AKP hangi Suriyeli’yi vatandaş yapacak

İmambakır Üküş; AKP’lilerin dediği gibi olsa 300 bin militan siyasal İslamcı Sünni Arap’ın vatandaşlığa alınıp, belli bölgelere yerleştirilmesi Türkiye’de büyük sorunlara yol açacaktır…

AKP’nin dış politikası tam anlamıyla iflas etti…

Ortadoğu’da ABD’nin “eş başkanı” olma hayaliyle başlayan süreç tamamen hezimetle sonuçlandı…

Türkiye; bu yanlış politikalar nedeniyle tüm komşularıyla ilişkilerini kopardı…

Sonuçta; AKP için dış politikada yolun sonu görünmeye başladı…

***

Irak’ın işgaliyle başlayan sürecin de sonuna geldik…

ABD’nin “tasarladığı” ve uyguladığı “yeni ortadoğu” planı çöktü…

Laik Arap yönetimleri yıkarak “ılımlı İslam” adı altında “siyasal İslam”a iktidar yolunu açan sürecin de sonuna geldik…

Çünkü sonuçta ne “yeni ortadoğu” gerçekleşti ne de “siyasal İslam” iktidar oldu…

***

ABD’nin ve işgalci koalisyonun Irak’ı işgal gerekçelerinden birisi de “El Kaide’nin Irak’taki varlığı” idi…

İşgal öncesi yalnızca Afganistan’da ve Pakistan’da varlığı ve gücü olan El-Kaide, tam tersine Irak’ın ABD ve müttefiklerince işgaliyle bölgede bir güç oldu…

ABD’nin işgaliyle başlayan süreç bölgede yalnızca El-Kaideyi değil diğer yüzlerce İslamcı terör örgütünü de var etti…

ABD’nin Irak, Libya, Mısır ve Suriye politikası tam anlamıyla tersi sonuçlar yarattı…

***

ABD’nin Irak ve Libya’yı işgali bölgeyi daha da istikrarsızlaştırdı…

Buna Mısır ve Suriye de eklenince bölge cehenneme dönüştü…

Aynı zamanda bütün bölge terör örgütlerinin cirit attığı bir yer haline geldi…

Türkiye bütün bu süreçlerde ABD’nin politikalarının sıkı bir takipçisi oldu…

***

Bölgede yaşanan “istikrarsızlaşmadan” “pay” koparmak için Türkiye; Suudi Arabistan ve Katar’la birlik oldu…

ABD’nin bölge politikalarını hayata geçirmede ABD’den çok savunur hale geldi…

Özellikle Suriye’de ABD’nin işgal girişimlerine karşı gelişen mücadele Türkiye’de AKP’yi daha da heveslendirdi…

AKP; ABD yerine Suriye’yi işgale ABD adına gönüllü oldu…

***

Bütün Arap dünyasında ABD’nin politikaları arka arkaya gerçekleşirken Suriye’de tam tersi oldu…

Irak, Libya ve Mısır’da olup bitene bakan AKP yönetimi Suriye’nin direncinin 5-6 ay bile sürmeyeceğine inandı…

Böylece bir beklenti içinde olan AKP, Suriye’ye herkesten önce girme heveslisi oldu…

AKP’lilerin Şam’da Cuma namazı kılma hevesleri kursaklarında kaldı…

***

“Müslüman Kardeşler” örgütlenmesi ABD’nin bölge politikalarını hayata geçirmek için bir zemin oluşturdu…

“Siyasal İslamcı” ve bölgede oldukça güçlü ve kitlesel bir zemini olan “Müslüman Kardeşler” geçmişten bu yana “Sovyet tehdidine ve Komünizme” karşı ABD ile birlikteydi…

Mısır ve Suriye örgütlenmesi tümüyle ABD’nin desteğini arkasına almıştı…

Zaten Mısır’da ve Suriye’de ilk ayaklanmaları CIA “Müslüman Kardeşler” üzerinden gerçekleştirdi…

***

Suriye’de Esad yönetimleri her zaman Arap halklarının direnişlerine destek verdi..

ABD emperyalizmine ve İsrail’e karşı mücadele eden bütün örgütlere -görüşlerine ve mezheplerine bakmadan- Suriye destek oldu…

Hem de bunu gizli saklı yapmadı…

Bütün Filistin örgütlerinin merkezi Suriye’de idi; FKÖ ve Hamas temsilcilikleri Suriye’deydi…

***

Irak’ın işgali sonrası işgalden kaçan Sünni Irak’lı Araplara da Suriye kapılarını açtı…

Diğer tüm Arap ülkeleri Irak’lı mültecilere kapılarını kapatırken Suriye “açık kapı” politikası uyguladı…

Suriye’nin bu dayanışması sonraki süreçte Suriye’nin başına bela oldu…

Irak’tan kaçanlar veya gelenler Suriye’de isyan sürecinin elebaşları oldular…

***

Suriye’de Esad yönetimine karşı direnişi CIA’nın yönlendirmesiyle “Müslüman Kardeşler” örgütü başlattı…

İlk gösteri ve eylemlerin tümü “Müslüman Kardeşler”in eseriydi…

CIA’nın bütün dünyada “Suriye’de insanlar katlediliyor” propagandasının malzemeleri “Müslüman Kardeşler”di…

Sonuçta “Siyasal İslamcı” da olsa “Müslüman Kardeşler” Suriye vatandaşlarıydı…

***

Bugün Suriye’de Esad yönetimine karşı mücadele eden örgütlerin kaçı Suriyeli?

Bugün Suriye’de iç savaşta yer alan “Siyasal İslamcı” örgütlerin militanlarının kaçı Suriyeli?

Bugün Suriye’de savaşan militanların ve yöneticilerin ne yazık ki çok büyük bir bölümü Suriyeli değil…

***

Suriye’de savaşan örgütler CIA’nın dünyanın dört bir yanından topladığı “Cihatçı” ve “Siyasal İslamcı” örgütler ve militanlar…

Suriyeli’ler savaştan dolayı ülkelerinden kaçarken dünyanın dört bir yanından toplananlar Suriye’de savaşıyor…

Suriye’deki savaş baştan CIA/ABD kontrolündeyken bugün CIA’nın- ABD’nin bile kontrolünden çıkmış durumdadır…

Bugün Suriye’de ABD/CIA dünyanın dört bir yanından topladıklarıyla savaşır duruma geldi…

***

ABD’nin Ortadoğu politikası çöktü…

ABD de İran’ı yok etmek için girdiği yolda İran’la anlaşmak zorunda kaldı…

Bölge’de İran ve Şii etkinliğini kırmak ve yok etmek için yola çıkan ABD, İran’la birlikte olmak durumunda kaldı…

Yenilen ABD, İran ile birlikte yeni bir yola girmek zorunda kaldı…

***

Türkiye; Suriye savaşında açık taraf oldu…

Türkiye; bütün sınırlarını açarak Suriye’deki iç savaşa taraf oldu…

Suriye’de Esad yönetimine karşı savaşan herkese başta “Müslüman Kardeşler” olmak üzere Türkiye destek oldu…

Türkiye; Suriye’de Esad’ın direnemeyeceğini varsaydı…

***

Ama olmadı; her şeye rağmen Suriye yönetimi direndi ve ayakta kaldı…

Suriye; İran, Rusya ve Çin’in desteğini arkasına aldı…

ABD’nin desteklediği ve beslediği “Siyasal İslamcı” örgütler yaptıklarıyla bütün dünyada tepkiler topladı…

Kimse artık IŞİD ve El-Kaide türü örgütlere hangi gerekçeyle olursa olsun “sempati” duymuyor…

***

Türkiye’nin “açık sınır” ve “açık kapı” politikası sonucu milyonlarca savaştan kaçan Suriyeli Türkiye‘ye geldi…

Gelenler yalnızca savaştan kaçanlar değildi?

Türkiye’nin sınırlarını açması ve lojistik desteğinden dolayı Suriye’deki “İslamcı terör” örgütleri militanları ve sempatizanları da Türkiye’ye geldi…

Sınır bölgeleri Suriyeli terör örgütlerine açıldı; böylece “terör örgütleri” taraftarları da sınır illere yerleştiler…

***

Türkiye tehlikenin farkında değil?

Bugün Urfa’dan başlayıp, Kilis, Hatay ve Gaziantep’e varan sınır bölgelerinde neler olduğunu göremiyor…

Urfa’da, Kilis’te, Gaziantep'te ve Hatay’da yaşayan “Suriyeli” sayısı yerli nüfustan daha fazla…

Urfa, Kilis, Gaziantep, Hatay bugün Suriye’deki terör örgütlerinin kampları durumunda…

***

Suriye’de “Siyasal İslamcı” örgütleri her geçen gün savaşı kaybediyor…

IŞİD ve El Nursa (El Kaide) her gün mevzi kaybediyor…

Peki; dünyanın dört bir yanından topladığı militanlar ve taraftarlar nereye kaçıyor?

Tabii ki Türkiye’ye…

***

Yakın gelecekte de yenilen ve kaçacak olan “Siyasal İslamcılar” nereye kaçacak?

Özellikle dünyanın dört bir yanından toplanan militanlar nereye gidecek?

Geldikleri ülkelerde; Avrupa ve Kafkasya’da aranır durumda olanlar nereye gidecekler?

Kaçacakları ve gidecekleri; saklanıp gizlenecekleri bir tek yer var: O’da Türkiye…

***

İşte böyle bir süreçte AKP Suriyelileri vatandaşlığa almak istiyor…

Bu girişime daha çok “oy” üzerinden, Suriyelerin seçmen yapılacağı üzerinden “itiraz” ediliyor…

Esas tehlikenin böyle üstü örtülüyor…

Böylece bu “girişim” sanki “masum” bir “oy avcılığı” haline dönüştürülüyor…

***

AKP ve “Müslüman Kardeşlerin” “ideolojik akrabalığı” var…

İkisi de sağcı/muhafazakar ve ikisi de mezhepçi; Sünni İslam yanlısı…

İkisi de Sol ve Alevi düşmanı…

AKP; Suriyeli “Müslüman Kardeşler” taraftarlarına vatandaşlık vererek tehlikeli bir yola giriyor…

***

Biliyorsunuz Suriyeliler için oluşturulan kamplara AFAD üzerinden yalnızca Sünni Araplar alınıyor…

Sünni olmayan Suriyeli sığınmacı hiçbir kampa alınmıyor…

AKP’lilerin dediği gibi olsa 300 bin militan siyasal İslamcı Sünni Arap’ın vatandaşlığa alınıp, belli bölgelere yerleştirilmesi Türkiye’de büyük sorunlara yol açacaktır…

***

Sınır bölgelerindeki sığınmacı Suriyelilerin kaçının “normal” sığınmacı kaçının Suriye’deki “Siyasal İslamcı” terör örgütlerinin taraftarı olduğu belli değil…

Daha yakın zamanda Reyhanlı’da üzerinde AFAD kartı çıkan iki Suriyeli bomba yaparken patlamayla öldü…

Acaba kaç AFAD kartı olan sığınmacı bombacı durumunda?

Acaba kaç sığınmacı gerçekten savaştan mağdur olduğu için Türkiye’ye sığınan Suriyeli?

***

Türkiye; zaten Suriye’de savaşın bir tarafı olarak yer almakla büyük bir “hata” yaptı…

Şimdi daha büyük bir “hata”nın eşiğinde…

Suriye’de sorunun çözümü Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşta taraf olmaktan vazgeçmesidir…

Suriye’de huzur ve barışın sağlanması için Türkiye çaba sarf etmeli; Türkiye’nin bu “sorun”lardan kurtuluşunun yolu Suriye’de savaşın bitmesidir…

***

Türkiye; Afganistan ve Pakistan olma yoluna girmemelidir…

Unutmayalım ki Türkiye’deki son IŞİD eylemlerini yapanların büyük bölümü Türk vatandaşları…

Unutmayalım ki son IŞİD eylemlerini yapanların hepsi Türkiye’de yaşıyor…

Ve yine unutmayalım ki “Siyasal İslam”cı bir politik iklim Türkiye’de egemen…

Ve yine unutmayalım ki; IŞİD ve benzeri örgütlerin harekete geçirebileceği büyük bir kitle var…

***

AKP ideolojik kaygılar veya Sünni mezhepçilik dayanışmasıyla bu yola giriyor olabilir…

AKP; oy tabanı genişletmek için bu yola giriyor olabilir…

Ama bu “yol”; “yol” değil…

Türkiye’yi tehlikeli bir bataklığın içine çekmedir…

Bu yolun sonu Suriye olmaktır; Irak olmaktır; Afganistan veya Pakistan olmaktır…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel yayın Yönetmeni