loading
close
SON DAKİKALAR

35 kalmadı 16 verelim

Hüsnü Mahalli
Tarih: 31.10.2021
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; ABD; Erdoğan’ın en tehlikeli iki düşmanı Gülen ve PYD/YPG’yi desteklemekte ve Ankara konuşmanın ötesinde hiçbir şey yapmamaktadır ya yapamamaktadır.

Trump dönemi dahil ABD ile ilişkiler bir türlü rayına oturmuyor. Bunun da üç temel nedeni var:

1- ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek.

2- ABD’nin Suriye’de Ankara’nın planlarına uygun hareket etmemesi.

3- Ankara’nın Rusya’dan S-400 füzelerini alması.

Farklı nedenlerden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Biden’a kızması ve zaman zaman ABD’yi “terörü desteklemekle” suçlaması hikayenin başka bir boyutu.

Aralarında ABD Büyükelçisi’nin de bulunduğu on elçi krizi ise oldukça eğlenceliydi çünkü ne olursa olsun Ankara; Washington’la olan bağını koparmıyor ya da koparamıyor. Nitekim elçiler krizi devam ederken Savunma Bakanı Akar, Amerikalı mevkidaşı Lloyd Austin’le iki ülke arasında askeri işbirliği konularını görüşüyordu.

İlginç!

Terörü desteklemekte suçladığımız bir ülkeyle askeri işbirliğini konuşuyoruz.

Kıbrıs ve Yunanistan’ı desteklemekle suçladığımız bir ülkeyle askeri işbirliği yapmaya çalışıyoruz.

Her fırsatta Türkiye aleyhine yaptırım kararları alan bir ülkenin bu tavrını görmemezlikten gelerek ‘gel daha fazla iş yapalım’ diyoruz.

Bu ülkenin Gülen’i barındırıp koruduğunu, Zarrab’tan elde ettiği bilgilerle Ankara’yı sıkıştırdığını ve Halk Bankası konusunu gündemden düşürmediğini bilerek.

İyi de Ankara her tavrıyla düşman gibi davranan ABD’nin peşini neden bırakmıyor ya da bırakamıyor?

Çünkü denge politikasında Ankara’nın Rusya’ya karşı taktiklerinde Washington’a gereksinimi var.

Ayrıca Ankara’nın kolay kolay NATO’dan çıkamayacağı, bir çok nedenden dolayı “stratejik müttefik” ABD’den kopamayacağı ve Türkiye’deki üslerini kapatamayacağı ortadadır.

Durum böyle olunca Amerikalı “dostlarımız” deyim yerindeyse Ankara ile eğleniyorlar.

“F-35 yok F-16 verelim” modundalar.

Ankara da çaresiz olarak “Parasını peşin ödediğimiz F-35’leri vermiyorsanız bari acil ihtiyacımız olan F-16’ları verin” diyor.

Amerikalı bakan Austin de “İhtiyaçlarınızı anlayışla karşılıyoruz” demiş.

Peki gereği yapılacak mı?

ABD Ankara’nın istediği uçakları verecek mi?

Sanmıyorum.

Çünkü önce Başkan Biden ikna olmalı, konuyu Kongre’ye havale etmeli ve Erdoğan’ın Amerikalıları rahatsız eden söylem ve eylemlerinden vazgeçmeli.

Olur mu!

Şimdilik ‘hayır’ çünkü Amerikalıların Ankara’ya yani Erdoğan’a olan güveni sarsılmıştır. Bu güvenin yeniden sağlanması için Erdoğan’ın “Amerikalıları mutlu edecek bazı adımlar atması gerekmektedir”!

Ağırlıklı olarak Rusya’ya biraz da Çin’e az da İran’a karşı.

Amerikalılara göre Ankara isterse bunları yapabilir çünkü coğrafi konumu, bölgesel bağlantıları ve tarihten kaynaklanan milliyetçi ve dinsel avantajları böyle bir misyona çok elverişli.

Ortadoğu’da, Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de ve Azerbaycan üzerinden Hazar’da, Kafkaslar ve Orta Asya’da ve hatta Libya üzerinden Kuzey Afrika bölgelerinde.

Suriye ve Libya’da emrindeki on binlerce militan işin cabası.

Başka yerlerde başkaları da var.

Durum bu olunca bu bölgelerin tümünü kendi uluslararası planları çerçevesinde önemseyen ABD doğal olarak son ana kadar kendisinden kopmayacağını bildiği Ankara’dan vazgeçmeyecektir.

Cehenneme dönüşmüş bir evliliğin boşanmayla sonuçlanmaması misali.

İyi de bu sinir savaşı neden ve nereye kadar?

İyi de Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sinir savaşıyla neyi amaçlamaktadır.

Uzatmaya gerek yok:

ABD; Erdoğan’ın en tehlikeli iki düşmanı Gülen ve PYD/YPG’yi desteklemekte ve Ankara konuşmanın ötesinde hiçbir şey yapmamaktadır ya yapamamaktadır.

Yandaş medyanın küfürleri hariç.

Belki de her şey Rusların matruşkası gibi oyun içinde oyun!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları