Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne yaparsa yapsın AKP 'siyasi ömrünü' tamamlamış bir parti durumunda. 'Çatlamış testi' durumunda olan AKP’nin 'Su tutması' mümkün değil...
7 Haziran seçimleri öncesi en önemli “
tartışma” HDP’nin barajı aşıp aşamayacağıydı…
Seçim sonuçları ve hükümet senaryolarının tamamı HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı üzerineydi…
Türkiye; HDP’nin barajı “
aşsın” diyenlerle “
aşmasın” diyenler olarak ayrıştı…
Sonuçta; “
Başkanlık rejimine” geçit vermemek ve AKP’yi “
tek başına” iktidar yapmamak “
gerekçesiyle” birçok HDP’li olmayanda HDP’ye oy verdi ve HDP barajı aştı…
***
HDP’nin barajı aşması gerçekten de hem Recep Tayyip Erdoğan’a “
başkanlık” yolunu kapattı; hem de AKP’nin “
tek başına” iktidar olmasını engelledi…
Zaten; kendini “
fiilen” devlet başkanı gibi gören Recep Tayyip Erdoğan HDP’nin parti olarak seçime girmesini kendine karşı bir “
darbe” olarak değerlendirdi…
Seçim öncesinden başlayarak giderek dozu artan bir “
HDP düşmanlığı” üzerine seçim kumpasını kurdu…
AKP; 13 yıldır girdiği her seçimi kazanan parti olmaktan çıktı 7 Haziran’da…
AKP kaybetti…
Ama daha önemlisi Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup, fiilen yürütse de AKP başkanlığını bırakmak zorunda kalan Recep Tayyip Erdoğan kaybetti…
Seçim öncesinden başlayan “
koalisyon beklentisine” uygun bir seçim sonucu ortaya çıktı 7 Haziran’da…
***
7 Haziran akşamından itibaren iki kişi; daha seçim sonuçları kesinleşmeden “
tekrar seçim” veya “
erken seçim” istedi…
Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli…
Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran gecesinden bu güne neyi niye söylediğini MHP’liler dahil bütün Türkiye anlayabilmiş değil…
Ama; Recep Tayyip Erdoğan’ın neden seçimlerine “
itiraz” ettiğini az-çok biliyoruz…
***
Küresel güçler dahil herkes “
büyük koalisyon”dan yana tavır koymuşken ve Türkiye bir AKP-CHP beklentisine sokarken; koalisyon gerçekleşmedi…
AKP ve CHP arasında “
koalisyon” görüşmeleri sonuçsuz kaldı…
Koalisyon görüşmeleri devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “
koalisyon intihar olur” açıklamasıyla koalisyon beklentisine son verdi…
Peki; AKP ve daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan neden “
koalisyon intihar”dır noktasına geldi…
AKP baştan itibaren bir “
proje”ydi; ve bu “
projenin” kendisi bir “
koalisyon”du…
Ama bu “
koalisyon” uzun bir zamandır kendi içinde “
çatlamış” durumdaydı…
Giderek bu “
çatlama” AKP içinde “
Sert” mücadelelerin yaşanmasına yol açan “
kopuşma”lara neden oldu…
***
AKP; birlikte yola çıktığı veya yolda bütünleştiği “
Liberaller” ve “
ikinci cumhuriyetçilerle” kopuştu…
Bu “
kopuşma”ya büyük “
çatışma” olan “
cemaat”le kopuşma izledi…
Daha sonra bu “
kopuş”lara Ertuğrul Günay’ın ve çevresinin “
kopuşma”ları eklendi…
AKP’nin kendi “
iç çatışma” ve “
krizi” artık önlenemez hale geldi…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir AKP’li “
Azınlık Hükümeti”ne ve “
koalisyon”a geçit vermemesinin esas nedeni ortaya çıkan “
durum” nedeniyle AKP içinde yaşanacak bir “
bölünme”yi önleme isteğiydi…
Parti genel başkanlığını bırakmış bir Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda ne kadar “
müdahale” ederse etsin; AKP’nin bölünmesini önleyemezdi…
Kazanmaya ve tek başına iktidar olmaya alışmış ve bu iktidar olmanın getirdiği “
imkan”ları “
pay” etme üzerinden yapılanmış bir AKP’yi bölünmeden koruyabilmek mümkün değildir…
AKP’nin bölünmesini önlemek içinde yapılacak tek şey tekrar “
tek başına” iktidar olabilme şansının deneneceği bir erken seçimdi…
***
Küresel güçler onların kimi yerli ortakları bu süreçte hep Abdullah Gül’den bir “
çıkış” bekledi…
Recep Tayyip Erdoğan’sız bir AKP için Abdullah Gül’den bir “
hamle” bekleyenler hayal kırıklığına uğradı…
Abdullah Gül ve çevresi AKP’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a “
açık” bir destek vermeseler de “
açık” bir karşı çıkışta yapamadılar…
Ancak; AKP içinde ve dışında Recep Tayyip Erdoğan’sız AKP için yapılanları Recep Tayyip Erdoğan affetmedi…
***
AKP 1 Kasım seçimlerinde listelerinde en çok değişiklik yapan parti oldu…
CHP, MHP ve HDP’de birkaç değişiklik dışında “
seçilmiş milletvekilleri”nde değişik olmazken AKP’de yapılan “
değişik"liklerin oranı %40’a dayanıyor…
Recep Tayyip Erdoğan, birkaç “
zorunlu” yazdığı
-Ali Babacan gibi- isimler dışında listenin tamamı kendine “
yakın” isimlerden oluşturdu…
AKP içinde olabilecek “
sarsıntı”lara baştan önlem almaya çalıştı…
***
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne yaparsa yapsın AKP “
siyasi ömrünü” tamamlamış bir parti durumunda…
Artık “
çatlamış testi” durumunda olan AKP’nin “
Su tutması” mümkün değildir…
Seçim sonuçlarından bağımsız olarak 1 Kasım seçimlerinden sonra AKP’de “
ayrışmayı” hiç kimse engelleyemez…
AKP “
tek başına” iktidar olsa bile, AKP’de “
bölünme” kaçınılmazdır…
***
1 Kasım seçimlerinden AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden daha güçlü çıkması mümkün değildir…
Seçim sonuçları ne olursa olsun 1 Kasım’dan sonra mecliste 5.parti olacaktır…
Bu parti; esas olarak AKP içinden çıkacaktır…
Refah partisinde Necmettin Erbakan’ın başına gelenler AKP’de Recep Tayyip Erdoğan’ın başına gelecektir…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni