Tarih:
11.02.2012
Bu Hükümet derhal istifa etmelidir
10 yıl öncesine göre çok daha kötü durumdayız.
10 yıl öncesine göre çok daha kötü durumdayız. İktidarda olduğu 10 yıl içinde sorunlara çözüm üretemeyip, sadece kendi iktidarını güvence altına alacak, darbe niteliğinde atılımlar yapan AKP iktidarı, bu ülkeyi yönetememektedir. Sorunları çözemediği gibi daha da boyutlanmasına, toplumda derin ayrışmalara sebep olmaktadır.
Sadece gösteriye dönük hamasi çıkışlarla, toplum adeta afyonlanmaktadır. Ama becerebildikleri sadece yakın ve yandaşların palazlanmasıdır. Onun dışında, ülkemiz küresel soygunun tüm girişimlerine açılmıştır. İstatistik kurumunun tüm çarpıtmalarına karşın işsizlik ve yoksulluk artmaktadır. İntibak yasası çıkaracağız diye uyutulan emeklilerin hali perişandır. Sosyal doku parçalanmaktadır. Toplumu muhafazakarlaştırma adımları atılırken kadına saldırı inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Artık hergün bir kadının öldürülmesi haberleri kanıksanır olmuştur. Özellikle gençler, geleceklerine yönelik taleplerde bulunmalarının faturasını aylar süren tutukluluklarla ödemektedir.
Birilerinin demokratikleşme sandığı adımlarla, yargı alabildiğine yandaşlaştırılmış, cezaevleri yargı süreci tamamlanamayan tutuklularla doldurulmuştur. Topluma korku egemen olmuş, herkes yanındakinden şüphelenir olmuştur. İspiyonculuk, cadı avcılığı, kamera ve dinleme yoluyla şantaj toplumda derin yarılmalar ve acılar oluşturmaktadır.
Medya üzerinde inanılmaz baskılar meyvasını vermiş ve neredeyse medyanın bütünü yandaş medya, sahibinin borazanı haline getirilmiştir. Medya sadece, iktidarın icraatlarını parlatmakta, AKP’nin, iktidarını güvence altına alma, meşruiyetini sağlama çabalarına katkı vermeye çalışmaktadır.
Terör 10 yıl öncesine göre çok büyük boyutlara ulaşmıştır. Terörün önlenmesi yolunda çözümler üretileceğine, toplumu aldatmaya yönelik günübirlik adımlar atılmıştır. Her can acıtıcı olaydan sonra bildik hamasi intikam nutukları, dik durduğunu söyleyen bir başbakan, her saldırıdan sonra kahrolsun PKK sloganları atan, iki gün sonra da “sorumlu komutanlar” dizisine başlayan yandaş ve yandaşlaştırılmış medya.
“Komşularla sıfır sorun”, “atak dış politika”, “bölgenin yıldızı Türkiye” söylemlerinin arkasında, ABD’nin bölge politikalarının maşası olmuş, bütün komşularıyla ilişkileri bozulmuş, başına yeni sorunlar açmış, savaş çığırtkanlığı yapan bir Türkiye.
Bu tablonun baş sorumlusu, Başbakan Tayyip Erdoğan’dır. İktidar sorunlara çözüm yeridir. Hal böyleyken, Başbakan sürekli olarak, muhalefeti çözüm üretememekle, muhalefet yapmakla suçlamaktadır. Başbakan iktidara geldiği günden bu yana topluma kin ve nefret tohumları ekmekte, kendi soygun politikalarına karşı çıkan herkesi neredeyse hain ilan etmektedir. Tırnak içinde delikanlı, tırnak içinde dik duran, tırnak içinde kahraman imajlarıyla halen oy almayı becerebilmektedir, ama bunların, ülkeyi yönetmeye, geniş halk yığınlarının sorunlarını çözmeye yetmeyeceğini anlamış değildir. Ama bizler ise, bütün toplum olarak hergün daha da artan faturalar ödemeye devam ediyoruz.
Bir sözüm de, ne ile hesaplaştığını hala netleştirememiş liberallere. Demokratikleşme diye gösterdikleri hedefte büyük destek verdikleri AKP ile yaptıkları ittifakın, Türkiye’yi nerelere getirdiği ortada. Vesayetten, statükodan kurtulma derken, küçümsedikleri Cumhuriyet’in kazanımlarını kaybetme tehlikesi; demokratik bir yönetim derken, baskıcı, militarist ve şoven bir yönetim; zenginleşmiş, büyüyen bir Türkiye derken, işsizlik ve yoksulluğun canını acıttığı, sosyal haklarından geri adımlar atmak zorunda bırakılmış, zam ve zulüm altında bir Türkiye. Kardeşlik, barış içinde bir arada yaşama derken, birbirine düşmanlaştırılmış, ayrıştırılmış, terör nedeniyle gençlerini toprağa vermekte olan bir toplum.
Kaybettiğimiz bir 10 yılımıza mı, geleceğimizin karartılmasına mı yanalım, politikanın çözüm üretememesi nedeniyle kaybettiğimiz gencecik fidanlara mı yanalım?
Erol Kızılelma
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
