loading
close
SON DAKİKALAR

1 Mayıs ve Taksim

İmambakır Üküş
Tarih: 13.04.2016
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; Cemal Canpolat’ın bu tavrı hiç de şaşırtıcı değil. Daha önceleri de AKP ve Fethullah Gülen’le beraber 'Cami-Cemevi' projelerinin savunuculuğunu yapan Cemal Canpolat, şimdi de AKP’nin 'Taksim yasağına' boyun eğme çağrısı yapıyor…

Her yıl olduğu gibi bu yıl da '1 Mayıs’ta nerede olacağız?' sorusu yine gündemde…

AKP’nin 1 Mayıs’ta Taksim yasağı hala devam ediyor…

Sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin tavrı ise belirsizliğini koruyor…

Yandaş sendika ve kurumlarsa çoktan safını belli etmiş durumda…

***

Taksim Meydanı'nın işçi sınıfı için anlamı ve önemi ortada…

Taksim Meydanı işçi sınıfı ve demokratik güçler için “ 1 Mayıs alanı”…

77’deki o katliamdan bu yana Taksim alanı aynı zamanda 1 Mayıs alanı…

İşçi sınıfı ve demokratik güçler her 1 Mayıs’ta, aynı zamanda o alanda kendi 1 Mayıs şehitlerini de anıyor…

***

Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs’ı kutlamanın önemi yalnız bununla da sınırlı değil…

1 Mayıs’ta Taksim alanında ısrar etmek aynı zamanda AKP’nin yasakçı politikalarına boyun eğmemek açısından da önemli…

AKP için bu yasak aynı zamanda başta işçi sınıfı olmak üzere halk güçlerine bir “meydan okuma”…

AKP; 1 Mayıs’ta Taksim’i demokratik güçlere kapatarak “güç gösterisi” yapıyor…

***

AKP’nin “Taksim korkusu”nun nedeni artık yalnızca 1 Mayıs değil…

Taksim aynı zamanda “Gezi direnişi” demek…

AKP, 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkacak binlerce insandan bu nedenle de korkuyor…

Taksim yasağının bir nedeni de bu; her şey AKP’ye “geziyi hatırlatıyor”…

***

Gezi direnişi “AKP’nin yıkılabileceğini” ortaya koyması açısından dönüm noktası…

AKP de Gezi direnişinden korkusunun altında “Gezi”de yıkıldığını görebilmesidir…

O nedenle AKP ve Recep Tayyip Erdoğan için “Gezi PKK’dan bile tehlikeli”dir…

Bu nedenle de AKP, Taksim yasağında ısrarlıdır…

***

1 Mayıs’ta öncü olması gereken başta DİSK olmak üzere tüm demokratik güçler de “sessizlik”lerini koruyorlar…

Günler, aylar öncesinden kampanyalarla “Taksim yasağına” karşı mücadeleye öncülük etmesi gereken DİSK’in daha “1 Mayıs’ı nerede kutlayacağı” konusunda bir “karar”ı yoktur…

Yine aynı şekilde emek ve meslek örgütlerinin de hala belirlenmiş bir tavrı yoktur…

Bir tek Birleşik Kamu İş Sendikası “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanında, Taksim’de olacağız” açıklaması yaptı…

CHP İstanbul il başkanı Cemal Canpolat ise yıllardır “Taksim yasağı”nı savunan AKP’lilere benzer açıklama yaptı…

Cemal Canpolat “Taksim’de ısrar yerine gösterilecek bir miting alanında 1 milyon kişiyle “ Mayıs’ı kutlayalım” açıklaması yaptı…

Böylece AKP’nin hem yasağına boyun eğmeyi önerdi; hem de AKP’nin “kaçak meydanları” Yenikapı ve Maltepe için “yeşil ışık” yaktı…

Daha önce AKP’nin, vali ve emniyet müdürlerinin yaptığı çağrıyı, bu kez CHP adına yapmış oldu…

***

Cemal Canpolat’ın bu tavrı hiç de şaşırtıcı değil…

Daha önceleri de AKP ve Fethullah Gülen’le beraber “Cami-Cemevi” projelerinin savunuculuğunu yapan Cemal Canpolat, şimdi de AKP’nin “Taksim yasağına” boyun eğmenin çağrısını yapıyor…

Demokratik güçler içinde “ayrılık” tohumları atıyor…

***

DİSK, KESK, TMMOB şu ana kadar kararlı bir tavır ortaya koymayarak büyük bir “yanlış” yapmıştır…

Bu saatten sonra hangi kararı alırsa alsın “göstermelik” bir karar almanın ötesine geçmez…

AKP’nin “Taksim yasağına” karşı mücadele etmeyi düşünenler, aylar öncesinden bu tavırlarını duyurur ve gereklerini yerine getirir…

Görünen Sol-Sosyalist çevre ve örgütlerde de bir “belirsizlik” hali devam ediyor…

***

Bugün 1 Mayıs daha da önemli bir gündür…

İşçi sınıfına ve demokratik güçlere saldırılar en üst noktadadır…

Yeni çıkarılan “istihdam büro”ları açıkça kölelik bürolarıdır…

İşçi sınıfı yüz yıllık mücadelenin sonunda 1 Mayıs’ın ortaya çıktığı koşullardan daha geri bir noktaya sürüklenmiş durumdadır…

Teşoranlaşma, sendikasıztırlaşma ve iş cinayetlerine karşı 1 Mayıs’ta güçlü bir “itiraz”ın örgütlenebilmesi gerekiyordu…

***

Ama görünen o ki; ne karar alınırsa alınsın amaç “günü kurtarmak” ve “yapmış olmak için yapmaktan” öteye bir anlam taşımayacaktır…

1 Mayıs’a 17 gün var; daha DİSK ve demokratik güçler ne yapacağını açıklamış bile değil…

1 Mayıs’a 17gün var; daha ortada bir çağrı bile yok…

! Mayıs’a 17 gün var; daha 1 Mayıs’ta ortaklaşacağımız talepler bile açıklanmış değil…

***

Türkiye’de sorun AKP veya AKP’nin baskıları ve gücü değil…

Türkiye’de sorun toplumsal muhalefetin güçsüzlüğü ve örgütsüzlüğüdür…

Türkiye’de sorun; “devrimci önderlik” sorunudur…

1 Mayıs bunu bir kez daha ortaya koymuştur…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları