13 Aralık Adalet ve Özgürlük buluşması izlenimleri
İmambakır Üküş yazdı, ''Silivri mahkemeleri ve AKP adaleti hakkında artık toplumda bir güven ve inanç kalmadı...''
10 yıldır AKP, toplumu korkularla teslim almak için her yolu denedi…
Son beş yıldır ise çeşitli ‘dava’larla bu ‘korku’yu somutladı…
Binlerce insan şu an cezaevlerinde çeşitli davalardan tutuklu…
AKP, uzun zamandır sürdürdüğü ‘korku imparatorluğu’ sayesinde ama daha önemlisi medya üzerindeki hegomanyası sayesinde bütün toplumu ‘esir’ almaya başardı…
Ama son zamanlarda bu ‘korku duvarı’ yıkılmaya başlandı…
Her geçen gün bu duvardan bir tuğla eksiliyor…
***
Silivri mahkemeleri ve AKP adaleti hakkında artık toplumda bir güven ve inanç kalmadı…
Yaşanan hukuksuzluk ve keyfilikler sınır tanımıyor.
Artık herkes bu davaların ‘hukuki’ değil ‘siyasi’ olduğunu görüyor…
***
13 Aralık’ta soğuk bir kış günü ve hafta içi çalışma günü olmasına rağmen yüz bini aşkın insan Silivri’de buluştu…
Kilometrelerce uzayan otobüs kuyruğuna bakınca katılım belli oluyordu…
Otobanın iki yanında araçlar dizilmişti…
Gece yarısından itibaren insanlar akın akın Silivri’ye geliyordu…
Yollarda kurulan barikatlar nedeniyle herkes uzun bir yürüyüşten sonra oraya ulaşabiliyordu.
***
Sanatçılar ve aydınlar halkı yalnız bırakmamışlardı…
Onlarca sanatçı ve aydın oradaydı…
Büyük bir gazeteci ordusu oradaydı…
Yerli-yabancı bütün haber ajansları oradaydı…
İnanılmaz bir coşku yaşanıyordu.
***
İlk olay, duruşma salonuna girişte yaşandı…
Salonda giriş kapısı barikatlarla kapatılmıştı…
Geçişler engelleniyordu…
Salon tıka basa doluydu…
İlk saldırı yaşandı…
Biber gazı, tazyikli su ve coplarla saldıran jandarmanın saldırısı püskürtüldü…
Avluda yer alan panzer/TOMA’nın geçişi halk barikatıyla durduruldu…
Böylece daha büyük olayların çıkması önlendi…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin TOMA’dan ‘Sakin olun’ çağrısı yaptı…
***
Dışarıda direniş sürerken ilk kez mahkemede başka bir direniş yaşanıyordu…
Savcının esas hakkındaki mütalaasını okuması beklenirken savcılık makamı davanın yeni dosyalarla birleştirilmesi talebini sundu.
Sanık avukatlarının söz almalarına ve itirazlarına karşı tavır alan mahkeme heyeti, sanık avukatlarını duruşmadan atmakla tehdit etti…
İlk kez avukatlar masalara vurarak, direniş örneği sergilediler…
Mahkeme duruşmaya ara verdi…
Bu uygulamayı her tansiyon yükseldiğinde yeniden yaptı…
***
Silivri içerde ve dışarıda bir direniş alanı haline geldi…
Yüz binlerin sesi mahkeme salonunda yankılanıyordu.
Bu coşku herkesi kaplamıştı…
‘Sanıklar’ın avukatları direnişin bir parçasıydılar artık.
***
CHP milletvekilleri kalabalık bir kadroyla oradaydı…
Grup başkan vekilleri, Muharrem İnce ve Emine Ülker Tarhan oradaydı…
Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ve Bülent Tezcan oradaydı…
Sabah salona gelen Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin daha sonra oradan ayrıldı…
İşçi Partisi ve Halkın Kurtuluşu Partisi oradaydı…
Pankartlarıyla alandaydılar.
Başta TGB ve ADD olmak üzere onlarca kitle örgütü oradaydı.
***
İlk barikat çatışmasından sonra nöbetçi kulübesinin üstüne çıkan TGB’liler gün boyu oradan ayrılmadılar…
Birçok sanatçı ve aydın da oradan konuşmalar yaptı…
Sanatçılar türkülerini ve şiirlerini o kürsüden söylediler…
CHP’liler ise kendi parti otobüslerinin üzerinden halka seslendiler.
***
‘Gençler nerede’ diye şikâyet edenler, gelip oradaki gençleri görmeliydiler.
Gençler ve kadınlar dünkü yürüyüşün en önündeydiler.
Bütün soğuğu, biber gazına ve tazyikli suya rağmen gece geç saatlere kadar hiç kimse oradan ayrılmadı…
***
Dün mahkeme ve savcılık da ne yaptığını bilmez hâldeydi.
İnanılmaz ‘usul’ hataları yapıyorlardı…
Sabah ‘olmaz’ dediklerine öğleden sonra ‘olur’ diyorlardı.
Halk hareketi onları da şaşırtmışa benziyordu…
Sonuçta savcılık mütalaasını okumadı…
Dava bugüne ertelendi…
Ama artık oyun bozulmuştu…
Silivri’de hiçbir şey artık eskisi gibi olamaz…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları