PM Toplantısından Önce CHP’den İzlenimler

İmambakır Üküş Ankara'dan yazdı, ''Eğer bu “plan” tutsaydı Nihat Matkap ve Gökhan Günaydın’ın “işi” kurultayda “halledilecek”ti''…

CHP 34. Olağan Kurultay süreci tamamlandı…

 

Listelere ilişkin itirazları Çankaya ilçe seçim kurulu reddetti…

 

Böylece tartışmalı seçim sonuçları kesinleşti…

 

***

 

Yeni seçilen parti meclisi ilk toplantısını yarın (28 Temmuz’da) CHP genel merkezinde yapacak…

 

Toplantı öncesi yeni parti meclisi CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret edecek…

 

Sabah 9.30’da CHP genel merkezinden otobüslerle Anıtkabir gidilecek…

 

***

 

Şimdi gözler kimlerin MYK’da yer alacağına çevrilmiş durumda…

 

Yeni CHP tüzüğü bu konuda tüm yetkiyi genel başkana bırakmış…

 

Yeni tüzük; genel başkana “kral” yetkisi tanıyor…

 

İstediğini atama veya görevden alma tümüyle genel başkanın “insaf”ına bırakılmış…

 

Böylece, parti meclisi tümüyle bu konuda “işlevsiz” bırakılmış durumda…

 

Yeni MYK’da kimler olacağını bir tek “genel başkan” biliyor…

 

“Atama” MYK’yı onaya sunma ihtiyacı bile duymuyor…

 

Ne yazık ki, parti meclisi üyelerinin de bu konuda bir tavır oluşturmasını beklemek şu an için mümkün görünmüyor…

 

***

 

Bugün çok “sakin” bir gün geçirdi CHP genel merkezi…

 

Birçok genel başkan yardımcısı yerinde yoktu…

 

Çok yoğun bir “trafik”te söz konusu değildi…

 

“Seçim” olmayınca, heyecan ve beklentide yoğun olmuyor…

 

Herkes, genel başkan yardımcıları dahil merakla kimler olacak diye bekliyor…

 

***

 

Tabi, tüm MYK üyeleri önemli…

 

Herkes orada olmak ister…

 

Ancak, iki yer bugün CHP’de en “gözde” durumda…

 

En yoğun ve acımasız rekabetin yaşandığı yer “örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığı” ve “yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı”…

 

Her şey önümüzde ki “yerel seçim”lerde “güç” olmaya odaklanmış durumda…

 

Özellikle Erdoğan Toprak ve Gürsel Tekin için…

 

***

 

Aslında kurultay da yaşanan “ilkesiz ittifak”ında hedefinde bu “amaç” vardı…

 

Eğer bu “plan” tutsaydı Nihat Matkap ve Gökhan Günaydın’ın “işi” kurultayda “halledilecek”ti…

 

Nihat Matkap ve Gökhan Günaydın’ın seçilmemesi üzerine kurulan bu “ittifak” kurultay delegelerinin iradesiyle bozuldu…

 

Tam tersine en çok çizik yemesi beklenen Nihat Matkap iyi bir yerden seçilirken, Gökhan Günaydın ilk ona girmeyi başardı…

 

Kurultay delegelerin özgür iradesi, bu “kirli ittifak”ı geçersiz hale getirdi…

 

***

 

Nihat Matkap, CHP örgütlerinin “yeniden dizayn”ı sürecinde bütün kötülüklerin simgesi haline geldi…

 

Özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara il başkanlığının “atanma”sında “rol” aldı…

 

Ancak birlikte olduğunu sandıkları tarafında kurultayda saf dışı bırakıldı…

 

“Sarı liste”nin oluşturulmasında hiç söz sahibi olmadığı gibi, 52 kişilik “sarı liste”de de zar-zor yer bulabildi…

 

Gökhan Günaydın içinse özellikle son zamanlarda çok yoğun bir şekilde “Yenimahalle belediye başkanı olmak istiyor” dedikodusu çıkarıldı…

 

Gerçek olmamasına rağmen bu ve benzeri iddialar üzerinden yıpratılmaya çalışıldı…

 

Yetmedi…

 

Son zamanlarda basında CHP’li belediyeler üzerinden de yıpratmak için yoğun “servis”ler yapıldı…

 

İki isime de yönelik esas çalışmayı aynı isimler yürüttü, yürütüyor…

 

***

 

Kılıçdaroğlu’nun gençlikten ve kadından sorumlu genel başkan yardımcılığı sistemini kaldıracağı söyleniyor…

 

Kendi açıklamaları da bu yönde…

 

Ancak, yerine nasıl bir sistem gelecek belli değil…

 

Genel başkan yardımcılığı sayısının artacağı kesin…

 

Yeni unvan ve tanımlamalar nasıl olacak onu zaman gösterecek…

 

***

 

Toplumun ve CHP’lilerin beklentisi “değişim” ve “yenilenme”den yana…

 

Kemal Kılıçdaroğlu “değişim” ve “yenilenme”den çok sık bahsetmesine rağmen bu güne kadar buna uygun bir pratik sergilemedi…

 

Önce milletvekili listesi oluşturulurken hayal kırıklığı yarattı…

 

Şimdi de kurultayda parti meclisini oluştururken hayal kırıklığı yarattı…

 

Seçimleri toplumda “heyecan” yaratan isimler Kılıçdaroğlu’na rağmen seçildiler…

 

M. Zeki Gündüz ve Ayten Kayalıoğlu dışında tüm MYK üyelerini parti meclisinin yarıdan fazlasını milletvekillerinden oluşturması da bir handikap ve hayal kırıklığıdır…

 

Görünen o ki, bu tavrını yeni MYK oluştururken de sürdürecek…

 

Eğer öyle olursa, kurultaya ne gerek vardı?

 

***

 

Herkesin merakla beklediği bir şey de Erdoğan Toprak ve Gürsel Tekin’in durumudur…

 

Kurultay öncesi çok iddialı bir şekilde ve çok sayıda MYK üyesini suçlayarak istifa eden Gürsel Tekin, önce PM üyeliğine aday olmayacağım demesine rağmen aday oldu…

 

Hem de  suçladığı ve “CHP’de çete var” dediği kişilerle ortak listede yer alarak aday oldu…

 

Kulislerde Erdoğan Toprak ve Gürsel Tekin’in MYK’da yer alacağı konuşuluyor…

 

Hem de daha önce “görev” ve “yetki”lerle…

 

Bir yanıyla bu iki isimi MYK’ya alarak Kılıçdaroğlu CHP’de krizi devam ettirmek gibi bir tavır almış olacak…

 

Ama, aynı görevlendirmeyi başka bir açıdan baktığınızda da bu iki ismi en etkin “itibarsızlaştırma” operasyonunu yapmış olacak…

 

Aynı MYK’da aynı görevlerle birlikte yer aldıklarında bütün söylediklerini kendileri geçersiz hale getirmiş olacaklardır…

 

Aynı MYK’da aynı görevlerde yer almak Erdoğan Toprak ve Gürsel Tekin’e verilecek en büyük cezadır…

 

Anlayana…

 

***

 

Kamuoyunun bildiği isimler dışında, çok fazla sürprizin yaşanması bekleniyor…

 

Ancak, siyasette 24 saat çok uzun bir süredir…

 

Her şey olabilir…

 

Haluk Koç’un parti sözcülüğü kesin gibi…

 

Adnan Keskin, Umut Oran, Şafak Pavey, Levent Gök, Haluk Koç’da MYK’da…

 

Eski MYK’da aynen korunacak gibi görünüyor…

 

Bu isimlere eklenmeye en yakın isim Engin Altay…

 

Adnan Keskin’le birlikte ismi örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığı için geçen Engin Altay’ın olması halinde Nihat Matkap’ın yeri daha da zorlaşacak…

 

Her şeye rağmen seçilen ve umut dalgası yaratan İlhan Cihaner, Fikri Sağlar, Ercan Karakaş, Tekin Bingöl, Durdu Özpolat MYK listesinde adı geçmeyenler…

 

***

 

Kılıçdaroğlu’nun 52 kişilik parti meclisindeki “tercih”i bizleri daha fazla “umut”lu olmaya itmiyor…

 

Halbuki, herkesin beklentisi köklü bir “değişim” ve “yenilenme”dir…

 

Ya Kılıçdaroğlu “alıştığı” sistemi devam ettirecek…

 

Ve böylece “umut”u ve “heyecan”ı öldürecek…

 

Yada büyük cesaretle MYK’yı yenileyecek..

 

Ve böylece “yerelde iktidar”ın yolunu açacak…

 

Listede ısrar etmesi halinde ise, hem Kılıçdaroğlu’nu hem de CHP’yi zor günler bekleyecek…

 

***

 

Ama ne yaparsa yapsın, artık eskisi gibi bir yapı olmayacak…

 

Geçmişten daha güçlü ve etkin bir parti meclisiyle karşı karşıya kalacak…

 

Artık, “idare” etmek kolay olmayacak…

 

İmambakır Üküş