Tarih:
20.09.2017
Cezaevi yaptırmak kolaylaşırken
Hak/hukuk temelinden tamamen bağımsız biçimde ''yatırım'' olarak görülen cezaevleri, yüzölçümü ve kapasitesinin genişliğine göre ekonomiye olumlu yansıyacağı yaklaşımıyla ele alınıyor.
AKP iktidarı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, devletin cezaevleri yaptırma sürecini mali, hukuki ve teknik açıdan kolaylaştırdı.Tahmin edeceğiniz gibi bu “kolaylıklar seti”, OHAL KHK’siyle mümkün olabildi. 674 sayılı KHK ile cezaevleri mevzuatına eklenen madde, yerleşik süreci tamamen değiştirdi.
Şimdi Adalet Bakanlığı istediğinde Hazine arazileri kolayca tahsis edilebiliyor.
Eskiden mera alanlarına cezaevi yapılamazken şimdi yapılabiliyor.
Eskiden bütçede ödenek olması gerekirken, şimdi bu şart bulunmuyor.
Ve nihayet deprem, sel, afet olmadan, “Sen gel, sen gel” diyerek, cezaevi ihalelerini yapacağı düşünülen firmalar çağrılıp ihale bedelini pazarlıkla (yani 21/b) belirlemek de mümkün oluyor.
***
Hal böyle olunca, Türkiye’nin dört bir yanında, yeni cezaevi projeleri hızla artıyor.
Derlediğim verilere göre Adalet Bakanlığı, mayıs ayından bu yana, toplam 20 il ve ilçede cezaevi pazarlığı yaptı. Ortalama 2-3 yıl süreceği öngörülen her bir cezaevi için müteahhitler belirlendi.
Bu ihalelerin toplam tutarı -yaptığım hesaplamalara göre- 3.5 milyar TL’yi buluyor.
Derlediğim verileri, ihalenin yapıldığı yerlere göre aylık olarak paylaşayım:
- Mayıs: Elmalı, Sakarya (290 milyon TL)
- Temmuz: Gerede, Aziziye (Erzurum), Van Erciş (381.9 milyon TL)
- Ağustos: Sarıçam, Ereğli, Akdağmadeni, Tokat, Bodrum, Küpçüler, Kırşehir, Aksaray (1 milyar 839 milyon TL)
- Eylül: Foça, Elbistan, Manavgat, Silivri, İzmir, Samsun, Çorlu (930.9 milyon TL)
***
Son dört ayda pazarlığı sonuçlanan 20 cezaevi arasında; Aksaray Ceza ve İnfaz Kurumu, 519 milyon TL ile ihale bedeli en yüksek olan cezaevi. Projeyi Varyap İnşaat-Sibar yapı ortaklığı yapacak.
Aksaray’ı, 385 milyon TL ile Sarıçam, 358.5 milyon TL ile de Çorlu cezaevleri izliyor.
Konuyu araştırırken rastladığım bir “durum”, özel bir dikkati hak ediyor. Yeni cezaevleri, yapılacakları yerdeki iktidara yakın yerel medya tarafından, istihdam ile ekonomik canlanma bakımından habere değer bulunuyor.
Hak/hukuk temelinden tamamen bağımsız biçimde “yatırım” olarak görülen cezaevleri, yüzölçümü ve kapasitesinin genişliğine göre ekonomiye olumlu yansıyacağı yaklaşımıyla ele alınıyor.
Bu yaklaşımı, AKP’li yerel politikacıların beslediğini de belirtmek gerekiyor. Misal, AKP Aksaray İl Başkanı Abdülkadir Karatay, Kapsam Haber’e “Aksaray’a çok önemli ve tarihinde tek olarak en yüksek yatırımı kazandırdık. Adalet Bakanlığı Aksaray Ceza İnfaz Kurumu ihalesinin tamamlandı” diyor. Cezaevinin, içinde 2 bin 500-3 bin kişinin çalışacak olması nedeniyle Aksaray’a çok önemli katkı sağlayacağını söylüyor.
Netice olarak, hukuk devleti ölçüleri bakımından övünç değil, mahcubiyet vesilesi olması gereken cezaevleri üzerinden, ekonomiye olumlu yansıyacak bir yatırım diye propaganda yapmak, kolay düzelir bir maraz gibi görünmüyor.
İşin kamu harcamalarındaki aşırı artışa dair bütçeyi ilgilendiren kısmını Maliye düşünüyordur nasılsa. Cezaevleriyle daha da canlanacak inşaat sektörü üzerinden tahsil edilecek vergi tahminleri yapılıyordur.
Olmasa da benzin/motorin zammı ne güne duruyor.
Çiğdem Toker - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları