Darbezede Asker
''Darbe Yapamaz'' Diye Ordudan Atılan SODEV Başkanı Erol Kızılelma’nın Hukuk Mücadelesi sürüyor...
''Darbe Yapamaz'' Diye Ordudan Atılan SODEV Başkanı Erol Kızılelma’nın Hukuk Mücadelesi sürüyor...
“Darbe
Yapamaz” Diye Ordudan Atılan Subayın Hukuk Mücadelesi
12
Mart döneminde ordudan atılan SODEV Başkanı Erol Kızılelma’nın 40 yıl aradan
sonra açtığı ikinci davaya AYİM’de bakıldı.
Balyoz
ve Ergenekon davalarında 60 muvazzaf general ve yüzlerce subay “darbeye
teşebbüs” iddiasıyla yargılanırken, 12 Mart 1971 muhtırasından sonra “darbe
yapacak niteliklere sahip değil” gerekçesiyle ordudan atılan Deniz Teğmen Erol
Kızılelma, re’sen emeklilik kararının iptali için 40 yıl aradan sonra ikinci
kez Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
Halen
Sosyal Demokrasi Vakfı SODEV Başkanı olan Erol Kızılelma’nın açtığı davanın
karar duruşması AYİM’de yapıldı. Kızılelma’yı hepsi de 12 Eylülzede asker olan
20 avukat savundu. Avukatlar, 2011 yılında AKP hükümetince TBMM’den geçirilen
ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ordudan atılan askerlere haklarının
iadesini öngören yasanın ayrımcı zihniyetle uygulandığını, solcu oldukları
gerekçesiyle ordudan atılan 12 Martzede askerler ile 12 Eylülzede Harp Okulu
öğrencilerinin yasadan yararlandırılmadığını vurguladılar.
Avukatlar,
söz konusu yasa TBMM’de görüşülürken göze alınamayan ayrımcılığın uygulamada
yapıldığını, 12 Mart döneminde yargı yolunun açık olduğu gerekçesiyle 12 Martzede
askerlere ve Harp Okulu öğrencilerine ret yanıtı verildiğini, ayrımcı
uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirttiler.
Avukatlar, 12 Mart döneminde sıkıyönetim komutanlarının emirlerine uygun karar
vermeyen mahkemelerin dağıtıldığını anımsatarak, darbe döneminde yargı
denetimine açıklıktan söz edilemeyeceğini vurguladılar.
Re’sen
emekli Deniz Tğm. Erol Kızılelma da muhtıralı darbenin hemen ardından Haziran
1971’de tutuklanarak ordudan atıldığını, beraat ettikten ilişik kesme işleminin
iptali için AYİM’e dava açtığını, ancak AYİM’in “Türk Silahlı Kuvvetleri İç
Hizmet Yasası 35’inci maddede yazılı görevi yapacak niteliklere sahip olmadığı”
gerekçesiyle davayı reddettiğini anlattı. İç Hizmet Yasası 35’inci maddenin
darbelere yasal gerekçe olarak gösterildiğine dikkat çeken Kızılelma, “40 yıl
önce 19-20 yaşlarında gençler iken, bizim geleceğimizi karartan kararları veren
darbe dönemi kararlarının aklanmasına ve 40 yıl sonra, 60 yaşını geçmiş bu
insanlara bir kez daha haksızlık yapılmasına izin vermeyeceğinizi
umuyorum” dedi.
Kızılelma
davasının ardından, yasa dışı görüşler benimsedikleri gerekçesiyle 1982 yılında
Harp Okulu’ndan atılan Avukat Necdet Göğsdere, Atilla Öztürk, Kubilay Ertugay
ve Muzaffer Yılmaz’ın Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açtıkları davalara
bakıldı. Öğrenciler ve avukatları, darbe zede asker yasasının öğrencileri
kapsamadığı yolundaki gerekçesinin doğru olmadığını, ayrımcılığa maruz
kaldıklarını ve 30 yıl aradan sonra ikinci kez mağdur edildiklerini
vurguladılar.
ADAM-DER’den
AKP’ye ağır eleştiri
12
Mart ve 12 Eylülzede askerlerin oluşturduğu Askeri Darbelerin Asker
Muhalifleri Derneği ADAM-DER’den yapılan açıklamada, Milli Savunma
Bakanlığı’nın 12 Martzede askerler ile 12 Eylülzede öğrenci askerleri yasadan
yararlandırmayarak, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerini kendince
meşrulaştırdığı öne sürüldü. Açıklamada, Erol Kızılelma’nın darbelerin yasal
gerekçesi olarak gösterilen 35’inci maddeye uygun subay olmadığı gerekçesiyle ordudan
atıldığı kaydedildi ve şöyle denildi: “Darbelerle hesaplaşma iddiasındaki AKP
hükümeti, 12 Mart 1971 darbesinin mağduru Erol Kızılelma’nın başvurusunu
reddetti. ‘Darbe yapacaklardı’ gerekçesiyle onlarca generali ve yüzlerce subayı
hapse attıran AKP iktidarının ‘darbe yapamaz’ diye ordudan atılmış Tğm. Erol
Kızılelma’yı darbe zede asker yasasından yararlandırmaması, kendi günah
galerisinde bolca bulunan ayrımcı ve mağduriyet istismarcısı icraatının
benzersiz bir örneğini oluşturdu. TBMM’yi 6191 sayılı yasanın eksikliklerini
giderecek, darbe yaralarını tümüyle saracak ve geride mağdur asker bırakmayacak
bir düzenlemeyi ivedilikle gündemine almaya çağırıyoruz.”
ADAM-DER
bildirisinin tam metni şöyle:
Askeri
Mahkeme Darbeyle Yüzleşme Sınavındaydı
Bugün
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi AYİM’de, 12 Mart 1971 darbesinden sonra sol
görüşlü oldukları gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkartılan subaylar
ile 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yine sol görüşlü oldukları gerekçesiyle
okullarından atılan öğrenci askerlerle ilgili tarihi önemde davalara bakıldı.
Söz
konusu davalar, 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren, darbe mağduru askerlere
haklarının iadesini öngören 6191 sayılı yasadan yararlanmak isteyen darbe zede
askerlerin başvurularının reddedilmesiyle ilgilidir.
Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’na Geçici Madde 32’yi ekleyen 22 Mart 2011
tarihli 6191 sayılı yasa, darbe dönemlerinde haksız idari kararlarla mağdur
edilen askerlerin mağduriyetinin telafi edilmesini öngörmektedir.
Yasayı
uygulamakla görevli Milli Savunma Bakanlığı, sadece 28 Şubat 1997 sürecinin
mağdurları ile 12 Eylül 1980 darbesinin bazı mağdurlarının başvurularını kabul
etmiş; 12 Martzede askerler ile öğrenci askerlerin başvurularını geri
çevirmiştir. MSB bu uygulama ile 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerini
kendince meşrulaştırmıştır. Bunun üzerine 12 Martzede askerler ile öğrenci
askerler AYİM’de dava açmak zorunda kalmışlardır.
Duruşması
yapılan davalardan biri de, 12 Mart 1971 darbesinden sonra sol görüşlü olduğu
gerekçesiyle TSK’den çıkartılan, halen Sosyal Demokrasi Vakfı SODEV’in
başkanlığını yürüten Dz. Tğm. Erol Kızılelma’nın davasıdır.
1970
yılında Deniz Harp Okulu’ndan teğmen rütbesiyle mezun olan Erol Kızılelma,
muhtıralı darbenin hemen ardından Mayıs 1971’de tutuklandı ve TSK’den atıldı.
Kızılelma, beraat edip tahliye olduktan sonra ilişik kesme kararının iptali
için 1972’de AYİM’e dava açtı. Ancak AYİM, “Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet
Kanunu 35’inci maddede yazılı görevi yapamayacağı” gerekçesiyle Erol Kızılelma’nın
davasını reddetti. Bilindiği üzere bu madde, darbeciler tarafından darbelerin
yasal gerekçesi olarak gösterilmektedir.
Erol Kızılelma, 22 Mart 2011 tarihli darbezede asker yasasından yararlanmak için başvuruda bulundu. Ancak darbelerle hesaplaşma iddiasındaki AKP hükümeti, 12 Mart 1971 darbesinin mağduru Erol Kızılelma’nın başvurusunu reddetti. “Darbe yapacaklardı” gerekçesiyle onlarca generali ve yüzlerce subayı hapse attıran AKP iktidarının “darbe yapamaz” diye ordudan atılmış Tğm. Erol Kızılelma’yı darbezede asker yasasından yararlandırmaması, kendi günah galerisinde bolca bulunan ayrımcı ve mağduriyet istismarcısı icraatının benzersiz bir örneğini oluşturdu.
Kırk yıl önce “darbe yapamaz” diye ordudan atılan, kırk yıl sonra da darbelerle hesaplaşma iddiasındaki AKP hükümetince ikinci kez mağdur edilen Teğmen Erol Kızılelma bugün yine mahkeme karşısındaydı. Gerek Kızılelma davasında gerekse öğrenci askerlerin davalarında vereceği kararlar, mesleki sicil yönünden Milli Savunma Bakanlığı’na ve Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı kıta subayları ve askeri yargıçların oluşturduğu AYİM’in demokratik hukuk devletine yaraşır bir mahkeme olup olmadığının göstergesi olacaktır.
ADAM-DER
olarak AYİM’i tarihi sorumluluğuyla baş başa bırakırken, TBMM’yi de 6191 sayılı
yasanın eksikliklerini giderecek, darbe yaralarını tümüyle saracak ve geride
mağdur asker bırakmayacak bir düzenlemeyi ivedilikle gündemine almaya
çağırıyoruz.
Saygılarımızla
Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri
Derneği
Vişne Haber Ajansı
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları