loading
close
SON DAKİKALAR

Hafife Almayalım

Erol Kızılelma
Tarih: 07.08.2017

Erol Kızılelma; Bu anlamda, yeni devlet kuruyoruz, başında da Tayyip Erdoğan var, söylemi bir gerçeğin itirafıdır. Bize de, bu gerçeği bilerek, bu gerici ve baskıcı iktidara karşı, buna uygun mücadele yöntemleri geliştirmek düşmektedir...

Aslında herkesin bildiği şeyi ben de çok kez dile getirdim. Birçok başka başka neden ve amaçlarla oluşumuna destek veren veya sempati gösteren olduysa da, 2002 yılında kurulan AKP iktidarı, ülkeyi bir şekilde talan etme amacı etrafında oluşturulmuş bir koalisyondu. Bu amaç doğrultusunda yürüyebilmek için hangi politikalar izlemek gerekiyorsa, hiç çekinmeden, alabildiğine takiyye yaparak, o yolda yüründü. Gün geldi AB’ci oldu, gün geldi milliyetçi kesildi. Bir yandan Ortadoğu’daki emperyal amaçlara alet ve destek olurken bir yandan da antiemperyalist nutuklar atıldı. Göstermelik “Ey Amerika” “Ey İsrail” şovları, “One minute” güldürüleriyle süslendi. Hatta birileri bize, işte Türkiye’nin gerçek demokratları, bu da yetmez, gerçek sosyal demokratları diye AKP’yi pazarlamaya kalkıştı. Ah, bu AKP’nin böyle palazlanmasında suçu olan o kadar çok çevre var ki, ama şimdi bunların muhasebesini yapma zamanı değil.

Erdoğan’ın birbirini tutmayan söylemleri hergün farklılaşsa da, hatta konuşmalarının başıyla sonu birbiriyle çelişse de, kamuoyunun önemli bir kesimi tarafından doğru algılanamadı. Onun sağa sola efelenmesi, yıllardır ezilmişliğin sıkıntısını yaşayan insanlarımızca hoş karşılandı. Ama kimse de kalkıp, neydin ne oldun, nerden geliyor bu değirmenin suyu diye sormadı. AKP’nin 15 yıllık iktidarı boyunca, Türkiye tarihinin en büyük soygununu yaşadığı gibi, tahrip edilmedik kurum bırakılmadı. Ulusal değer bildiklerimiz aşağılandı. Laiklik ve demokrasi neredeyse tamamen yok edildi. Özgürlükler kuşa çevrildi. Din kurumu siyasallaştırılıp, iktidarın olumsuz yanlarını öretmek, gücüne güç katmak amacıyla alabildiğine istismar edildi. Ülkemiz sosyal devlet olma olgusunu yitirip, halk ulufe ve sadakalarla yönlendirilen bir sürüye dönüştürüldü. Çok yazık ki, gelecek nesillerimizi de etkileyecek şekilde, eğitim kurumu çağdaşlık ve bilimsellikten uzaklaştırılıp dinsel içerik kazandırılarak, biat toplumu yetiştirmeye yönelik bir aparat haline getirildi. Güvenlik güçleri geleneklerinden ve asli görevlerinden uzaklaştırılıp adeta iktidar partisinin milis güçlerine dönüştürüldü. Yargı kurumları sindirilip iktidarın çıkarlarını koruyan çıkar bekçilerine dönüştü. Ahlaki değerler hiçbir dönemde böyle yozlaştırılmamıştı. Gözümüzün içine baka baka devlet olanaklarıyla halkın cebinden zenginleştirilenler, halkın anasını belleyeceğini söyleyen müteahhitlere dönüştürülüp devasa ihaleler bunlara verildi. Ayakkabı kutularında dolar biriktirenler, evdeki dolarları eritmek için yol arayanlar unutturuldu. Ekonomideki, gelecek yüzyılları ve nesilleri bile etkileyecek tahribata hiç girmiyorum bile.

Şimdi, sorarım size, bu yaptıklarından sonra bu iktidarı hafife almaya imkan var mı? İzin vermeyeceğiz, hesap soracağız söylemlerini geçiniz. Atı alan Üsküdar’a geçti. Kabul edelim ki, devleti yozlaştırıp, bütün kurumları kendi emelleri doğrultusunda tahrip edip dönüştürdüler. Elbirliğiyle dönüştürdükleri yeni devletin, bizim arzuladığımız demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyle alakası var mı? Bunlar saltanatlarını sürecekleri, halkı kendilerine kul köle edecekleri devleti kuruyorlar. Bu yolda oldukça mesafe aldılar. Biz de engellemek için mücadele edeceğiz.

Bu anlamda, yeni devlet kuruyoruz, başında da Tayyip Erdoğan var, söylemi bir gerçeğin itirafıdır. Bize de, bu gerçeği bilerek, bu gerici ve baskıcı iktidara karşı, buna uygun mücadele yöntemleri geliştirmek düşmektedir. Gelecekte, en geniş mutabakatlara dayalı, gerçekten demokratik, özgürlükçü, laik ve soysal bir hukuk devletini oluşturabilmek için.

Erol Kızılelma

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları