İstanbul Havalimanı’nda yeni “işler”
Çiğdem Toker; Taze haberi verelim: Sermayesi 500 bin TL olan CMLKK Liman İşletmesi adlı şirket, sermayesi 3 milyon TL olan İGA Akaryakıt'ın yüzde 100 hissesini devraldı. Devir kararı 15 Şubat 2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlandı.
İstanbul Havalimanı'nı yapım ve işletmesini üstlenen İGA A.Ş.'yi kuran beş şirketi biliyorsunuz: Cengiz, Limak, Mapa, Kolin ve Kalyon.
Büyük beşli, havalimanı inşaatı sürerken, uçakların yakıt ihtiyacını karşılamaya dönük bir ortak şirket daha kurmuşlardı.
100 bin TL sermayeyle yola çıkan şirketin bir numaralı amacı, hava araçları için petrol ürünü, kimyasalları ithalat ihracat ve nakliyesini yapmaktı. Boru hattıyla nakliye ve depolama da diğer amaçlar da buna dahildi.
İGA Akaryakıt bu amaçlar için ne yapacağını da 15 maddeyle sıraladı. (Vakıflara, derneklere ve üniversitelere yardım ve bağış bu faaliyetlerden biriydi.)
BÜYÜK OPERASYON
Ortaklar ertesi yıl (5 Haziran 2017'de) İGA Akaryakıt'ın şirket sermayesini 3 milyon liraya yükseltti.
Şirketin amaçlarına bir de ek yapıldı: Akaryakıt istasyonu açıp işletmek eklendi.
Şimdi hepimizi ilgilendiren iki soru:
Sermayesi 500 bin TL olan bir şirket, sermayesi altı kat daha büyük (3 milyon TL) olan bir şirket paylarının tamamını nasıl ve neden alır?
Devralan ve devreden şirketin ortakları aynı beş şirketten oluşuyorsa bu devri anlamak kolaylaşır mı?
Yoksa zorlaşır mı?
Taze haberi verelim: Sermayesi 500 bin TL olan CMLKK Liman İşletmesi adlı şirket, sermayesi 3 milyon TL olan İGA Akaryakıt'ın yüzde 100 hissesini devraldı.
Devir kararı 15 Şubat 2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlandı.
Tahmin edebileceğiniz gibi CMLKK Liman'ın kurucuları aynı beş şirket. Havalimanını yapan ve işle¬ten Cengiz, Mapa, Limak, Kolin ve Kalyon, iki buçuk yıl önce kendilerinin kurdu¬ğu akaryakıt şirketini, yine kendilerinin yedi ay önce kurduğu bir liman şirketine devretmiş oldular.
Liman marina ve dahası
Ticaret Sicil kayıtlarına göre CMLKK Liman, 22 Haziran 2018'de kurulmuş.
– Bir numaralı amacı liman ve marinaları (mülkiyet, kira, işletme hakkı, irtifak hakkı ve benzeri kullanım haklarına sahip olduğu) kârlılık, verimlilik anlayışıyla çalıştırmak.
– Liman ve marinalardaki hizmetleri iyileştirmek. Bu alanda kurulmuş diğer şirketlere katılmak. Akaryakıtçılık yapmak, depolama faaliyeti, ham petrol, gümrüklü alım satım depolanması.
– Deniz ticareti ve işletmeciliği alanında her çeşit yolcu ve yük taşıma işlemlerini yapmak, gemiler, terminaller ve terminallere bağlı kara ulaşım hatlarında yolcu ve yük trafiğinin gerçekleşmesini sağlayıcı yan hizmetler.
Şirket bu amaçlara ulaşmak için neler yapacağını da 13 maddede uzun uzun anlatmış.
Yok yok:
– Liman ve marina sahası içinde yükleme boşaltma aktarma, hamaliye işleri tesisleri yapmak, işletmek, liman ve marina sahası içinde gemilere su vermek, yakıtları, yükleme, boşaltma aktarma işlerini yapmak, ve bu hizmetler için gerekli tesisleri kurup işletir.
– Konuyla ilgili turizm ve reklam amaçlı yayın şirketlerinin acenteliğini mümessilliğini distribütörlüğünü almak, denizcilik ile ilgili yayınları basmak satmak web sitesi kurmak.
– Liman, marina tersane işletmeciliği yapmak,bilet satış, terminal binaları işletmek ve kiralamak, deniz nakil araçlarıyla geziler düzenlemek, otel motel kamping anlaşmaları temin etmek.
– Yerli ve yabancı denizyolu şirketlerine bakım hizmetleri, yedek parça almak.
KRİTİK FAALİYET
CMLKK Liman'ın kuruluşuna ilişkin sayfada şirketin, kuruluş amaçlarına ulaşması için sıralanan faaliyetleri arasında biri var ki dikkat çekmeyecek gibi değil:
-i- maddesinde “Gemilere ilişkin olarak kılavuzluk ve römorkaj hizmeti verir, bu maksatla şirket kurabilir veya mevcut şirketlere iştirak edebilir.”
Kılavuz ve römorkorlük hizmetinin, oyuncularına sağladığı büyük kazançlar dolayısıyla önemli bir piyasa olduğunu, bu piyasada halihazırda, kısa süre önce sektörde ardı ardına yapılan düzenlemeler nedeniyle büyük tartışma yaşandığını şimdilik not düşelim.
Meselenin boğazlarda Türk egemenliği ile ilgili boyutu zaten apayrı.
Sonuç olarak şunu söylemek mümkün:
Beş şirketin; akaryakıt şirketi ile liman şirketi arasındaki pay devir operasyonu ve bu operasyon sırasında özel hukuk alanında kendileri için koydukları yeni hak ve yetkilere baktığımızda İstanbul Havalimanı'nın, egemenlik, yönetim hukuku, mülkiyet, yurttaşlık hakları pek çok alanda sarsıcı değişimler yaratan “kurucu” nitelikte ama bir o kadar da hak kaybettirici, her anlamda tahribat yaratan bir mega proje olduğunu görüyoruz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları