İmambakır Üküş; DİSK, KESK, TBB ve TMMOB ise yasak savmak için sözüm ona Taksim’de 1 Mayıs kutlamak için başvurmuş gibi görünüyor ama onlar da Taksim’den vazgeçmiş durumda…
İşçi sınıfının uluslararası birlik-mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs Türkiye’de yine yasakların gölgesinde kutlanacak…
Taksim yine yasak…
Ama önemli olan AKP’nin yasakları değil…
Önemli olan başta işçi sınıfımız olmak üzere tüm halk güçlerinin ve solun tavrı…
***
Bu yıl aslında herkes AKP’nin baskısına boyun eğmiş durumda…
Hiç kimse AKP’nin yasaklarına ve baskılarına rağmen sokakları ve alanları özgürleştirme mücadelesinden yana değil…
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ilk “teslim” bayrağını çekenlerin başında geliyor…
DİSK, KESK, TBB ve TMMOB ise yasak savmak için sözüm ona Taksim’de 1 Mayıs kutlamak için başvurmuş gibi görünüyor ama onlar da Taksim’den vazgeçmiş durumda…
***
1 Mayıs’a bir hafta kaldı daha kimsenin tavrı açık ve net olarak belirlenmiş değil…
Bırakın Taksim’i özgürleştirmek ve 1 Mayıs’ı kutlamak için kampanyalar düzenlemeyi 1 Mayıs için bile genel kampanya bile yok…
Bu mücadelenin öncüsü olması gereken DİSK’ten bile bir tavır yok…
Taksim’i savunmak bir yana DİSK’e bağlı birçok sendika “Taksim’de ısrar etmek yanlıştır, başka yerde de kutlanabilir” diyerek CHP İl Başkanı Cemal Canpolat gibi AKP’nin baskılarını meşrulaştırıyor…
***
DİSK, KESK, TBB ve TMMOB Taksim konusunda “havlu atmış” ;peki sol- sosyalist güçler ne yapıyor?
Onların da DİSK’ten ve diğerlerinden pek bir farkı yok…
Genel açıklamalar dışında, Taksim için kampanya açan hiç kimse yok…
Yapılan açıklamalar da daha çok yasak savma, geçiştirmeye yönelik günü kurtarma açıklamalarından öte bir şey değil…
Sol-sosyalist güçler de, partiler de AKP’nin uyguladığı baskıcı politikalarla “edilgen” hale gelmiş durumda…
***
Herkesin dilinde bir “güvenlik sorunu”dur gidiyor…
Taksim’de kutlamakta ısrar etmenin “provokasyonlara yol açacağı” ve “güvenlik sorunu” ortaya çıkar deniyor…
Ankara’daki Barış mitingi “izinli” ve “güvenlik sorunu” olmayan bir miting değil miydi?
Ankara’da “izne” ve “devlet güvenliğine” rağmen barış mitingi kana bulanmadı mı?
***
Devlet müdahale etmese Taksim’de coşkulu ve barış içinde 1 Mayıs kutlamaları yapılabilir…
Devlet “izin” verse de mitinglerde katliam yapılabilir…
1 Mayıs 1977 mitingi “izinli” miting değil miydi?
Ankara Barış mitingi “izinli” değil miydi?
***
1 Mayıs’ın özünde direniş ve mücadele vardır…
1 Mayıs’ın özünde egemenlere isyan vardır…
1 Mayıs’ın özünde yasaklara direnme vardır…
1 Mayıs’ın özünde bedel ödemek vardır…
***
Şimdi sendikalardan sosyalist güçlere kadar solun bütün renkleri AKP’nin baskıcı politikalarından yılmış ve edilgen hale gelmiş durumda…
Mücadeleyle AKP’nin yasaklarını aşmak yerine AKP’nin baskılarına boyun eğerek kendini koruma yolunu seçmiş görünüyor…
Taksim için yapılan başvuru “formalite” ve “yaptık” demek için yapılmıştır…
Taksim için başvuran DİSK, KESK, TBB ve TMMOB daha başvururken bile Taksim’i savunmamıştır: Taksim’den vazgeçmiştir…
***
Ankara’da barış mitingi dışında iki intihar eylemiyle yüzlerce masum insan öldürülmüştür…
İstanbul’da yine intihar eylemleriyle masum insanlar öldürülmüştür…
Barış mitingi dışındaki eylemlerin tamamı sivil halka ve sıradan insanlara yönelik yapılmıştır…
Ne miting ne de sol çevreler, örgütler değil sokaktaki masum ve sivil insanlar hedef alınmıştır…
***
Hiçbir şey yapmamak sizleri korumaz…
AKP’ye boyun eğmek sizleri korumaz…
“İzinli” miting yapmak sizleri korumaz…
AKP’ye boyun eğmek; “uysal çocuklar” olmak sizleri korumaz…
***
Tabii ki; AKP’nin oyununa gelmeyeceğiz…
Tabii ki; AKP’nin provokasyonlarına dikkat edeceğiz…
Ama “Oyuna gelmemek” veya “provokasyon korkusuyla” da AKP’nin yasaklarına boyun eğmeyeceğiz…
Bizi AKP’ye boyun eğmek değil; AKP’ye karşı mücadeleyi yükseltmek ancak koruyabilir…
***
Görünen o ki; DİSK, KESK, TTB ve TMMOB Taksim için “usulen” bir başvuru yapmış…
Büyük olasılıkla başka bir meydandan “izinli” miting için karar alınacak…
Mücadele günü olan 1 Mayıs’ta sendikalar ve sol mücadeleden vazgeçmiş olacak…
Gerekçe ne olursa olsun; sonuçta AKP’nin baskısına boyun eğmiş olacak…
***
Bir kez daha görüldü ki Türkiye’de sorun AKP değil…
Türkiye’de sorun AKP’ye karşı tutarlı ve kararlı bir toplumsal muhalefetin olmayışıdır…
Türkiye’de sorun AKP’ye karşı tutarlı ve kararlı bir sol siyaset seçeneğinin olmayışıdır…
Bu 1 Mayıs; toplumsal ve siyasal alanda önderlik boşluğunu bir kez daha ortaya çıkardı…
Türkiye’de sorun devrimci önderlik sorunudur…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni