İmambakır Üküş; CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti, HDP, ve Türkiye’nin en sağından en soluna kadar çok büyük bir bölümü parlamenter demokrasiyi, güçler ayrılığını, yargının bağımsızlığını, basın özgürlüğünü, evrensel insan haklarını istiyor. 2019’da “Hayır” güçleri birbiriyle değil otoriter ve baskıcı rejime karşı mücadele etmeli…
Türkiye her gün seçim olacakmış gibi bir ortamda…
Seçim tarihleri çok yakın olmasına rağmen yine de “erken” veya “baskın seçim” hiç Türkiye’nin gündeminden düşmüyor…
Her an seçim olacakmış gibi hava egemen Türkiye’ye…
Hiç kimse, başta AKP yöneticileri olmak üzere hiç kimse seçimlerin zamanında yapılacağına inanmıyor…
***
Ancak, herkesin üzerinden uzaklaştığı bir konu var…
O da AKP'nin seçimi “garanti” görmeden “erken seçim” kararı almayacağı…
AKP kurmayları ne yaparlarsa yapsınlar Cumhurbaşkanlığı seçimini “garanti” göremiyorlar…
Hem de OHAL’e ve bütün eşitsiz koşullara rağmen…
***
Türkiye'de 16 Nisan’da “başkanlık rejimine” giden yolun ilk adımı atılmıştı…
Ancak sonuç ve final maçı 2019 Kasım seçimlerinde…
Eğer AKP ve Erdoğan 2019 Kasım’ını kazanamazsa Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak…
Recep Tayyip Erdoğan düşünülerek hazırlanmış olağanüstü yetkiler başkasının eline geçecek ama daha önemlisi Recep Tayyip Erdoğan milletvekili de seçilememiş olacak…
***
2019 Kasım seçimlerini kaybetmek AKP ve Erdoğan için “normal” ve “olağan” bir seçim kaybı olmayacak…
Seçim kaybetmenin ötesinde bütün yetkileri hem de hiçbir sınırlama ve engelleme olmadan seçilen yeni “tek kişiye” vermek olacak…
Hiçbir Anayasal ve meclis denetimi olmadan seçilen “yeni kişi” 15 yıldır AKP’nin kurduğu düzeni bir “kararnameyle” yerle bir edebilecek…
Seçilen “yeni kişi” bir “kararnameyle” devleti tepeden tırnağa yeniden “dizayn” edebilecek…
***
Bu nedenle AKP için seçim kazanmak ölüm-kalım meselesidir…
AKP ne yapıp edip mutlaka seçimi kazanmak isteyecektir…
AKP seçimleri kazanmak için her yola başvuracaktır…
AKP seçimleri kazanmak için her tavizi verecek, her ittifaka razı olacaktır…
***
AKP’nin Saadet Partisi ısrarının nedeni bu…
Kurduğu “Cumhur ittifakı” AKP’ye istediği sonucu vermiyor…
Bu nedenle bu “ittifakı” büyütmeye, genişletmeye çalışıyor…
Yarın buna yeni partiler veya çevreler katılırsa hiç şaşırmamak gerekiyor...
***
CHP’nin tavrı çok önemli…
Özellikle yaşanmış bir Ekmeleddin İhsanoğlu “vakası”ndan sonra…
CHP’nin benzer yanlışlıkları yapmaması gerekiyor…
Ama CHP bugünkü koşullarda ne kadar doğru yaparsa yapsın, sonucu tek başına değiştirme şansına sahip değil…
***
O nedenle özellikle 2019’da İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin önemi çok büyük…
Hatta 2019’un kaderini bu 3 parti belirleyecek desek yeridir…
Tabii ki hem solda hem de sağda çok önemli güçler var…
Mutlaka onların katkıları da önemli ama sonucu belirleyecek olan bu partilerin tavrı olacaktır…
***
CHP de, İYİ Parti de, Saadet Partisi de, HDP de 16 Nisan’da “Hayır” çizgisinde oldu…
Her ne kadar Saadet Partisi “kutuplaşma olmasın” diye sahada aktif bir “Hayır” kampanyası yürütmese de “Hayır” çizgisinde yer aldı…
Daha da önemlisi AKP’nin, Devlet Bahçeli’nin BBP'nin, HÜDA PAR ve Barzanicilerin safında yer alıp “Evet” demedi…
Saadet Partisi’nin bu “Hayır” tavrı-çizgisi de AKP’ye büyük rahatsızlık verdi…
***
AKP 16 Nisan’daki gibi 2019 Kasım’ında da CHP’yi yalnızlaştırma ve sağı bloklaştırma üzerinden siyaseti kurmak istiyor…
Saadet Partisi, DP (Demokrat Parti) ve MHP’li muhaliflerin “Hayır” blokunda yer alması AKP’nin 16 Nisan’da hedefine ulaşmasını engelledi…
Şimdi de aynı çizgide ısrar ediyor AKP…
Ama bu kez işi daha zor…
***
16 Nisan’da “MHP muhalifleri” olarak çok zor şartlarda “Hayır” kampanyası yürütenler bugün oldukça güçlü ve örgütlü olarak İYİ Parti olarak seçimlerde aktif rol alacaklar…
İYİ Parti bugün hem AKP’den hem de MHP’den, hem de CHP’den oy alabilecek-oy alabilen bir parti…
Ayrıca Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden ilan etmiş durumda…
Her geçen gün İYİ Parti daha da güçleniyor…
***
Saadet Partisi'nin oy gücünden çok tavrı ve misyonu çok önemli…
Ayrıca %50+1 olayında bir tek oyun önemi ortada iken Saadet Partisi'nin oyu da çok önemli…
Saadet Partisi uzun zamandır izlediği politikalarla geleneksel seçmeninin dışındaki seçmenin de “ilgisinde” olan bir parti…
Hele Saadet Partisi'nin içinde yer aldığı bir seçim ittifakının barajı aştığı görüldüğünde “gönlüm Saadet’te ama oyum boşa gitmesin” diyerek oy vermeyen seçmenin de oyuyla daha büyük bir öneme sahip Saadet Partisi…
***
HDP iki eş genel başkanı tutuklu olmasına rağmen…
HDP çok sayıda milletvekili tutuklu olmasına rağmen…
HDP neredeyse bütün belediyelerine kayyum atanmış ve çok büyük bir bölümü tutuklu olmasına rağmen…
Bütün olumsuz koşullara, baskılara, binlerce üyesi ve taraftarı tutuklu olmasına rağmen HDP yine de barajı aşabilir…
***
AKP’nin dayandığı oy gücünü kırabilecek 3 parti İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’dir…
Bu 3 partinin en rahat oy alacağı yerler AKP ve MHP seçmenidir…
Saadet Partisi ve İYİ Parti, AKP ve MHP seçmeninden oy alma potansiyeline sahiptir…
HDP, AKP’ye Doğu’da, Güneydoğu’da ve Batı’da oy veren Kürt seçmeni etkileyebilecek tek partidir…
***
CHP Saadet Partisi, İYİ Parti ve HDP ideolojik ve politik olarak birbirinden çok farklı hatta birçok noktada “zıt” kutuplarda yer alan partiler…
Ancak 2019 seçimleri “zıtların birliği” ve “dayanışma” biçiminde gerçekleşecek…
CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti, HDP, ve Türkiye’nin en sağından en soluna kadar çok büyük bir bölümü parlamenter demokrasiyi, güçler ayrılığını, yargının bağımsızlığını, basın özgürlüğünü, evrensel insan haklarını istiyor…
2019’da “Hayır” güçleri birbiriyle değil otoriter ve baskıcı rejime karşı mücadele etmeli…
***
2019’da seçimleri Saadet Partisi, İYİ Parti, HDP’nin başarısı veya başarısızlığı belirleyecek…
Mesele bu partilerle ideolojik ve politik yakınlığımız veya uzaklığımız değil…
Mesele, memleket meselesi…
Mesele, rejim meselesi…
Mesele, Cumhuriyet ve demokrasi meselesi…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP seçmeninin Parlamento seçimindeki baraj tereddüdünü kırmanın yolu; Cumhurbaşkanı seçiminde kullanacakları her oyun geçerli olacağını baraja takılmanın söz konusu olmadığını RTE'nin Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ülkeyi parlamento iradesi dışında yöneteceğini ancak RTE dışında birinin seçilmesiyle parlamenter sisteme geri dönüleceğini anlatmaktır.
RTE için asıl önemli olan CB seçimidir. Parlamentonun hiçbir işlevi olmayacağından ittifaklarla Milletvekilliklerini ulufe gibi dağıtacaktır.