Çiğdem Toker; Birbiriyle alakasız gibi görünse de iki konunun ortak paydası, harcama. Büyük açık veren bütçeden yapılacak yüklü ve yeni harcamalara işaret ediyor.
Siyaset gündemi; erken seçime, Anayasa çok açık olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığının hukuksal zemini olup olmadığına, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına mercek tutadursun.
Ekonomi; dayanma gücünü zorlayan zamlar, dizginlenmek istenmeyen enflasyon, TL'nin değer kaybı, bütçe açığı, cari açıkla tepetaklak gidedursun.
AKP iktidarı bambaşka bir frekansta, bambaşka bir boyutta…
Olmayan kamu kaynaklarını zorlayarak bu kaynakları sermaye gruplarına aktaracak büyük ölçekli projeleri pişirmeye devam ediyor.
Son yazılarımın ikisinde İstanbul Finans Merkezi'ni (İFM) diğerinde de Yap-İşletDevret modeliyle yaptırılacak ve Hazine'nin yine milyonlarca Euro garanti üstleneceği Antalya-Alanya otoyolunun sözleşme taslağından söz ettim. (122 km Antalya-Alanya otoyolu için km başına 0.07 Euro artı KDV'den pazarlık marjı açıldı. Günlük araç garantisi 45 bin.)
Birbiriyle alakasız gibi görünse de iki konunun ortak paydası, harcama. Büyük açık veren bütçeden yapılacak yüklü ve yeni harcamalara işaret ediyor.
İFM HIZLANIRKEN
İFM'yi tamamlamak iktidar için büyük önem taşıyor.
Geçen hafta Komisyon görüşmelerini paylaştığım İFM Kanun teklifi TBMM Genel Kurul aşamasına geldi. Kısa sürede yasalaşması bekleniyor. İFM içinde Merkez Bankası binası olarak bilinen 64 katlı kuleyi, ihaleyi 21/b usulüyle almış olan Limak yapıyor. (30 Eylül 2021'de İsmail Şahin imzasıyla yayımlanan Sözcü'deki habere göre bu yapı için müteahhit firmaya Merkez Bankası kaynaklarıyla yapılacak ödeme 2 milyar 385 milyon TL)
10 KATI CUMHURBAŞKANLIĞI FİNANS OFİSİ'NİN
İnşaatı büyük ölçüde tamamlanmaya yaklaşan bu yapının eylülde bitmiş olması öngörülüyor. Daha doğrusu Merkez Bankası yönetiminden çalışanlara yapılan bilgilendirmeye göre Ankara'da kalan birimlerin de eylüle kadar taşınması hedefleniyor. (Gerektiği halde kanun değişikliği yapmadan.)
Bittiğinde İFM alanındaki en yüksek yapı olacak olan ve kamuoyunda Merkez Bankası binası olarak bilinen kulede sadece Merkez Bankası olmayacak. Merkez Bankası'nın 7 ile 28. katlar arasında faaliyet göstereceği; Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanlığı'nın da Merkez Bankası'nın üzerinden itibaren 10 katta çalışacağını öğrendim. Yanı sıra, Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, SPK, SEDDK; Kredi Kayıt Bürosu, TBB Risk Merkezi, Bankalararası Kart Merkezi'nin de bu kulede faaliyet göstermek üzere katlar tahsis edildiği biliniyor.
Merkez Bankası bünyesindeki genel müdürlüklerin önemli bir kısmı İstanbul'a taşınmıştı. Bu birimler TMSF bünyesinde bir binada kiracı olarak faaliyet gösteriyor. Henüz Ankara'da bulunan diğer genel müdürlüklerin de üç aya kadar (eylül) taşınması planlanıyor.
“CHAMBRE FORTE” YA DA KALE KASA
Tam bu aşamada Merkez Bankası eski Başkanı ve İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz'ın geçenlerde TBMM'de vurguladığı konuyu hatırlatalım. Merkez Bankası idare merkezinin Ankara'da olduğunu yazan kanun maddesini değiştirmeden böyle bir taşınma mümkün olur mu? Nasıl?
Soruların cevabı henüz yok. Ancak Merkez Bankası'nın taşınma meselesinde ciddiyet arz eden başka konular bulunuyor. Fransızca'da “chambre forte” olarak anılan; kıdemli ve kariyerden merkez bankacıların bu kullanımıyla aşina olduğu “özel oda” mesela. Hazine ve bütün değerli varlıkların bulunduğu kale kadar güçlü özel odanın Ankara'dan İstanbul'a nasıl taşınacağı, Banknot Matbaası'nın Ankara'da kalıp kalmayacağı. Kalmayacaksa İstanbul'da mı Banknot Matbaası kurulacağı, yerinin neresi olacağı?
İFM kanun teklifi halen TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüyor ama şu konuları çıkıp anlatan pek olmuyor. Belki de vatandaşları hiç ilgilendirmediği düşünülüyordur, kim bilir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
