Seçim sonrası CHP
Erol Kızılema: Dostlarım CHP’de artık bir sosyal demokrat parti havası solumak istiyorum.
Kaderimiz değil, hep yenilecek değiliz, dedik, ama yine yenildik. Seçimden başarılı çıktık diyebilmek için, en az meclis ve başkanlık seçimlerinden birisini almamız gerekiyordu. Seçim sonuçlarında, partinin eksik kaldığı veya parti dışı atraksiyonlarla seçmen iradesinin etkisiz kılındığı, anlayamadığımız, izaha muhtaç çok konu var. Elbette bunu araştırıp, kamuoyuna anlatacak olan, aydınlatacak olan parti yönetimidir. Hesap sorulması gereken konular varsa, bunun peşinden koşacak olan da parti yönetimidir. Ama gelinen noktada bütün ülkemizi ve yurttaşlarımızı zor günlerin beklediği gerçeğini, acımasızca yaşayacağız.
Seçim sonuçlarıyla ilgili olarak parti üst yönetiminin veya alt yönetimlerin hataları olmuş mudur? Elbette olmuştur. Sonuçta insanız, eksik kaldığımız, öngöremediğimiz, hatalı davrandığımız yanlar olabilir. Bunların enine boyuna tartışılması, saptamaların yapılması parti yararınadır. Ama hep, bu tartışmaların medya üzerinden yapılmasından rahatsız olmuşumdur. Hele, şimdiki gibi bir yerel yönetimler seçimi arifesinde, usulüne uygun olmayan tartışmaların partiyi zedeleyeceğini, rakip siyasi partilere kullanılabilecek kozlar vereceğini düşünmüşümdür.
Ama gelelim esas konuya, parti örgüte aittir. Kimse örgütten büyük değildir. Her üyenin, her politikayı eleştirebileceği alanları bulması hem hakkı hem görevidir. Her üye yönetimdekilerin uygulamalarını beğenmeyebilir. Her üye, kendisinin yönetimdekilerden daha iyi partiyi temsil edebileceğini düşünebilir, her makama aday olabilir. Bu üyelere eleştirilerini sunacağı alanları açmak, onların adaylıklarını, saygı görmek bir yana, güvence altına almak, sosyal demokrat bir partide, yönetimlerin savsaklayamayacağı görevleridir. Parti tüzüğünde bu alanlar bellidir. Danışma kurulları ve kurultaylar bunun için vardır. Bu alanlar yetersiz ise, üyelerin parti içinde kendilerini ifade edebilecekleri alanlar açılmalıdır. CHP o zaman gerçek bir sosyal demokrat parti olma yoluna girebilir.
Görüyoruz ki bunun tersi yaşanıyor. Genel başkanlar kendilerini örgütün üstünde göremezler. Kılıçdaroğlu’nu seviyorum. Bu seçim öncesinde, eleştirdiğimiz yönler olduğu gibi, taktiksel ve stratejik anlamda olumlu kararlar alınmasını da sağladı. Ama Kılıçdaroğlu’nun, kulağından tutup kapının önüne koyarım veya koltuk meraklılarının bu partide yeri yoktur deyip, bir de disiplin mekanizmasını çalıştırması, hiç tasvip edilecek bir şey değildir. Görülüyor ki Genel Başkan, Baykal döneminde yapılan tüzük değişikliğinin partiye hem ideolojik hem de örgütsel anlamda verdiği tahribattan rahatsız değildir. Aksine bu tüzüğü, parti içi iktidarı sağlama almak için etkin şekilde kullanacağı anlaşılıyor.
Parti yönetimi, partiye zarar vereceği görülen açıklamaları, oturma eylemlerini, tepkiyle karşılamak yerine, herkesin kendini ifade edebileceği bir ortamı takvimleyebilir, üyelerimizi oralara davet edebilirdi. Üyelerimizin, tasvip görmeyen yöntemlerle partiyi kamuoyunda tartışılır hale getirmesinin sorumlusu, eleştirilere tahammülsüz olan parti yönetimidir. Parti yönetimin tepkisel tavrı, partiyi daha fazla tartışılır hale getirmektedir.
Gelinen noktada parti tüzüğünün demokratikleştirilmesinin ne kadar hayati bir önem taşıdığı görülmektedir. Parti yönetiminin tüzüksel olarak sadece Genel Başkan’a bırakılması, sosyal demokrat bir partide olacak şey değildir. PM ve MYK, tamamen işlevsiz ve partiyi yönlendirecek yetkileri olmayan kurumlara dönüştürülmüştür. Hatta MYK, Genel Başkan’ın istediği zaman oluşturabilip, istediği zaman dağıtabileceği, kurum denilemeyecek bir oluşumdur. Aslında Genel Başkan’a bu kadar yük yüklenmesi ona da yapılmış bir haksızlıktır. MYK’yı o belirleyecek, milletvekili ve yerel yönetimler adaylarını neredeyse tek başına o belirleyecek ve genellikle de seçtiklerinden başarısız olanların bütün günahını o üstlenecek. Ondan sonra parti neden bu halde diye tartışılacak.
Umarım parti yönetimi, bu yanlışlarda ısrarlı olmaz. Bir an evvel olumlu olumsuz görüşlerini ifade etmek isteyen üyelerine o platformları hazırlar ve bu tartışma süreci biran evvel tüketilir. Eğer yönetimin güven tazelemek gibi bir gereksinmesi varsa Kurultay da toplanır. Ondan sonra demokratik biçimde yerel yönetim adayları belirlenir ve seçim ortamına girilir.
Dostlarım CHP’de artık bir sosyal demokrat parti havası solumak istiyorum.
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
Bekle sen bulursan bizede haber verde bizde soluyalım.ama senin derdinde sol değil 3-4 yıl önce sodev' ide chp lilestirmeye çalıştığını unutmadık.....
Ciddi yorum tespitler ve uyarılar bulunmaktadır. Gemel merkez başarsızlıkta samimiyetsizlikte politika yaparak yazık ediyor ülkeme yazık oluyor partimize yazık olacak yurdumun indanlarına yazık olacak memleket ve Atatürkçülük sevdama yeter e tamam artık.