Kendi ayağımıza kurşun sıkmak

Erol Kızılelma; Sosyal medyadan partinin eleştirilmesi kolaycılığı, yöneticilere değil partiye zarar vermektedir. AKP trolleri de, bu yolla CHP'ye saldırmak için malzeme toplamaktadır. CHP’lilerin, kendi ayağımıza kurşun sıkmak yerine partisine sahip çıkması lazım...

Erdoğan rejimi, yolsuzluklarla şaibeli bu soygun sürecini gözlerden gizleyebilmek için ister istemez daha dinci, daha çağdışı, daha baskıcı, hatta daha militarist ve saldırgan bir rejime dönüşmek zorunda. İktidarda kalabilmek için her yöntemi deneyecekleri de, artık herkes tarafından anlaşıldığı düşünülmeli. İktidar, yarattığı korku iklimiyle tek tek fertleri susturduğu gibi, ele geçirdiği medya ve yargı erkleri sayesinde toplumu şekillendirme çabasında. Sendikalar, meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları, idari ve mali baskı altında, kıpırdayamaz durumda. Bir de, yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen çökertemediği, Cumhuriyetin kuruluşunda imzası olan tarihi parti CHP var. Şimdi, CHP’de yaşanan son gelişmeleri görünce, bu konuda da mesafe aldığı görülüyor.

CHP ELEŞTİRİSİ

CHP çok kötü yönetilse de, en az yüzde 25 oy potansiyeli olan neredeyse tek muhalefet partisi. Demokrasi mücadelesinde katkısı göz ardı edilemeyecek önemde bir örgütlülük. Taşıdığı olumsuzlukları giderebilirse, iktidar alternatifi olabilecek bir parti. Olumsuzlukları dillendirmemiz gerekirse; - Hedeflediği sosyal demokrasiye evrimleşme konusunda hala ayak diretiyor olması; - Anti demokratik bir tüzüğe sahip olması ve bunu değiştirmek için çaba göstermemesi; - İdeolojik bir kimliğe sahip bir örgütsel yepıya ve liderliğe sahip olmaması; - Emeğiyle geçinenler, yoksullar ve işsizler, sistemin mağdur ettiği, ayrıştırdığı, yok saydığı kesimler, farklılıklar, şiddet ve baskı görenlerden yana halkçı bir programa sahip olma çabası göstermek yerine sağa öykünerek sağdan oy alabileceği inancında olması; bu liste daha çok ayrıntılandırılabilir ve uzatılabilir.

Hem seçmenden hem de bazı parti üyelerinden gelen eleştiriler, partinin demokratik bir işleyişe kavuşturulması ve yeniden yapılandırılması doğrultusunda. Bunu yok farzetmek partiye bir şey kazandırmaz. Bu konuyu sonuçlandırmak için parti bir iç tartışmayı aşmalı. Ama her sorumlu partilinin düşünebileceği gibi, bu tartışma sürecinin seçimden önce yapılması yararlı olmayacaktır. Seçimlerden önce bir tartışma ve seçimli kurultay talebinin ısrarla dile getirilmesi ise sadece fırsattan yararlanmayı amaçlayan, kısır bir yönetim anlayışını sergiliyor.

CHP yönetimine muhalif olduğu düşünülen bazı CHP üyeleri, beğenmedikleri her kademedeki yöneticilerini, sosyal medya üzerinden hedef alıp, doğru yanlış haberlerle, sert eleştirilerle, bazen ağza alınmayacak hakaretlerle bombardımana tabi tutuyorlar. Halbuki parti yönetimlerini değiştirme yöntemi biliniyor ve bunu sosyal medya üzerinden zorlamanın, ancak iktidar partisine yarayacağı da biliniyor. Parti ağır yara alıyor. Bu tarz politika seçmeni de olumsuz etkiliyor, siyasetten soğutuyor. Bu eleştirileri yapanların bunu hedeflediğini sanmıyorum. Ama verdikleri malzeme AKP trolleri tarafından iyi değerlendiriliyor.

MANİPÜLASYON VE ALGI

İktidar ve yandaş medya son zamanlarda sıkça kullandığı sol ve antiemperyalist jargonla, kamuoyunda oluşan yolsuzluklarla ilgili algıyı değiştirmek istiyor. Amerika’ya karşı direnme görüntüsü, Venezuella’ya yönelik antiamerikancı destek, mazlum ülkeler edebiyatı, artık yandaş medyada sık sık karşılaşılan söylemler, görüntüler. Sonuçta hiç şaşırtıcı değil, bu söylemlerle, muhalefet üzerinde bir algı oluşturulmasında, en büyük destekçilerini yine muhalefet içinden buluyor.

Manipülasyonlarla algı oluşturmakta başarılı olan iktidar, bu yolla başarısızlıklarını ve suçlarını gizlemeyi beceriyor. En çok başvurduğu yöntem, muhalefetin içine nifak salmak, onun iç mücadelesini körüklemek. Ne yazık ki, buna balıklama atlayanlar da, iktidarın değirmenine su taşıyorlar. Muhalefetin, kendi içinde birbirini düşmanlaştırması, kamuoyunda bunlardan birşey olmaz algısı oluşturuyor. Bu manipülasyon, muhalefet içinde çok fanatik taraftarlar buluyor. Aynı parti içindekiler, birbirine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunup, yok etmek için her çabayı gösteriyor.

DOĞRUSU NE?

Eleştirilerin çoğunda haklılık payı var, ama bunu tartışmanın yeri parti kurulları ve örgüt toplantılarıdır. Bu kurulların toplanması için baskı yapılmalıdır. Ayrıca eleştirilerde haklı olunduğu düşünülüyorsa, bunun doğru olması yetmez, bu doğruların parti üyeleri ile paylaşılması, onların ikna edilip, çoğunluğun sağlanması için onların örgütlenmesi gerekir. Özellikle de demokratik bir tüzük oluşturulabilmesi için öncelikli bir çaba gösterilmesi gerekiyor. Yönetimler Genel Kurullarda değiştirilir. Herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değildir. Demokratik işleyişte Genel Kurul kararlarına saygı gösterilmesi esastır. Ben kendi doğrumdan başka doğru tanımam tarzı, siyaset değil, dayatmadır. Ya benim olur ya da kimseye yar etmem anlayışının partililikle ve demokrasiyle bir ilişkisi olamaz. Tartışılmalı, bazen orta noktada uzlaşmayı da bilmelidir.

SON SÖZ

Sosyal medyadan partinin eleştirilmesi kolaycılığı, yöneticilere değil partiye zarar vermektedir. AKP trolleri de, bu yolla CHP'ye saldırmak için malzeme toplamaktadır. CHP’lilerin, kendi ayağımıza kurşun sıkmak yerine partisine sahip çıkması lazım. Yenileşme ve değişim yönünde talepte bulunmaya herkesin hakkı var ama bu taleplerin, bu değişim önce mahalledeki parti üyelerinden başlanarak tüm örgüte anlatmakla ve örgütlemekle gerçekleştirilebilir. Partili seçmeni üzüp, bu bozuk düzenden nemalananların sevindirilmesi, halkımızın özlemlerine hizmet etmeyecektir.