşadı.

Can Atalay’ın milletvekilliğine dönebilmesi için yapılan olağanüstü oturumda partisinin görüşlerini açıklamak için kürsüye çıkan Ahmet Şık, AKP Milletvekili Alpay Özalan’ın saldırısına uğradı.

Ardından AKP’liler toplu halde kürsüye saldırdı, çıkan arbedede bazı milletvekillerinin dudakları ve kaşları patlayınca ortalık kan gölüne döndü.

İyi de ne oldu?

Alpay kürsüdeki milletvekiline neden saldırdı?

AKP’lilere göre Ahmet Şık kürsüde AKP’lilere ağır hakaretlerde bulundu, bu da topluluğu aşırı biçimde tahrik etti.

Olaydan sonra hem muhalif yazarların hem de yandaşların söylemlerine baktım.

Belli ki hiçbiri Meclis’te olanları anlamamış, sadece görüntülere ve AKP’lilerin söylemlerine bakarak Ahmet Şık’ın hakaretler yağdırdığını söylüyor.

Yandaşlar yumruk olayını savunurken muhalif olanlar ise “Ne olursa olsun yumruk atılamaz” diyorlar.

Yani sonuçta iktidar ve muhalefet her iki kişinin de haksız olduğu konusunda birleşmiş.

Oysa gerçek bu değil.

Çünkü Meclis tutanaklarını okuyunca Ahmet Şık’ın AKP’lilere ağır hakaretler etmediği, sadece kürsüye doğru yoğun hareketlenmeler olduğunda “Bu ülkenin en büyük terör örgütü, hanedanlık mafyasıyla devlete çöken işte bu sıralarda oturanlar, en büyük teröristler de buradakilerdir. Bunu herkes bilmeli!” sözlerini söylediği anlaşılıyor.

Tutanaklarda Ahmet Şık’ın ağzından “hain, alçak, şerefsiz” gibi kelimelerin çıktığı okunuyor ama Ahmet Şık bunları AKP’lilere söylemiyor.

Şık’ın söylediği şu; “Sizlerden en çok duyduğumuz sözler neler biliyor musunuz?”

Ve Şık bu sözlerinden sonra başta Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin en çok kullandığı hakaret kelimelerini sıralamaya başlıyor.

Ancak her kelimeden sonra AKP sıralarından koro halinde aynı kelimeler Ahmet Şık’a yönelik olarak bağırılarak söyleniyor.

İşin garibi Meclis Başkanlığı kürsüsünde oturan Bekir Bozdağ da ne konuşulduğunu anlamadığı için olacak sık sık “Sayın Şık lütfen temiz bir dille hitap ediniz” diyor.

Olayı TV’lerden izleyenler bağırış çağırışlar arasında Ahmet Şık’ın önceden hazırladığı metni kesik kesik okuyabilmesi nedeniyle özellikle hakaret kelimelerini duyuyorlar ama o sözler Ahmet Şık’a değil AKP’lilere ait.

Tabii medyanın ve tanıkların özensizliği nedeniyle Meclis’in kanlı günü sanki Ahmet Şık özellikle olay çıkarmış gibi sunuluyor ve AKP en azından “eşit suçlu” gibi görülerek işlenen demokrasi ayıbı ve faşist saldırı nötr hale getiriliyor.

Ancak algı ne olursa olsun artık herkes şu gerçeği görmeli;

AKP yolun sonuna gelmiş olmanın paniği içinde. Kaçınılmaz sonu biliyorlar ama “belki kurtuluruz” umuduyla hırçınlaşarak tribünlere oynamaya ve yarattıkları algıyı koyulaştırmaya çabalıyorlar.

Ne diyeyim; Çabalama kaptan deniz bitti.

BUNU YAZMAK GEREK

İşte Meclis tutanaklarından saldırı anı konuşmaları

Meclis tutanakları olmasa ben de çoğu kişi gibi sadece gördüklerime bakarak bir görüş sahibi olacaktım.

Oysa meclis tutanakları asıl hakareti yapanların AKP’liler olduğunu, Ahmet Şık’ın konuşmasına olanak vermeyip sonunda saldırıya geçtiklerini çok açık biçimde gösteriyor.

İşte Ahmet Şık’ın konuşması ve laf atmalarla ortalığın nasıl gerildiğini gösteren meclis tutanağı;

AHMET ŞIK (İstanbul) – Usul tartışması açıldı ama burada usulü konuşmaya hiç gerek yok çünkü anayasasızlığın hüküm sürdüğü, kanunsuzluğun teamül hâline geldiği bu ülkede size mevzuat anlatacak falan değilim. Din şarlatanlığınıza, göstermelik milliyetçiliğinize kanan, hırsızlığınızı, yolsuzluğunuzu, hukuksuzluğunuzu görmezden gelenleri... (AK PARTİ sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – En büyük hırsız sizlersiniz!

AHMET ŞIK (Devamla) – ...makbul vatandaş olarak gören sizlerden en çok duyduğumuz sözcükler ne biliyor musunuz?

BAŞKAN – Sayın Şık, lütfen temiz bir dille hitap edin.

AHMET ŞIK (Devamla) – “Vatan haini”, “bölücü”, “FETÖ’cü”, “katil”, “terörist...” (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

EJDER AÇIKKAPI - (Elâzığ) – Alçak!

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri...Değerli milletvekilleri...

AHMET ŞIK (Devamla) – Sizden olmayan, suçlarınıza ortak olmayan herkese “terörist” dediğiniz için Can Atalay’a da “terörist” demeniz de hiç şaşırtıcı değil. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Şık, lütfen temiz bir dille hitap edin.

AHMET ŞIK (Devamla) – Ama herkes bilsin, tüm yurttaşlar bilsin: Bu ülkenin en büyük terör örgütü, hanedanlık mafyasıyla devlete çöken işte bu sıralarda oturanlar, en büyük teröristler de buradakilerdir. Bunu herkes bilmeli! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – En büyük terörist sensin sen! Alçak herif!

BAŞKAN – Sayın Şık, lütfen temiz bir dil kullanın. Sayın Şık, lütfen hakaret eden bir dil kullanmayın, temiz bir dil kullanın.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Ahlaksız herif!

AHMET ŞIK (Devamla) – Hepinizin toplamının şu memlekete Can Atalay kadar hayrı dokunsa ömür boyu şükür namazı kılacak insanlarsınız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Ahlaksız!

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Ahlaksız herif!

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) – Ahlaksız sensin!

AHMET ŞIK (Devamla) – Şimdi “utanmaz” dedim, kızdınız ya ben size anlatayım: Ahlaktan bahsedecek en son sizsiniz... Bak birazcık ahlaka sahip olsanız bu adam Meclisi yönetemez! Neden biliyor musunuz?

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – En büyük terörist sensin, sen.

BAŞKAN – Birleşime on beş dakika ara veriyorum.

Bİ SORALIM BAKALIM

Ahmet Şık “cibilliyetsiz” deseydi saldırı yine olur muydu?

Meclisin kana bulandığı gün kürsüde saldırıya uğrayan Ahmet Şık AKP’lilere hakaret etmedi, sadece onların kendileri için kullandığı bazı kelimeleri sıralamak istedi.

Şık’ın “AKP’lilerin bize söylediği” diye tanımladığı şu hakaret kelimelerini sıraladı;

“Vatan haini”, “bölücü”, “FETÖ’cü”, “katil”, “terörist...”

Ahmet Şık nedense “cibilliyetsiz” kelimesini unuttu.

Aslına bakarsanız Ahmet Şık’ın tekrarladığı bu kelimelerin hepsi ve çok daha fazlası bizzat AKP Genel Başkanı Erdoğan tarafından neredeyse her konuşmasında kullanılıyor.

Ama Ahmet Şık’ın “Siz bunları bizim için söylüyorsunuz” diye tekrarladığı kelimeler için ile meclis başkanı “Temiz dil kullanın” diye uyarıyor bu milletvekilini.

Acaba Erdoğan bu kelimelerin tamamını 10 cümlelik bir konuşmada kullandığında da aynı tepkiyi verebilir mi?

ÇOK GÜLDÜM

Bahçeli milli irade ile meclis çoğunluğunu karıştırdı

Milletvekilliği sivil bir darbe ile elinden alınan Can Atalay ile ilgili meclis oturumuna katılmayan Bahçeli her zamanki gibi Erdoğan’a bağlılığını belirtmek isterken milli irade kavramı ile meclis aritmetiğini karıştırdı.

Can Atalay’a milletvekilliği hakkı verilmemesini “Haksızlığa, hukuksuzluğa ve eşkıyalığa müsaade edilmemiştir” sözleriyle savunan Bahçeli “Bu oylama ile AKP’nin birinci parti olduğu tescillenmiştir” diye konuştu.

Ne diyeyim, Bahçeli galiba cuma günkü oturumu genel seçim zannetti.

AKP 2023 Genel Seçim’inden birinci parti olarak çıktı, genel başkanı da MHP, Hüdapar, YRP, DSP, BBP, Vatan Partisi ve Sinan Oğan desteği ile cumhurbaşkanı seçildi.

2024 seçimlerinde ise CHP birinci parti olurken AKP ilk kez ikinciliğe düştü, ayrıca 7/8 parti desteği ile yüzde 50’nin üzerine çıkan Erdoğan bu seçimlerde yüzde 40.5’i anca buldu.

Son seçim araştırmalarında ise Cumhur İttifakı’nın yüzde 30’a hatta daha bile geriye düştüğü görülüyor.

Yani meclis aritmetiği farklı milletin iktidara güveni farklı.

Bu arada Bahçeli’nin en komik ama ucu nereye gider belli olmaz sözü ise şu; “Bu oturumda ‘Küçük ortak nerede’ diyenler ağızlarının payını almış, biz olmadan da milletimizin beklentisine müzahir bir karar alınmıştır.”

Ucu nereye gider?

BİRİNCİSİ; AKP biz olmadan da yoluna devam eder.

İKİNCİSİ; Muhalefet biz olmasak bile AKP ile baş edebilecek gücü gösteremiyor.

Herkes kendi payına düşeni alsın bu çıkarımdan.

FIKRA GİBİ

Ah, bir de Erdoğan geç talimat vermese ne iyi olurdu

Artık hepimiz alıştık.

İktidar yetkilileri konu ne olursa olsun konuşmaya mutlaka “Sayın cumhurbaşkanımızın talimatları ile” diye başlıyor.

İzmir ve çevresini ateş topuna çeviren orman yangınları hakkında konuşan Tarım ve Ormancılık Bakanı İbrahim Yumaklı; “Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür etmek istiyorum, onun talimatlarıyla mücadelemiz sürüyor” dedi.

Pes ki ne pes yani.

Demek Erdoğan talimat vermese yangına da müdahale edilmeyecek.

Gerçi gecikme olduğu da kesin.

Gündüz saatlerinde başlayan yangına müdahalede geç kalındığı için hasar büyük oldu.

Demek ki Erdoğan “Yangını söndürün” talimatını geç vermiş.

Keşke biraz erken davransaymış.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları