AKP ve Erdoğan doğru, CHP ve Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor
İmambakır Üküş; CHP dindar, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni kalıcı kılacak; kazanacak politikalara yönelmek yerine “klasik CHP” siyasetinin esiri oldu. CHP Erdoğan’ı, AKP’yi unutmalı. CHP 16 Nisan’da ve 31 Mart’ta hayata geçirdiği siyaseti güçlendirmeli. CHP kendi seçmenini coşturmayı değil toplumu kazanmayı önüne görev olarak koymalı…
AKP ve Erdoğan kendi siyaseti açısından doğru yapıyor…
Toplumu kutuplaştırıyor…
Toplumu ayrıştırıyor…
Ve böyle yaparak her seçimi kazanıyor…
***
AKP’nin dili öfke dili…
AKP’nin dili hakaret dili…
AKP’nin dili nefret dili…
AKP’nin dili küfür dili…
***
AKP ve Erdoğan bu dili yanlışlıkla mı seçiyor?
AKP ve Erdoğan bu dili bilmeden mi seçiyor?
AKP ve Erdoğan bu dilin ne olduğunu bilmiyor mu?
AKP ve Erdoğan bu dili öfkesine hakim olmadığı için mi seçiyor?
***
AKP ve Erdoğan bu dili, bilerek ve isteyerek seçiyor…
AKP ve Erdoğan bu dilin ayrıştırdığını bilerek seçiyor…
AKP ve Erdoğan bu dili bir siyaset tarzı olarak tercih ediyor…
Çünkü AKP ve Erdoğan bu sayede toplumu kutuplaştırıyor…
***
Türkiye ortalamasının genel bir tercihi var…
Bu güne kadar merkez sağ %65 merkez sol %35 gibi bir oy oranına sahipti…
Aslında bu oran bugün için de geçerlidir…
CHP ve HDP oyları %35 merkez sağ oylar yine %65 oranını buluyor…
***
AKP’nin hedefinde CHP seçmeni yok…
AKP’nin hedefinde Sol- Sosyalist seçmen yok…
AKP’nin hedefinde Alevi seçmen yok…
AKP’nin hedefinde merkez sağ seçmen var…
***
AKP ve Erdoğan bilinçli bir şekilde toplumu kutuplaştırıyor…
AKP ve Erdoğan bilinçli bir şekilde toplumu ayrıştırıyor…
AKP ve Erdoğan bilinçli bir şekilde en sert hakaretler ve küfürlerle siyaset dili oluşturuyor…
Amaç kendi seçmenini kemikleştirmek, amaç kendi seçmeniyle diğer partiler arasında aşılmaz duvarlar örmek…
***
CHP ve Kılıçdaroğlu AKP ve Erdoğan’ın dilini kullanarak tuzağa düşüyor…
CHP ve Kılıçdaroğlu AKP ve Erdoğan’ın dilini kullanarak tam da AKP’nin ve Erdoğan’ın istediğini yapmış oluyor…
AKP’nin ve Erdoğan’ın kutuplaştırma ve ayrıştırma siyasetine hizmet ediyor…
AKP ve Erdoğan’ın kazdığı kuyuya düşüyor…
***
AKP ve Erdoğan’a aynı “dille” cevap vermek belki belli bir CHP seçmeninin gönlünü “hoş” tutabilir…
Ancak siyaseten bir faydası yok…
Ancak siyaseten bir getirisi yok…
Tam tersine ayrışma ve kutuplaşmaya katkı sunuyor…
***
Cumhuriyet mitinglerini hatırlayın…
Çok coşkulu ve kitlesel karşıtlık mitingleriydi…
Sonuç?
AKP o seçimlerde tarihindeki en yüksek oyu aldı…
***
Hatırlayın…
Muharrem İnce’nin mitinglerini…
Karşıtlık üzerinde inşa edilen bir kampanyada…
En başarısız seçim sonuçları alındı…
***
31 Mart’ta CHP’nin ve Millet İttifakının seçim başarısının “sırrı” ne?
Çok iyi ve bilinen adaylar mı?
Çok iyi talep ve siyasi kampanyalar mı?
Çok iyi bir yerel yönetim programı mı?
***
CHP’nin yerel yönetim programını bilen var mı?
CHP’nin seçim kampanyasının taleplerini bilen var mı?
CHP’nin adayları bilen, tanıyan var mı?
CHP’nin kampanyasından aklınızda kalan var mı?
***
Şimdi birçok kişi seçimin başarısı ittifaklara bağlanacak…
Şimdi birçok kişi İYİ Parti diyecek…
Şimdi birçok kişi HDP oy verdi diyecek…
Şimdi birçok kişi demokrasi güçleri diyecek…
***
Tamam; İttifaklar çok doğruydu…
Tamam; İttifaklar fikri çok doğruydu…
Tamam; İYİ Parti…
Tamam; HDP oy verdi…
***
Ama yine bunlar sonuçları açıklamaya yetmiyor…
Ama yine bunlar alınan sonuçları izah etmeye yetmiyor…
Ama yine bunlar Ankara’yı ve İstanbul’u kazanmayı açıklamıyor…
Ama yine bunlar Antalya’da, Adana’da, Mersin’de alınan sonuçları açıklamaya yetmiyor…
***
Son 24 Haziran seçimleri sonuçları ortada…
CHP, İYİ Parti, HDP seçmenleri hiç eksiksiz ve firesiz oy vermiş olsa bile seçim kazanmaya yetmiyor…
CHP:%23, HDP:%10, İYİ Parti:%9 SP:%1 gibi ortalama bir oy almıştı…
Bu partilerin tüm seçmenleri sandığa gitse hepsi firesiz oy verse bile seçim kazanmaya yetmiyor…
***
CHP doğru bir ittifak politikası izledi…
Ama seçim sonuçlarını bununla tek başına izah etmek mümkün değil…
CHP AKP seçmeninden oy aldı…
CHP MHP seçmeninden oy aldı…
***
AKP seçmeni kendi partisine ve Erdoğan’a bir “dur” dedi…
Partisinden tamamen kopmadı ama izlenen yanlış politikalara tavır koydu…
İlçe adaylarında partisine ve adaylara sahip çıktı…
Büyükşehirde CHP adayına oy verdi…
***
MHP seçmeni kendi partisine ve Devlet Bahçeli’ye bir “dur” dedi…
Partisinden tamamen kopmadı ama partisinin yanlış politikalarına tavır koydu…
İlçelerde kendi partisine ve adaylarına sahip çıktı…
Büyükşehirde CHP adayına oy verdi…
***
CHP İstanbul’u sandığa gitmeyen AKP ve MHP seçmeni sayesinde kazandı…
CHP İstanbul’u sandığa giden ama kendi partisine oy vermeyip geçersiz oy kullanan AKP ve MHP seçmeni sayesinde kazandı…
CHP İstanbul’da kendi, partisine değil CHP adayına oy veren AKP ve MHP seçmeni sayesinde kazandı…
Ankara’da, Antalya’da, Adana’da, Mersin’de de CHP adayları böyle kazandı…
***
Çünkü CHP ve Kılıçdaroğlu yeni bir siyaset dili oluşturdu…
Çünkü CHP adayları yeni bir siyaset dili oluşturdu…
Çünkü CHP ve Kılıçdaroğlu Erdoğan ve AKP karşıtlığı üzerinden bir siyaset yapmadı…
Çünkü CHP adayları Erdoğan ve AKP karşıtlığı üzerinden kampanya yapmadılar…
***
CHP ilk defa 31 Mart seçimleriyle dindar, muhafazakar ve milliyetçi seçmenle “sahici” bir bağ kurdu…
İlk defa dindar, muhafazakar ve milliyetçi seçmen CHP’ye oy verdi…
Ancak bu “bağ” daha AKP’den ve MHP’den kopma anlamına gelmiyor…
Ancak bu “bağ” daha CHP seçmeni olma anlamına gelmiyor…
***
CHP bu “bağı” güçlendirme yerine koparmaya yönelik adım atmaya yöneldi…
AKP ve Erdoğan’ın kazdığı kuyuya düştü…
CHP dindar, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni kalıcı kılacak; kazanacak politikalara yönelmek yerine “klasik CHP” siyasetinin esiri oldu…
Tam da Erdoğan’ın ve AKP’nin istediği noktaya geldi…
***
CHP Erdoğan’ı unutmalı…
CHP AKP’yi unutmalı…
CHP 16 Nisan’da ve 31 Mart’ta hayata geçirdiği siyaseti güçlendirmeli…
CHP kendi seçmenini coşturmayı değil toplumu kazanmayı önüne görev olarak koymalı…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
İyi de bu riyakarlık, ilkelerini rafa kaldırmak anlamını taşımıyor mu? Suratına tokat atana öbür suratını mı döneceksin. I ıh bana hiç uymadı.