loading
close
SON DAKİKALAR

Darbezede Asker

Erol Kızılelma
Tarih: 21.06.2012

''Darbe Yapamaz'' Diye Ordudan Atılan SODEV Başkanı Erol Kızılelma’nın Hukuk Mücadelesi sürüyor...

''Darbe Yapamaz'' Diye Ordudan Atılan SODEV Başkanı Erol Kızılelma’nın Hukuk Mücadelesi sürüyor...


“Darbe Yapamaz” Diye Ordudan Atılan Subayın Hukuk Mücadelesi

 

12 Mart döneminde ordudan atılan SODEV Başkanı Erol Kızılelma’nın 40 yıl aradan sonra açtığı ikinci davaya AYİM’de bakıldı.

 

Balyoz ve Ergenekon davalarında 60 muvazzaf general ve yüzlerce subay “darbeye teşebbüs” iddiasıyla yargılanırken, 12 Mart 1971 muhtırasından sonra “darbe yapacak niteliklere sahip değil” gerekçesiyle ordudan atılan Deniz Teğmen Erol Kızılelma, re’sen emeklilik kararının iptali için 40 yıl aradan sonra ikinci kez Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

 

Halen Sosyal Demokrasi Vakfı SODEV Başkanı olan Erol Kızılelma’nın açtığı davanın karar duruşması AYİM’de yapıldı. Kızılelma’yı hepsi de 12 Eylülzede asker olan 20 avukat savundu. Avukatlar, 2011 yılında AKP hükümetince TBMM’den geçirilen ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ordudan atılan askerlere haklarının iadesini öngören yasanın ayrımcı zihniyetle uygulandığını, solcu oldukları gerekçesiyle ordudan atılan 12 Martzede askerler ile 12 Eylülzede Harp Okulu öğrencilerinin yasadan yararlandırılmadığını vurguladılar.

 

Avukatlar, söz konusu yasa TBMM’de görüşülürken göze alınamayan ayrımcılığın uygulamada yapıldığını, 12 Mart döneminde yargı yolunun açık olduğu gerekçesiyle 12 Martzede askerlere ve Harp Okulu öğrencilerine ret yanıtı verildiğini, ayrımcı uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirttiler. Avukatlar, 12 Mart döneminde sıkıyönetim komutanlarının emirlerine uygun karar vermeyen mahkemelerin dağıtıldığını anımsatarak, darbe döneminde yargı denetimine açıklıktan söz edilemeyeceğini vurguladılar.

 

Re’sen emekli Deniz Tğm. Erol Kızılelma da muhtıralı darbenin hemen ardından Haziran 1971’de tutuklanarak ordudan atıldığını, beraat ettikten ilişik kesme işleminin iptali için AYİM’e dava açtığını, ancak AYİM’in “Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yasası 35’inci maddede yazılı görevi yapacak niteliklere sahip olmadığı” gerekçesiyle davayı reddettiğini anlattı. İç Hizmet Yasası 35’inci maddenin darbelere yasal gerekçe olarak gösterildiğine dikkat çeken Kızılelma, “40 yıl önce 19-20 yaşlarında gençler iken, bizim geleceğimizi karartan kararları veren darbe dönemi kararlarının aklanmasına ve 40 yıl sonra, 60 yaşını geçmiş bu insanlara bir kez daha haksızlık yapılmasına  izin vermeyeceğinizi umuyorum” dedi.

 

Kızılelma davasının ardından, yasa dışı görüşler benimsedikleri gerekçesiyle 1982 yılında Harp Okulu’ndan atılan Avukat Necdet Göğsdere, Atilla Öztürk, Kubilay Ertugay ve Muzaffer Yılmaz’ın Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açtıkları davalara bakıldı. Öğrenciler ve avukatları, darbe zede asker yasasının öğrencileri kapsamadığı yolundaki gerekçesinin doğru olmadığını, ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve 30 yıl aradan sonra ikinci kez mağdur edildiklerini vurguladılar.

 

ADAM-DER’den AKP’ye ağır eleştiri

 

12 Mart ve 12 Eylülzede askerlerin oluşturduğu Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği ADAM-DER’den yapılan açıklamada, Milli Savunma Bakanlığı’nın 12 Martzede askerler ile 12 Eylülzede öğrenci askerleri yasadan yararlandırmayarak, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerini kendince meşrulaştırdığı öne sürüldü. Açıklamada, Erol Kızılelma’nın darbelerin yasal gerekçesi olarak gösterilen 35’inci maddeye uygun subay olmadığı gerekçesiyle ordudan atıldığı kaydedildi ve şöyle denildi: “Darbelerle hesaplaşma iddiasındaki AKP hükümeti, 12 Mart 1971 darbesinin mağduru Erol Kızılelma’nın başvurusunu reddetti. ‘Darbe yapacaklardı’ gerekçesiyle onlarca generali ve yüzlerce subayı hapse attıran AKP iktidarının ‘darbe yapamaz’ diye ordudan atılmış Tğm. Erol Kızılelma’yı darbe zede asker yasasından yararlandırmaması, kendi günah galerisinde bolca bulunan ayrımcı ve mağduriyet istismarcısı icraatının benzersiz bir örneğini oluşturdu. TBMM’yi 6191 sayılı yasanın eksikliklerini giderecek, darbe yaralarını tümüyle saracak ve geride mağdur asker bırakmayacak bir düzenlemeyi ivedilikle gündemine almaya çağırıyoruz.”

ADAM-DER bildirisinin tam metni şöyle:

 

Askeri Mahkeme Darbeyle Yüzleşme Sınavındaydı

 

Bugün Askeri Yüksek İdare Mahkemesi AYİM’de, 12 Mart 1971 darbesinden sonra sol görüşlü oldukları gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkartılan subaylar ile 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yine sol görüşlü oldukları gerekçesiyle okullarından atılan öğrenci askerlerle ilgili tarihi önemde davalara bakıldı.

 

Söz konusu davalar, 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren, darbe mağduru askerlere haklarının iadesini öngören 6191 sayılı yasadan yararlanmak isteyen darbe zede askerlerin başvurularının reddedilmesiyle ilgilidir.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’na Geçici Madde 32’yi ekleyen 22 Mart 2011 tarihli 6191 sayılı yasa, darbe dönemlerinde haksız idari kararlarla mağdur edilen askerlerin mağduriyetinin telafi edilmesini öngörmektedir.

 

Yasayı uygulamakla görevli Milli Savunma Bakanlığı, sadece 28 Şubat 1997 sürecinin mağdurları ile 12 Eylül 1980 darbesinin bazı mağdurlarının başvurularını kabul etmiş; 12 Martzede askerler ile öğrenci askerlerin başvurularını geri çevirmiştir. MSB bu uygulama ile 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerini kendince meşrulaştırmıştır. Bunun üzerine 12 Martzede askerler ile öğrenci askerler AYİM’de dava açmak zorunda kalmışlardır.

 

Duruşması yapılan davalardan biri de, 12 Mart 1971 darbesinden sonra sol görüşlü olduğu gerekçesiyle TSK’den çıkartılan, halen Sosyal Demokrasi Vakfı SODEV’in başkanlığını yürüten Dz. Tğm. Erol Kızılelma’nın davasıdır.

 

1970 yılında Deniz Harp Okulu’ndan teğmen rütbesiyle mezun olan Erol Kızılelma, muhtıralı darbenin hemen ardından Mayıs 1971’de tutuklandı ve TSK’den atıldı. Kızılelma, beraat edip tahliye olduktan sonra ilişik kesme kararının iptali için 1972’de AYİM’e dava açtı. Ancak AYİM, “Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu 35’inci maddede yazılı görevi yapamayacağı” gerekçesiyle Erol Kızılelma’nın davasını reddetti. Bilindiği üzere bu madde, darbeciler tarafından darbelerin yasal gerekçesi olarak gösterilmektedir.

 

Erol Kızılelma, 22 Mart 2011 tarihli darbezede asker yasasından yararlanmak için başvuruda bulundu. Ancak darbelerle hesaplaşma iddiasındaki AKP hükümeti, 12 Mart 1971 darbesinin mağduru Erol Kızılelma’nın başvurusunu reddetti. “Darbe yapacaklardı” gerekçesiyle onlarca generali ve yüzlerce subayı hapse attıran AKP iktidarının “darbe yapamaz” diye ordudan atılmış Tğm. Erol Kızılelma’yı darbezede asker yasasından yararlandırmaması, kendi günah galerisinde bolca bulunan ayrımcı ve mağduriyet istismarcısı icraatının benzersiz bir örneğini oluşturdu.


Kırk yıl önce “darbe yapamaz” diye ordudan atılan, kırk yıl sonra da darbelerle hesaplaşma iddiasındaki AKP hükümetince ikinci kez mağdur edilen Teğmen Erol Kızılelma bugün yine mahkeme karşısındaydı. Gerek Kızılelma davasında gerekse öğrenci askerlerin davalarında vereceği kararlar, mesleki sicil yönünden Milli Savunma Bakanlığı’na ve Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı kıta subayları ve askeri yargıçların oluşturduğu AYİM’in demokratik hukuk devletine yaraşır bir mahkeme olup olmadığının göstergesi olacaktır.


ADAM-DER olarak AYİM’i tarihi sorumluluğuyla baş başa bırakırken, TBMM’yi de 6191 sayılı yasanın eksikliklerini giderecek, darbe yaralarını tümüyle saracak ve geride mağdur asker bırakmayacak bir düzenlemeyi ivedilikle gündemine almaya çağırıyoruz.

Saygılarımızla


Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği


Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları