İmambakır Üküş; Başbakan Tayyip Erdoğan uzun bir süre AKM’yi yıkmayı amaçladı…
AKP, Cumhuriyet’le her konuda kavgalı…Yalnızca Cumhuriyetin İdeolojisine ve felsefesine değil, Cumhuriyetle özdeşleşen her şeyle kavgalı…
Cumhuriyet ve kazanımlarını simgeleyen ne varsa, ortadan kaldırmak istiyor…
***
AKP, nereye baksa “rant” görüyor…
Onlar için kentin, doğanın ve kültür/sanatın hiçbir anlamı ve değeri yok…
Onlar için varsa yoksa “rant”…
İşte, AKP’nin Taksim Meydanına, Gezi parkına ve AKM’ye bakışı da bu nokta…
Hem buralara baktığında “rant” görüyor…
Hem de Cumhuriyeti simgeleyen şeyleri…
***
Başbakan Tayyip Erdoğan uzun bir süre AKM’yi yıkmayı amaçladı…
Yerine içinde “Kültür Merkezi”de olan dev bir AVM yapmak istediler…
Bu amaçla AKM’yi kapattılar…
İstanbul’daki tek kültür merkezi olan “Atatürk Kültür Merkezi”nin yok edilmesi için her şeyi yaptılar…
Ancak yükselen toplumsal tepki ve mahkemenin yıkımı durdurma kararı AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı geriletti…
AKM’yi yıkamayacağını anlayınca “zorunlu” olarak “Restorasyon” projesi yaptılar…
Bütün itirazlara rağmen bu “Restorasyon” projesini ihale ettiler…
***
“İstanbul Atatürk Kültür Merkezi güçlendirme ve tamirat-tadilat inşaatı” olarak ihale edilen AKM projesini iki inşaat firması aldı…
Yeni Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Taca İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı firmalar ortak girişimle ihaleyi kazandılar…
Bu projeye “ruhsat” 12.07.2012 tarihinde verildi…
Sözleşme bedeli ise ihale sonucu 69.478.000.00 TL + KDV olarak belirlendi…
İhale aşamasında “Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.” bu projeye “Sponsor” oldu…
İhale bedelinin 30.000.000.00.- TL’sini Sabancı Holding karşılamak için Kültür Bakanlığıyla büyük bir törenle sözleşme imzaladı…
Ve “Restorasyon” çalışmaları başlattı…
***
Gezi parkı direnişi patlak verdiğinde birden bire başbakan Tayyip Erdoğan “Gezi parkına Topçu Kışlası” yapılacağını ve “AKM’nin yıkılacağını” açıkladı…
Gezi parkı direnişi sırasında başbakanın bu söylemi pek dikkat çekmedi…
Hatta birçok kişi ve kuruluş “AKM yıkılamaz” diye açıklama yaptı; tepki gösterdi…
Başbakan “AKM’yi yıkacağım” diye tutturmuş durumdaydı…
Aslında başbakanın AKM’nin durumunu bilmemesini düşünülemez…
AKM’yi istese bile, hiç kimse tepki göstermese bile hiç kimse yıkamaz…
AKM, “birinci derecede anıtsal yapı” olarak tescil edilmiş bir yer…
Ayrıca, bunu mahkeme kararı da “teyit” etmiş durumda…
Bütün bunları bile bile başbakanın “AKM’yi yıkacağım” demesinin nedeni şimdi anlaşılıyor…
***
Gezi direnişinin ilk günlerinde direnişçilerinin renkli pankart ve afişleriyle süslenen AKM daha sonra polisler tarafından işgal edildi…
AKM, bir polis merkezine/karakoluna dönüştürüldü…
AKP, polis merkezi ve polisin malzemesinin yığıldığı bir “depo”ya dönüştürüldü…
Anıtsal yapılar, başka amaçlarla kullanılmaz olmasına rağmen AKM şimdi “amaç dışı” kullanılıyor…
Restorasyon amaçlı kolonları ve duvarları açılan AKM her yönüyle “risk” altındadır…
Bir anlamda bilinçli bir şekilde AKM çürümeye ve yıkılmaya uygun halde tutuluyor…
Bütün duvarları sökülmüş, kolonları açığa çıkartılmış AKM’ye idam hükmü verilmiş görünüyor…
***
4 yılı aşkın Kültür ve Sanat etkinliğine ev sahipliği yapamayan AKP’nin akıbeti belli değil…
Ortada Kültür bakanlığının açtığı bir “ihale” var…
İhalenin “taraf”ları var…
İhalenin “sponsor”u var…
Ama AKM’de yapılan hiçbir “iş” yok…
İstanbul’un milletvekilleri…
İstanbul’un Belediye başkanları…
İstanbul’un Kültür ve Sanat insanları…
AKM çürümeye terk edildi…
Görmüyor musunuz?
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni