AKP Yalanları; Darbelerden Çok Çektik

İmambakır Üküş, ''AKP’yi tanımlayacak bir tek cümle söyleyin dense, söylenecek şey; AKP’nin bir yalan rüzgârı olduğudur''…

AKP’yi tanımlayacak bir tek cümle söyleyin dense, söylenecek şey; AKP’nin bir yalan rüzgârı olduğudur…

 

Hem de o kadar “güçlü” ve “etkin” bir yalan rüzgârı ki, önündeki her şeyi sürükleyecek güçte, bir yalan rüzgârı…

 

***

 

AKP, yalanı çok “güçlü” bir şekilde söylüyor…

 

AKP, yalanı çok “etkili” bir şekilde söylüyor…

 

Öylesine “olağan” ve “samimi” bir şekilde söylüyor ki, bu da “yalan” olamaz dedirtiyor…

 

***

 

AKP, bir yalanı uzun bir zamandır tekrar ediyor…

 

O da, “Darbelere karşı” oldukları…

 

“Darbelerin mağduru” olduklarına dair yalan…

 

***

 

TBMM darbeleri araştırma komisyonunun yazılı sorularına yazılı olarak cevap veren başbakan Tayyip Erdoğan “Darbelerin mağduruyuz” dedi…

 

12 Eylül darbesinden “çok çektiklerini” söyleyen başbakan, “esas darbe olarak 28 Şubat”ı işaret etmiş…

 

***

 

Türkiye’de üç kez resmi ve fiili olarak gerçekleşmiş “darbe” var…

 

27 Mayıs…

 

12 Mart…

 

12 Eylül askeri darbeleri…

 

***

 

27 Mayıs’ın “mağdur”u Demokrat Partisi…

 

Demokrat Partisi geleneği, daha sonra Adalet Partisi (AP) olarak devam etmiş…

 

Yakın zamana kadar da bu geleneği Süleyman Demirel temsil etmiş…

 

Bugünkü AKP’nin içinden çıktığı gelenekse Necmettin Erbakan tarafından temsil edilmiş…

 

12 Mart Darbesinin hedefinde ise tümüyle “Sol” hareketler var…

 

İşçi sınıfı örgütleri, gençlik örgütleri, diğer toplumsal muhalefet güçleri var…

 

On binlerce insan “Sol”cu veya “aydın” oldukları için gözaltına alınmış veya tutuklanmış…

 

Onlarca ilerici-devrimci işkencelerde katledilmiş…

 

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilmiş…

 

Sonra 12 Eylül faşist darbesi gerçekleşmiş…

 

Yine hedefinde esas olarak “Sol” güçler var…

 

Bu kez “ülkücü”lerde hedefte…

 

Tüm toplumsal muhalefet örgütleri kapatılmış…

 

Sol güçlere karşı amansız bir kıyım gerçekleştirilmiş…

 

Bir milyonu aşkın insan gözaltına alındı…

 

Yüzlerce insan işkencede öldürüldü…

 

Yüzlerce insan cezaevlerinde öldürüldü…

 

Solcu veya ülkücü onlarca insan idam edildi…

 

***

 

Peki, bu kadar baskı ve zulüm yaşanırken Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına ne yapılmış…

 

Tabii ki hiçbir şey…

 

Bir tek işkencede öldürülmüş kişi var mı?

 

Bir tek sokakta kurşunlanmış kişi var mı?

 

Bir tek cezaevinde öldürülmüş kişi var mı?

 

Bir tek açlık grevinde ölmüş kişi var mı?

 

Bir tek idam edilmiş kişi var mı?

 

***

 

Tabii ki, yok…

 

Bırakın bunları yaşamış bir kişi…

 

Ben Türkiye’nin birçok işkence hanesini bizzat yaşamış ve birçok cezaevinde kalmış birisiyim…

 

Hiçbir yerde bu “gelenek”ten gelen kişi görmedim…

 

Tam tersine, 12 Eylül yurt içinde ve yurtdışında bu “siyaset”in önünü açtı…

 

Sol yok edilirken, Rabıta’yla birlikte gericiliğin yolu açılıyordu…

 

***

 

AKP darbe mağduru değil, tam tersine darbenin ürünüdür…

 

Baskı ve zulümle yok edilmek istenen Sol’a karşı, ABD’nin “yeşil kuşak” projenin bir sonucudur AKP…

 

Türkiye’de darbelerin mağduru işçi sınıfı ve tüm ezilenlerdir…

 

Bütün renkleriyle “Sol”dur…

 

***

 

AKP yalanlarına karşı daha güçlü daha etkili bir şekilde mücadele etmeliyiz…

 

Yoksa, yalan bir süre sonra sanki gerçekmiş gibi kabul görecektir…

 

İmambakır Üküş