Tarih:
23.06.2017
Karayolları’nın bir milletvekiline cevabı
Çiğdem Toker: Yanlış yöntemle dağıtılan, hesabı sorulması gereken bizim paramız.
Bütçe kaynaklarının doğru kullanılmadığıyla ilgili bir sorunu, aralıklarla dile getiriyorum.Olağanüstü dönemlerde başvurulması gereken bir ihale yöntemi, rutin bir yola dönüşmüş. Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) deprem, sel gibi doğal afet ya da öngörülemez acil durumlarda başvurulması gereken “davetli ihale” yöntemini, neredeyse tek yol olarak benimsemiş durumda.
Kamu İhale Kanunu’nun (KİK) 21/b maddesi. Bu madde uygulandığında KGM; açık, rekabete dayalı ihale yapmak yerine, “belli firmaları” seçip, çağırıp pazarlık yöntemiyle karayolu yaptırıyor.
Bu ihaleleri; tutarları, proje adı ve kazanan firmalarıyla son yazılarımda örnekledim. “3. Havalimanı”nı yapan firmalarda dönem dönem yoğunlaşma olduğunda aktardım.
***
Büyük bölümü KGM projeleri olmak üzere, 3. havalimanı şirketlerine “pazarlık” usulüyle verilen işlerin toplamının 2.5 milyar TL’ye ulaştığını, bu tutarın yarıdan fazlasını ise (1.4 milyar TL’si) Cengiz İnşaat’a ihale edilen işlerin oluşturduğunu da yazdım. Yalanlama gelmeyen bu yazılarda şu soruları sordum:
- Olağanüstü durumların yöntemi olan 21/b yönteminde ısrarın özel bir nedeni mi var?
- Deprem, afet, öngörülemez hallerde uygulanan davet yöntemi, kötüye kullanılmadan serbest rekabet ortamında normal ihale yapılsa, İGA şirketleri ve en çok da Cengiz İnşaat bu büyüklükteki yol ihalelerini alabilir miydi?
***
Gelelim bugüne.
Adalet Yürüyüşü’nde dokuzuncu güne giren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na salı günü Çamlıdere’deki grup toplantısının ardından selam verdiğimde, önemli bir haber paylaştı. Ben de sizinle. Kılıçdaroğlu, “yazılarım üzerine” davet yöntemli ihaleler konusunda TBMM’de gensoru hazırlıkları yaptıklarını açıkladı.
Konuyla ilgilenince, ilginç bir bilgiye ulaştım. CHP Tekirdağ Milletvekili ve eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, konuyu KGM’ye yazılı olarak sormuş; 9 Haziran 2017 tarihli dilekçesinde beş soru yöneltmiş. KGM’nin son beş yılda açtığı ihalelerin proje bazında tutarını, ihaleleri kazanan firmaların adını, 21/b’deki pazarlık yöntemli ihaleleri, isimlerinin neler olduğu bilgilerinin kendisine iletilmesini talep etmiş.
Bu yazıya altı gün sonra 15 Haziran 2017’de bir yanıt geliyor. Ama sıradan bir yanıt değil. Bürokrasinin özgüvenini yansıtması açısından son derece kıymetli bir belge niteliği taşıyor. Genel Müdür yardımcısı Laçin Akçay’ın imzasını taşıyan yanıtta şöyle deniliyor:
Konuyla ilgilenince, ilginç bir bilgiye ulaştım. CHP Tekirdağ Milletvekili ve eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, konuyu KGM’ye yazılı olarak sormuş; 9 Haziran 2017 tarihli dilekçesinde beş soru yöneltmiş. KGM’nin son beş yılda açtığı ihalelerin proje bazında tutarını, ihaleleri kazanan firmaların adını, 21/b’deki pazarlık yöntemli ihaleleri, isimlerinin neler olduğu bilgilerinin kendisine iletilmesini talep etmiş.
Bu yazıya altı gün sonra 15 Haziran 2017’de bir yanıt geliyor. Ama sıradan bir yanıt değil. Bürokrasinin özgüvenini yansıtması açısından son derece kıymetli bir belge niteliği taşıyor. Genel Müdür yardımcısı Laçin Akçay’ın imzasını taşıyan yanıtta şöyle deniliyor:
“Sözleşmeye bağlanan ihalelerimizin tamamı, Kamu İhale Kurumu’nun internet sayfasında yayımlanan Kamu İhale Bülteninde ihale edilmektedir. Bu nedenle Bilgi Edinme Kanunu’nun 8. maddesi gereği ilgi dilekçenizde bahsedilen hususların, bilgi edinmeye konu olamayacağı düşünülmektedir.”
Öztrak “Yani bana ‘Sen aç bülteni tek tek saatlerce, hatta günlerce uğraş. Kendi listeni kendin hazırla’ demişler” diyor.
Ülkenin en köklü kurumlarından birinden söz ediyoruz. Kamu kaynağı kullanan ve kamu denetimine tabi bir genel müdürlükten. KGM’nin, son beş yıldır yaptığı ihalelerin listesini hazırlaması, bir ekranda birkaç klayve tuşuna basması kadar kolaydır öyle değil mi.
Peki, bütçe kaynağı kullanan, her ay müteahhitlere trilyonlar dağıtan bir kamu kurumu bu bilgileri bir milletvekilinden neden saklar? Ve nasıl olur da bir kamu kurumu, bir milletvekiline “Bu listeleri kendiniz hazırlayın” anlamına gelen bir yanıt yazar?
Sakın “Artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz” demeyelim.
Yanlış yöntemle dağıtılan, hesabı sorulması gereken bizim paramız.
Öztrak “Yani bana ‘Sen aç bülteni tek tek saatlerce, hatta günlerce uğraş. Kendi listeni kendin hazırla’ demişler” diyor.
Ülkenin en köklü kurumlarından birinden söz ediyoruz. Kamu kaynağı kullanan ve kamu denetimine tabi bir genel müdürlükten. KGM’nin, son beş yıldır yaptığı ihalelerin listesini hazırlaması, bir ekranda birkaç klayve tuşuna basması kadar kolaydır öyle değil mi.
Peki, bütçe kaynağı kullanan, her ay müteahhitlere trilyonlar dağıtan bir kamu kurumu bu bilgileri bir milletvekilinden neden saklar? Ve nasıl olur da bir kamu kurumu, bir milletvekiline “Bu listeleri kendiniz hazırlayın” anlamına gelen bir yanıt yazar?
Sakın “Artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz” demeyelim.
Yanlış yöntemle dağıtılan, hesabı sorulması gereken bizim paramız.
Çiğdem Toker: Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları