loading
close
SON DAKİKALAR

1 Kasım’da 5. Parti Mecliste Olur mu?

İmambakır Üküş
Tarih: 22.10.2015
Köşe: @imambakirukus

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne yaparsa yapsın AKP 'siyasi ömrünü' tamamlamış bir parti durumunda. 'Çatlamış testi' durumunda olan AKP’nin 'Su tutması' mümkün değil...

7 Haziran seçimleri öncesi en önemli “tartışma” HDP’nin barajı aşıp aşamayacağıydı…

Seçim sonuçları ve hükümet senaryolarının tamamı HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı üzerineydi…

Türkiye; HDP’nin barajı “aşsın” diyenlerle “aşmasın” diyenler olarak ayrıştı…

Sonuçta; “Başkanlık rejimine” geçit vermemek ve AKP’yi “tek başına” iktidar yapmamak “gerekçesiyle” birçok HDP’li olmayanda HDP’ye oy verdi ve HDP barajı aştı…

***

HDP’nin barajı aşması gerçekten de hem Recep Tayyip Erdoğan’a “başkanlık” yolunu kapattı; hem de AKP’nin “tek başına” iktidar olmasını engelledi…

Zaten; kendini “fiilen” devlet başkanı gibi gören Recep Tayyip Erdoğan HDP’nin parti olarak seçime girmesini kendine karşı bir “darbe” olarak değerlendirdi…

Seçim öncesinden başlayarak giderek dozu artan bir “HDP düşmanlığı” üzerine seçim kumpasını kurdu…

AKP; 13 yıldır girdiği her seçimi kazanan parti olmaktan çıktı 7 Haziran’da…

AKP kaybetti…

Ama daha önemlisi Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup, fiilen yürütse de AKP başkanlığını bırakmak zorunda kalan Recep Tayyip Erdoğan kaybetti…

Seçim öncesinden başlayan “koalisyon beklentisine” uygun bir seçim sonucu ortaya çıktı 7 Haziran’da…

***

7 Haziran akşamından itibaren iki kişi; daha seçim sonuçları kesinleşmeden “tekrar seçim” veya “erken seçim” istedi…

Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli…

Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran gecesinden bu güne neyi niye söylediğini MHP’liler dahil bütün Türkiye anlayabilmiş değil…

Ama; Recep Tayyip Erdoğan’ın neden seçimlerine “itiraz” ettiğini az-çok biliyoruz…

***

Küresel güçler dahil herkes “büyük koalisyon”dan yana tavır koymuşken ve Türkiye bir AKP-CHP beklentisine sokarken; koalisyon gerçekleşmedi…

AKP ve CHP arasında “koalisyon” görüşmeleri sonuçsuz kaldı…

Koalisyon görüşmeleri devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “koalisyon intihar olur” açıklamasıyla koalisyon beklentisine son verdi…

Peki; AKP ve daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan neden “koalisyon intihar”dır noktasına geldi…

AKP baştan itibaren bir “proje”ydi; ve bu “projenin” kendisi bir “koalisyon”du…

Ama bu “koalisyon” uzun bir zamandır kendi içinde “çatlamış” durumdaydı…

Giderek bu “çatlama” AKP içinde “Sert” mücadelelerin yaşanmasına yol açan “kopuşma”lara neden oldu…

***

AKP; birlikte yola çıktığı veya yolda bütünleştiği “Liberaller” ve “ikinci cumhuriyetçilerle” kopuştu…

Bu “kopuşma”ya büyük “çatışma” olan “cemaat”le kopuşma izledi…

Daha sonra bu “kopuş”lara Ertuğrul Günay’ın ve çevresinin “kopuşma”ları eklendi…

AKP’nin kendi “iç çatışma” ve “krizi” artık önlenemez hale geldi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir AKP’li “Azınlık Hükümeti”ne ve “koalisyon”a geçit vermemesinin esas nedeni ortaya çıkan “durum” nedeniyle AKP içinde yaşanacak bir “bölünme”yi önleme isteğiydi…

Parti genel başkanlığını bırakmış bir Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda ne kadar “müdahale” ederse etsin; AKP’nin bölünmesini önleyemezdi…

Kazanmaya ve tek başına iktidar olmaya alışmış ve bu iktidar olmanın getirdiği “imkan”ları “pay” etme üzerinden yapılanmış bir AKP’yi bölünmeden koruyabilmek mümkün değildir…

AKP’nin bölünmesini önlemek içinde yapılacak tek şey tekrar “tek başına” iktidar olabilme şansının deneneceği bir erken seçimdi…

***

Küresel güçler onların kimi yerli ortakları bu süreçte hep Abdullah Gül’den bir “çıkış” bekledi…

Recep Tayyip Erdoğan’sız bir AKP için Abdullah Gül’den bir “hamle” bekleyenler hayal kırıklığına uğradı…

Abdullah Gül ve çevresi AKP’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a “açık” bir destek vermeseler de “açık” bir karşı çıkışta yapamadılar…

Ancak; AKP içinde ve dışında Recep Tayyip Erdoğan’sız AKP için yapılanları Recep Tayyip Erdoğan affetmedi…

***

AKP 1 Kasım seçimlerinde listelerinde en çok değişiklik yapan parti oldu…

CHP, MHP ve HDP’de birkaç değişiklik dışında “seçilmiş milletvekilleri”nde değişik olmazken AKP’de yapılan “değişik"liklerin oranı %40’a dayanıyor…

Recep Tayyip Erdoğan, birkaç “zorunlu” yazdığı -Ali Babacan gibi- isimler dışında listenin tamamı kendine “yakın” isimlerden oluşturdu…

AKP içinde olabilecek “sarsıntı”lara baştan önlem almaya çalıştı…

***

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne yaparsa yapsın AKP “siyasi ömrünü” tamamlamış bir parti durumunda…

Artık “çatlamış testi” durumunda olan AKP’nin “Su tutması” mümkün değildir…

Seçim sonuçlarından bağımsız olarak 1 Kasım seçimlerinden sonra AKP’de “ayrışmayı” hiç kimse engelleyemez…

AKP “tek başına” iktidar olsa bile, AKP’de “bölünme” kaçınılmazdır…

***

1 Kasım seçimlerinden AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden daha güçlü çıkması mümkün değildir…

Seçim sonuçları ne olursa olsun 1 Kasım’dan sonra mecliste 5.parti olacaktır…

Bu parti; esas olarak AKP içinden çıkacaktır…

Refah partisinde Necmettin Erbakan’ın başına gelenler AKP’de Recep Tayyip Erdoğan’ın başına gelecektir…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları