Tarih:
06.04.2015
Savcı Kiraz’ın Ölüm Anı
Çiğdem Toker;'Vefatından önce, son mesaisinin Berkin Elvan’ı vuran polislerin kimliklerinin tespitine yoğunlaştığı açıklanan bir savcıdan söz ediyoruz.'
Günlerdir aklımdan çıkmıyor. Siz de o iki görüntüyü tekrar izleyin.Önce; savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit olduğu terör eylemine yönelik polis operasyonunun ardından; Çağlayan Adliyesi’nde İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ile İstanbul Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı’nın birlikte basın önüne çıktığı görüntü.Sonra da İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Selami Albayrak ile İstanbul Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Çavlan Çiftçi’nin açıklama görüntüsünü.
***
İlkinde, başsavcı Vekili Kapıcı, merhum savcı Kiraz’ın hastaneye ağır yaralı olarak kaldırıldığı açıklandıktan sonra yaptığı konuşmada “Allah’tan” dedikten sonra bir an duraksayarak “sağlık” diliyor.
***
İlkinde, başsavcı Vekili Kapıcı, merhum savcı Kiraz’ın hastaneye ağır yaralı olarak kaldırıldığı açıklandıktan sonra yaptığı konuşmada “Allah’tan” dedikten sonra bir an duraksayarak “sağlık” diliyor.
Olay henüz çok sıcakken izlediğimiz o görüntülerde, adeta “rahmet dilenecek” duygusuyla gelen ve son anda “sağlık” kelimesine, bir iki dakika sonra da “şifa” kelimesine dönüşen o anları.
İkinci görüntüde İl Sağlık Müdürü Prof. Albayrak’ın “çok ciddi bir yaralanmayla geldiğini” söylediği Kiraz için Prof. Çiftçi “Hastanemize getirildiğinde zaten kaybetmiştik” diyor.
Sosyal medyada dolaşan otopsi raporu da Kiraz’ın hastaneye solunumu ve kalbi durmuş olarak geldiğini teyit ediyor.
Soru şu: Çağlayan Adliyesi’ndeki açıklamada, savcı Kiraz’ın yaşamını yitirdiğine tanıklık edilmiş miydi?
Bu gerçeğin hastaneden açıklanması tercih edilerek, adliye açıklamasında, “ağır yaralı” ifadesi üzerinde, önceden bir uzlaşıya mı varıldı?
Eğer böyle ise amaç, “başarısızlığı” hastaneye havale edip “başarılı operasyon” demek, dedirtmek için miydi?
Bu soruların yanıtı “evet” ise neresinden bakılsa çok korkunç...
Belki şimdi siz, ölen öldükten; “ateş düştüğü yeri yaktıktan” sonra bu ayrıntının anlamsız olduğunu düşünüyorsunuzdur. Ama değil.
Güvenlik ve adaletten sorumlu kamu görevlilerinin, kamuoyu önünde gerçeği söylemek gibi bir yükümlülüğü olduğunu inkâr edebilir miyiz?
Vefatından önce, son mesaisinin Berkin Elvan’ı vuran polislerin kimliklerinin tespitine yoğunlaştığı açıklanan bir savcıdan söz ediyoruz.
Polis kurşunu sonucu şehit olmasa dahi, savcı Kiraz’ın bedeninden polis kurşunu çıkmış olması büyük bir trajedidir.
O yüzden terör eyleminin arka planı kadar, Kiraz’ın yaşamını yitirme anının da hukuki tartışmaya dahil olması meşru sayılmalıdır.
Çiğdem Toker - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları