Tarih:
15.09.2017
İnsanlığın hali Balıkesir’de Tarım Çalıştayı
Kredi darboğazı. Çiftçiler banka borçlarından nefes alamıyor. Bir üretici bu durumu ''Ne kapımızdaki traktör ne ağıldaki hayvan bizim. İkisi de bankanın'' diye özetliyor.
Yeryüzündeki tüm inanç, etnik kimlik ve toplumlardan azade kural sayısı kaçtır bilmiyorum. Ama “ölüye saygı”, muhtemelen bunların başında geliyordur. Kimsenin aksini söyleyemeyeceği mutlaklıkta evrensel, bir toplum bilgisi.Öyle bilip öyle düşünmüştük hep. Her zaman böyle olmayabileceği konusunda geçen yıldan bu yana bir fikrimiz var. Cizre’de terörle mücadele nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında defnedilmesine uzun süre izin verilmeyen, sokakta günlerce açıkta kalan, buzdolabında muhafaza edilen cenaze haberlerini kastediyorum. Önceki gece ise Ankara’da insanlığımızdan vurulduk. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un vefat eden annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan barbar, ırkçı saldırının utancıyla.
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılacağı Balıkesir’deki Tarım Çalıştayı yoluna bu haberin ağırlaştırdığı kalp ve zihin sarsıntısıyla çıktım. Bir cenazeyi, kimliğiyle aşağılayan, parçalanma tehdidi nedeniyle defnedildiği yerden çıkarmak zorunda bırakan karanlıkla nasıl yaşayacağımızı düşüne düşüne.
Kılıçdaroğlu’nun sorumuz üzerine “insanlığımızı kaybediyoruz” diyerek, hükümetin kin ve düşmanlık politikalarını sorumlu tuttuğu bu saldırının, toplumsal hayatımızda bir kırılma noktası olabileceğini düşünüyorum. Bildiğimiz bütün değerler adına iç karartıcı bu barbarlığın, yaşadığımız ülkede sınırlı bir alanda yankılanabilmesi ise hem şaşırtıcı hem değil.
Hukuksuzluk ile medyanın geldiği nokta ortada.
Kılıçdaroğlu’nun Tarım Çalıştayı gündemiyle geldiği Balıkesir’de üreticilerin, kanaat önderlerinin aktardıkları, bir yandan bu olguyu doğruluyor. Diğer yandan ise sorunların ağırlığı ile birbirine benzemeyen çeşitliliği, aradaki derin uçurumlar yönetilebilirlik sorununu önümüze koyuyor.
***
Zengin tarım alanlarına sahip Balıkesir’de Kılıçdaroğlu’nun üreticiyle buluşma toplantısında dile getirilen ve özetle aktaracağım bazı sorunlar, bütün yurttaşların sorunu:
- Kredi darboğazı. Çiftçiler banka borçlarından nefes alamıyor. Bir üretici bu durumu “Ne kapımızdaki traktör ne ağıldaki hayvan bizim. İkisi de bankanın” diye özetliyor.
- Kamu bankalarındaki limitleri dolan çiftçilerin önceldiği özellikle bir özel bankanın uyguladığı yüksek tarımsal faiz.
- Zeytinlik alanların zeytin dışı alanlara açılması.
- Ette, sütte kabul edilebilir oranların çok üzerinde GDO.
- Nişasta bazlı şeker.
Batı’nın hegemonyası
Kılıçdaroğlu, uzun uzun dinledi. Hiçbir sorunun aslında çözülemez olmadığını dile getirdi. Tarımın bazı alanlarında “Batılı hegemonya gruplarının ciddi baskısı olduğunu” söyledi. Tütünü örnek gösterdi. “Geldiler, tütünü incelediler, işlediler ve değiştirdiler” dedi. Yakın tehlikenin ise fındıkta yaşanacağını birkaç yıl içinde fındık alanı olanların kendi bahçesinde işçi ya da kiracı durumuna düşeceğini kaydetti.
Şeker üzerindeki “büyük oyunları”, CHP başvurusuyla alınmış Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen, Amerikan şirketinin o yatırımı yaptığını hatırlattı. Tarım kesiminin toprakla bağının kesilmesinde, verimli alanların kaybında herkesin özeleştiri yapması gerektiğini anlattı.
Yer biterken yazıyı Kılıçdaroğlu’nun duyurduğu bir haberle bitirelim: CHP’li belediyeler güneş enerjisinden verimli yararlanmaya dönük bir kooperatif/şirket sistemi üzerinde çalışmaya başlamış. CHP liderinin ekonomi dengeleri ve bütçe, mali disiplin konularına dair mesajlarını yarın aktaracağız.
Çiğdem Toker - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları