loading
close
SON DAKİKALAR

12 Haziran Seçimleri ve Kürtler

İmambakır Üküş
Tarih: 13.02.2012
Köşe: @imambakirukus

Her parti, en “çılgın” projenin kendisinde olduğu iddiasıyla seçim meydanlarında “cenneti” vaat ediyor.

Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Siyasi partiler artık kampanya ve vaatler yorgunu durumunda…

Her parti, en “çılgın” projenin kendisinde olduğu iddiasıyla seçim meydanlarında “cenneti” vaat ediyor.

***

Bu kritik seçimin kaderini ne belirleyecek? Siyasi kampanyalar mı, liderlerin karizması mı, vaadleri mi?

Bence hepsi önemli, sonuca etki eden faktörlerdir. Ama ne bunlar ne de buna benzer şeyler tek başına sonuca etki etmeyecektir.

Bu seçimin kaderini Diyarbakır yada bir diğer deyişle Kürtler belirleyecektir.

Hatırlarsanız, geçmişte bir başbakanımız “AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer” demişti.

Şimdi de iktidarın yolu Diyarbakır’dan geçiyor.

***

AKP’nin dayandığı toplumsal güçleri ve bunun etnik ve dini özelliklerini doğru okumak gerekiyor…

Tayyip Erdoğan, yurtiçinde daha çok da Avrupa’daki konuşmalarında BDP ve PKK’ye karşı bir argüman olarak AKP’nin bir Kürt partisi yada Kürtleri daha çok temsil eden parti olduğunu iddia etmiştir…

Aslında, bu gerçeğin bir başka açıdan itirafı veya ilanıdır…

***

AKP, hem Doğu ve Güneydoğu’da hem de Batı illerinde Kürtlerin en çok oyunu alan partidir.

AKP, bugün kendi içinde en çok Kürt kökenli milletvekili olan partidir.

Kim ne derse desin, AKP bugün itibarıyla hem Batı’da ve Güneydoğu’da, Kürtlerin parti yönetiminde en fazla yer bulduğu partidir.

İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer büyük illerde Kürtler kime oy veriyor… Yada bütün Batıdaki büyük illerde AKP yönetimine, AKP Genel Merkez Yönetimine bakın… Fotoğrafı daha net göreceksiniz…

***
Bu bir gerçekliktir. Fotoğrafın bir yüzüdür. Ama, gerçekliği tam olarak kavramamızı sağlamaz. Hatta, yalnızca bu açıdan baktığımızda, yanlış kavramamıza da yol açar.

***
Hazır, 12 Eylülcülerin yargılanması komedisi sergilenirken, gerçeğin bir diğer yüzünü daha gösterelim; hatırlatalım…

12 Eylül darbesi, bütün toplumsal muhalif güçleri ezip yok ederken, başta Doğu-Güneydoğu olmak üzere her yerde ayetli konuşmalarla mitingler düzenleniyordu…

Dağa, taşa ayetli bildiriler atılıyor. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli –rabıta gibi- uluslar arası ilişkilerden de faydalanıp, yeşil kuşak – ılımlı islamın politik iklimi hazırlanıyordu.

Sanılanın aksine, askerler her dönem ılımlı İslam projesine destek oldular. Milli görüşçüleri desteklediler. Avrupa’daki Milli görüşçü hoca ve imamlar 12 Eylül Darbecileri tarafından hem maddi hem politik destek gördüler…

***

Devletin geçmişteki politikasının dayandığı temelleri, AKP Diyarbakır mitinginde yeniden ilan etti… Kürt sorununun çözümüne İslami tavır…

Bugün AKP’nin geldiği nokta: Hepimiz müslümanız noktasıdır…

***

Ancak, AKP’nin 9 yılık iktidar sürecinde sorunları çözme noktasındaki kararsız ve samimiyetsiz tavrı, özgürlükçü bir söylemden militarist çözümü savunan bir dile ve pratiğe gelmesi, Kürtlerdeki yanılsamanın açığa çıkmasına yol açmıştır.

***

AKP, Kürt sorununun siyasal, toplumsal ve kültürel boyutunu yok sayarak, mevcut durumu Kürtler için en iyi durum olarak ifade etmiştir.

Artık, AKP için “Kürt sorunu” yoktur… Hatta, bu konuda giderek daha baskıcı ve militarist bir dile sahip olmuş, MHP’yi bile BDP ile çatışmamasından dolayı suçlama noktasına gelmiştir…

Devlet Bahçeli’nin, Diyarbakır’da olaysız ve sorunsuz bir miting yapmasından rahatsız olan AKP bunu genel başkan yardımcısı Ömer Çelik vasıtasıyla da açıkça ilan etmiştir…

***

AKP, giderek daha milliyetçi daha militarist bir dile ve pratiğe yöneldikçe, Kürtlerle arasında varolan kısmi uzlaşma da ortadan çatlamaya başlamıştır.

Ancak, bu çatlak ne kadar derinleşir, ne kadar bir kopuşa yol açar; bunu tam söyleyebilmek mümkün değil…

Ama, gerçek olan bir şey var… AKP’yi bu güne kadar yükseklerde tutan Kürt oyları, artık erimeye başlamıştır. Ve her geçen gün de erimeye devam etmektedir…

***

Bu erime sürecini hızlandıran yalnızca Kürtlerin siyasal ve toplumsal-kültürel talepleri ve temsilcileriyle kopuşması değildir. Bugüne kadar Kürt sorununda ya sessiz kalarak yada statükocu davranan CHP’nin de bölgede etkin olma çabası da süreci derinleştirmiştir.

Artık, Kürt kökenli seçmen için AKP ve BDP dışında –bugün için çok cılız da olsa- CHP seçeneği de var…

***

12 Haziran’da AKP’nin tek başına iktidar veya birinci parti olarak çıkıp çıkmayacağını Kürt oylarının yönelimi belirleyecek.

Eğer, Kürt seçmen her şeye rağmen Batıda ve Doğuda AKP’ye bir şans daha tanırsa, yapacak bir şey yok… AKP, tek başına iktidar.

Yok eğer, kopuş derinleşir ve Doğuda-Batıda sandığa yansırsa… geçmiş olsun AKP… Geçmiş olsun Tayyip Erdoğan.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları