İmambakır Üküş; Türkiye'de 'hak-hukuk-adalet' için yollarda olan CHP parti içinde 'hukuksuzluklara' geçit vermemeli...
"Adalet Yürüyüşü; CHP için yeni bir başlangıç" diyor Kılıçdaroğlu...Gerçekten "Adalet Yürüyüşü" CHP için "yeni bir başlangıç" olabilecek mi?Gerçekten CHP; kendisini örgütsel olarak yenileyebilecek mi?Gerçekten CHP; kendisinde beklenen "değişimi" gerçekleştirebilecek mi?***Adalet Yürüyüşü ve Mitingi CHP içinde Türkiye içinde "yeni bir başlangıç" olabilir...Gerçekten de CHP ve Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşüyle Türkiye'de günlerce gündemi tek başına belirleyebildi...Kılıçdaroğlu yürüdü AKP ve Cumhurbaşkanı ise konuştu...Halbuki o güne kadar tersi geçerliydi; AKP yapıyordu yapacağını CHP ise "yalnızca" konuşuyordu...***CHP ve Kılıçdaroğlu'na yönelik en büyük eleştiri de tam da bu noktaya yapılıyordu..."CHP ve Kılıçdaroğlu yalnızca konuşuyor bir şey yapmıyor" deniyordu...Herkes CHP'den ve Kılıçdaroğlu'ndan "harekete geçmesini" bekliyordu...Hatta AKP bile CHP'yi yeterince etkili muhalefet yapamadığını söylüyordu...***16 Nisan akşamı yaşanan YSK darbesine karşı çok büyük tepkiler ortaya çıktı...Herkes CHP ve Kılıçdaroğlu'ndan "sokağa çıkmasını" istedi ve bekledi...Ancak; CHP ve Kılıçdaroğlu YSK darbesine çok sert açıklamalar yaptı ama "sokağa" çıkmadı...CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun "tavrı" tepkilere neden oldu ve daha da önemlisi "moralsizliğe" ve "umutsuzluğa" neden oldu...***16 Nisan sonrası "tavır" ve yapılacaklar konusu CHP içinde yeni "ayrışmalara" yol açtı...Kılıçdaroğlu'na karşı çeşitli girişimler yaşandı...CHP genel başkan yardımcısı ve basın sözcüsü Selin Sayek Böke Kılıçdaroğlu'na zehir zemberek açıklamalar yaparak istifa etti...Selin Sayek Böke'nin istifası "bireysel" bir istifa değildi "devamı" gelecek bir "ekip" hareketiydi...***CHP'de "olağanüstü kurultay" çağrıları arka arkaya geldi...Deniz Baykal'ın başlattığı "Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı" tartışması hemen "CHP genel başkanı kim olmalı"ya döndü...Muharrem İnce hem adaylığını hem de olağanüstü kurultay talebi açıkladı...Fikri Sağlar'ın yandaş medyada yaptığı açıklamalarda tepkilere neden oldu sonunda soluğu disiplinde ve "ceza"da aldı...***İşte "Adalet Yürüyüşü" bu politik iklimde gerçekleştirildi...Adalet Yürüyüşü; tıpkı "Hayır kampanyası" gibi tüm CHP'lileri birleştirirken bir "eylem" oldu...Adalet Yürüyüşü; CHP'lileri birleştiren bir "eylem" olmanın ötesinde milyonları birleştiren bir "eylem" oldu...Adalet Yürüyüşü; o güne kadar "gözü" ve "kulağı" CHP'ye kapalı kitlelere ulaşmada da önemli rol üstlendi...***Adalet Yürüyüşü CHP içinde Türkiye içinde bir "ilk"tir...İlk defa bu kadar "yol" yürünmüştür...İlk defa 25 gün yürünmüştür...İlk defa grup toplantısı ve MYK toplantıları "yol" boyunca, açık alanlarda yapılmıştır...***Ancak bu "ilk"lerden daha önemlisi "ilk" defa CHP gündemi günlerce belirledi...Daha da önemlisi Türkiye'nin büyük bölümünü "ilk" defa bu "eylem"de birleşti...AKP'ye veya başka partilere oy veren seçmende Türkiye'de "adaletsizlik" olduğunu düşünerek Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne "sempati" gösterdi...***CHP 7 Haziran seçim kampanyasında başarılı bir kampanya yürüttü...CHP'nin yürüttüğü kampanyayla bütün partilerin seçim kampanyalarını belirledi...Ancak CHP'nin bu başarılı kampanyası beklenen ve istenen oy başarısına dönüşemedi...1 Kasım'daysa AKP 7 Haziran seçimlerinde "CHP bildirgesinde" yer alan taleplerin neredeyse tamamını kendi "bildirgesine" aldı...***7 Haziran kampanyasının üstüne CHP 16 Nisan referandumunda da başarılı bir kampanya yürüttü...Kampanya boyunca CHP bayrakları kullanılmadı yalnızca "Hayır" üzerinde yoğunlaşıldı...Böylece en az toplumun %50'den fazlası "Hayır" etrafında birleşti...İlk defa başta İstanbul ve Ankara olmak üzere neredeyse bütün büyük kentlerde AKP kaybetti...***Adalet Yürüyüşü hem CHP'yi birleştirdi hem de "Hayır" diyen milyonları birleştirdi...Adalet Yürüyüşü; CHP'lilerin ve "Hayır"cıların birleştirilmesinden öte bu güne kadar CHP'ye oy ve destek vermeyen kesimlerde de hem "destek" buldu hem de "sempati" yarattı...CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na düşen tarihi görevse; bu "politik iklimi" korumak ve büyütmekti...CHP'ye iktidar yolunu açan Hayır kampanyası ve Adalet Yürüyüşünün derslerini CHP'nin iyi çalışması gerekiyor...***16 Nisan'da Hayır güçlerinin başarısını CHP içi tartışmalar gölgeledi...16 Nisan sonrası bayram yerine dönmesi gereken CHP neredeyse taziye evine "iç tartışmalarla" dönüştürüldü...Ancak YSK darbesiyle %51'i zar zor bulan ve taziye evine dönen AKP'deki yangını ise CHP içindeki tartışmalar örttü...Şimdi ise Adalet Yürüyüşü ve Adalet mitinginin başarısını gölgeleme tehlikesi kongre sürecinde yaşanabilir...***CHP kongre sürecini bütün "Hayır" güçleriyle birleşme kongrelerine dönüştürebilmeli...CHP kongre sürecini Adalet Yürüyüşünü destekleyenlerle adalet mitingini destekleyenlerle birleşme kongresine dönüştürebilmeli...Türkiye'de "hak-hukuk-adalet" için yollarda olan CHP parti içinde "hukuksuzluklara" geçit vermemeli...Tüm Türkiye'de demokrasi ve adalet isteyen CHP; kongre sürecinde parti içi demokrasiyi tüm kurallarıyla hayata geçirebilmelidir...***Önemli olan kimin delege, ilçe ve il başkanı olması değil önemli olan kimin CHP'yi iktidara taşıyacağıdır...Onun için parti içi iktidar kavgalarıyla Adalet Yürüyüşünün yarattığı enerji ve sempatinin yok edilmesine izin verilmemelidir...CHP'yi yerelde ve genelde iktidara taşıyacak kadroların CHP'de önü açılmalıdır...***Adalet Yürüyüşünün açtığı iktidar yolunu parti içi çekişmelere ve parti içi iktidar kavgalarıyla kapatılmasına geçit verilmemelidir...CHP ''Hayır"ın ve Adalet yürüyüşünün yaratığı enerji parti yönetimine taşıyabilmeli...CHP Hayır güçleri ve Adalet isteyen güçlerle birleşerek CHP'ye yerelde ve genelde iktidar yolunu açabilmelidir...Bu tarihi sorumluluk kongre sürecinde küçük hesaplara kurban edilmesine geçit verilmemeli...İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni