AKP’nin “Yeni Burjuvazi”si…

Devlet eliyle, devlet fideliğinde beslenen Türk burjuvazisi, tüm servetini siyaset yoluyla edinmiştir.

Türkiye’de kapitalizmin gelişimi, batıdaki klasik oluşum sürecini yaşamadan oluşmuş ve gelişmiştir.

Batının aksine “serbest rekabet”ci bir dönem yaşamadan daha çok “devlet” eliyle ve “devlet fide”liğinde beslenerek büyüyen kapitalizm, bize “özgü” bir “hal”de olmuştur…

***

Devlet eliyle, devlet fideliğinde beslenen Türk burjuvazisi, tüm servetini siyaset yoluyla edinmiştir.

Ve bu gelenek Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana ne yazık ki, değişmemiştir.

***

Köksüz ve cılız Türk burjuvazisinin bu yapısı onu korkak ve kaypak kılmıştır…

Devlet’e sırtını dayamaya ve devlet’ten beslenmeye alışmış olan Türk burjuvazisi, bu nedenle hiç rekabeti ve demokrasiyi sevmez.

***

Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar palazlanan ve TUSİAD bünyesinde birleşmiş olan Türk burjuvazisi bugünlerde “yeni” bir “rakip” çıkmış durumda…

Daha çok düne kadar onlarla işbirliği içinde ki tefeci-tüccar(bezirgan) sermaye, Refah Partisi’nin İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini almasıyla birlikte, yeni bir yola girdi…

20 yıllık süreçte, bir yanda eski tefeci-tüccar sermaye palazlanıp güçlenirken, aynı zamanda “yeni” bir “burjuva” sınıf ortaya çıktı; çıkarıldı…

***

Türkiye’de kapitalizm yeniden yapılanırken geleneksel tarzda bu yapılanmayı gerçekleştirdi.

Yine devlet ve Yerel Yönetimler eliyle, onlardan beslenen bir “burjuvazi” oluşturuldu…

4x4’lerle kendileri ve kızları-eşleri dolaşan, kendileri için “tesettürlü defile” düzenlenen “yeni burjuvazi”nin geçmişi son yirmi yıla dayanıyor…

***

Özellikle, AKP’nin 9 yıllık iktidarında daha da palazlanarak, bankacılık, gıda, inşaat ve medya da neredeyse bir numara olan bu “yeni burjuvazinin” ne yazık ki geçmişi yok…

Varlığını tümüyle AKP’ye borçlu olan bu yeni burjuvazi gerçeği doğru tespit ve analiz etmeden AKP’ye karşı sonuç alıcı bir mücadele yürütmek mümkün değildir…