loading
close
SON DAKİKALAR

15 Temmuz darbesi kime karşı yapıldı?

İmambakır Üküş
Tarih: 16.07.2017
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; 15 Temmuz darbe girişimi 'devlet' içinde örgütlenmiş Fethullahçıların dinci-şeriatçı darbe girişimidir…

15 Temmuz darbesinin üstünden 1 yıl geçti…

AKP darbe girişimi gününü neredeyse bayram ilan etmiş durumda…

15 Temmuz’daki darbe girişiminin önlenmesini tümüyle kendi “başarısı” gibi sunuyor…

Daha da önemlisi darbeyi “AKP’ye karşı bir darbe” olarak ilan ediyor…

***

15 Temmuz darbesi bir “askeri darbe” değildir…

Bir diğer deyişle “asker içinde emir komuta içinde” bir “darbe” girişimi de değildir…

Ya da “askeri bir cunta”nın darbe girişimi de değildir…

15 Temmuz darbe girişimi “devlet” içinde örgütlenmiş Fethullahçıların dinci-şeriatçı darbe girişimidir…

***

15 Temmuz darbe girişimi cumhuriyete karşı bir darbe girişimidir…

15 Temmuz darbe girişimi parlamenter rejime karşı bir darbe girişimidir…

15 Temmuz darbe girişimi laikliğe karşı bir darbe girişimidir…

15 Temmuz darbe girişimi demokrasiye karşı bir darbe girişimidir…

***

Fethullahçı çete ilk günden itibaren bir “din devleti” kurmak için yola çıkmış bir “çete”dir…

Türkiye’de dinci-İslamcı örgütlenmenin en önemli ayaklarından birisidir…

Çok uzun yıllardır devlet içinde bu amaçla örgütlenme çalışması yapıyordu…

Her siyasi iktidarla bu amaçla bir “uzlaşma” içinde oluyordu…

İlk defa AKP ile birlikte siyasetin doğrudan içine girmiş oldular…

***

AKP’den önce Fethullahçı çete her siyasi iktidarla pragmatik ilişkiler kuruyordu…

Kurduğu bu “ilişkilerle” devlet içindeki örgütlenmesini güçlendiriyordu…

İlk defa AKP ile birlikte iktidara “ortak” oldular…

İlk defa AKP Fethullahçı çeteye “ne istiyorsa” verdi…

***

AKP ile birlikte yargı tamamen Fethullahçı çeteye teslim edildi…

AKP ile birlikte emniyet tamamen Fethullahçı çeteye teslim edildi…

AKP ile birlikte TSK tamamen Fethullahçı çeteye teslim edildi…

Ergenekon-Balyoz ve benzeri TSK’daki “operasyon”lar da TSK’da Fethullahçı çetenin önünü açmak için yapıldı…

***

AKP ile Fethullahçı çete arasında siyasi ve ideolojik akrabalık var…

Zaten aralarındaki “kavga” da siyasi ve ideolojik bir kavga değildir…

Aralarındaki “kavga” bir “güç” ve “
iktidar paylaşımı” kavgasıdır…

Eğer Fethullahçı çete daha fazla “güç” daha fazla “iktidar” istemeseydi “gül” gibi geçinip giderlerdi…

***

15 Temmuz darbe girişiminin Fethullahçı çetenin işi olduğuna kuşku yok

Bu sürecin “kuşku”lu kısımları kimin yaptığı noktasında değil farklı noktalarda yatıyor…

Göz göre göre, biline biline gelinen süreçte bu darbe önlenemez miydi noktasında “kuşkular” ve “karanlıkta kalan soru işaretleri” var…

Bırakın aylar öncesini; bir hafta ve darbe günü “darbe olacak” bilgisiyle bir araya gelen Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının durumu bu “kuşku”ları artırıyor…

***

Darbe sürecinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve diğer yetkililerin “tavrı” herkeste “kuşku” uyandırıyor…

Bırakın her şeyi bir yana en azından en hafifinden “ihmalleri” var…

Ancak buna rağmen bu süreçten birinci derecede sorumlu olanlara hiçbir soruşturma yapılmadığı gibi ödüllendirildiler…

Dere geçerken at değiştirilmez” açıklaması bu süreci anlatmaya yeten bir şey değildir…

***

15 Temmuz darbecileri yalnız kaldılar…

Meclisteki bütün partiler ilk andan itibaren darbeye açıkça karşı çıktılar…

AKP demokrasiye sahip çıkan bu ortak tutumu sahiplenmek yerine darbeyi bir “fırsat”a çevirme yoluna gitti…

Özellikle de OHAL koşullarıyla ve çıkarılan KHK’larla darbeye karşı mücadeleyi değil AKP’ye muhalefet edenleri tasfiye yoluna gitti…

***

15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlara ve destekleyenlere karşı bir mücadele yürütülmelidir…

O darbecileri bugüne kadar “koruyan” ve “kollayanlara” karşı da mücadele yapılmalıdır…

Fethullahçı çetenin devlet içinde örgütlenmesine göz yumanlar, destek verenler de yargılanmalıdır

O kişileri hangi siyasi irade ve güç oralara yerleştirmişse onlar da yargılanmalıdır…

***

Ancak yaşanan süreç darbecilere ve destekçilerine karşı mücadeleden çıkmış bir “muhalif” sürek avına dönüşmüştür…

Haklarında hiç soruşturma veya dava olmayan on binlerce kamu çalışanı işten atılmıştır…

Muhalif” onlarca dernek, vakıf, gazete-dergi-radyo ve televizyon KHK’larla kapatılmıştır…

KHK’lar muhalifleri kamudan temizleme aracına dönüşmüştür…

***

15 Temmuz’un birinci yılında hala darbenin “siyasi ayağı” açığa çıkarılamamıştır…

15 Temmuz’un birinci yılında bu “çete”nin devlet içinde örgütlenmesine hizmet edenler açığa çıkarılıp, yargı önüne çıkarılmamıştır…

15 Temmuz’un birinci yılında hala Fethullahçı çeteye milyar dolarlık kamu arazi ve binalarını peşkeş çekenler yargı önüne çıkarılmamıştır…

15 Temmuz’un birinci yılında hala KHK’larla kamu çalışanlarına zulüm yapılmaya devam ediyor…

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları