İmambakır Üküş; Eğer CHP yanlış politikalarında, özellikle Sağ’a açılımda ısrar ederse, HDP’ye daha büyük oy geçişlerinin önü de açılmış olacaktır…
Türkiye’de “Alevilik” çok uzun bir süre “yok” sayıldı…
Daha da ötesi “aşağılandı” ve “nefret objesi” olarak anıldı…
“Alevilik” veya “Kızılbaşlık” en büyük “günah” sayıldı…
“Aleviler-Kızılbaşlar” bazı kesimlerce “katli vacip” ilan edildiler…
Kahramanmaraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da bu “anlayışla” katledildiler…
***
Aleviler-Kızılbaşlar, egemen güçlerle/iktidarla hep “sorun” yaşamış ve bu tarihsel/toplumsal nedenlerle Türkiye’de tarihleri “direniş” ve “isyan”la özdeş hale gelmiştir…
Aleviler-Kızılbaşlar, egemen güçlerle/iktidarla hep “sorun yaşamış ve bu tarihsel/toplumsallık içinde hep egemen olan, iktidar olanla karşı karşıya kalmıştır…
BU “durum”, Alevileri/Kızılbaşları hep “muhalif” ve “isyancı” hale getirmiştir…
Aleviler/Kızılbaşlar için bugün de “durum” çokta değişmiş değildir…
Tüm iktidarlar/egemenler Alevilere/Kızılbaşlara karşı, Aleviler/ Kızılbaşlar ise her zaman ki gibi “muhalif” ve isyancı”…
***
Cumhuriyet dönemiyle birlikte, özellikle 1960’lardan sonra gelişen ve büyüyen toplumsal muhalefetleri “doğal” olarak “muhalif” karakterli Alevi/Kızılbaş kitleleri de içine aldı…
Aleviler/Kızılbaşlar “doğal” olarak “cumhuriyetçi”, doğal olarak “sol”cu oldular…
***
Sağ partilerden genel olarak “uzak” olan “Aleviler/Kızılbaşlar 1980 sonrası önemli bir “kırılma” yaşamaya başladı…
Özellikle 1990’larda ve Kürt hareketlerinin gelişimi, Alevilerde yeni yönelişlere yol açtı…
Aleviler/Kızılbaşlar içinde sağ partilere daha da önemlisi MHP’ye oy verme eğilimi başladı…
İş-Anadolu Alevileri, belki hayatlarında ilk defa MHP’ye oy vermeye başladılar…
CHP’nin yanlış politikaları ve yükselen Kürt hareketine tepkiler İç Anadolu’da MHP’ye oy vermeye yol açtı…
“Türkmen Alevi”lerle başlayan MHP’ye oy veren eğilimi, bugün Güneyde-Adana/Mersin/Hatay’da ve Ege’de devam ediyor…
CHP, izlediği yanlış ve tutarsız politikalarla ve ortaya çıkardığı güven vermeyen kadrolarla, bu bölgelerde Alevi seçmenlerin bir kısmının MHP’ye yönelmesini sağladı…
AKP’ye ve Kürt hareketine tepkilerle, CHP’nin yanlış politikaları bu bölgelerde bir kısım Alevi/Kızılbaş seçmenin MHP’ye oy vermesine yol açtı…
***
Son 30 Mart ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri “olağan” koşullarda CHP’ye oy veren Alevi/Kızılbaş seçmenin özellikle Kürt ve Sol eğilimli olanların bir kısmının HDP’ye oy verdiğini gördük...
CHP’nin politikasına ve adaylarına olan tepkiler 30 Mart’ta ve özellikle 10 Ağustos’ta HDP’ye “Oy”a dönüştü…
HDP’de MHP gibi, geleneksel CHP seçmeni olan Alevilerden daha fazla oy almaya başladı…
Zaten, Kürt/ Zaza Alevi seçmenin özellikle bölgedeki seçmenlerin önemli bir bölümü HDP’ye oy veriyordu…
Şimdi ‘’batı’’da da oy vermeye başladılar….
Eğer CHP yanlış politikalarında, özellikle Sağ’a açılımda ısrar ederse, HDP’ye daha büyük oy geçişlerinin önü de açılmış olacaktır…
***
CHP sanıldığının aksine Alevilerin/Kızılbaşların taleplerine en “uzak” duran parti konumundadır…
Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla birlikte bu “uzaklık” daha da arttı…
Bir “paradoks” veya “çelişki” gibi görünse de CHP’de “Alevilik/Kızılbaşlılık” adı konulmamış bir “yasak” ve “sansür”le karşı karşıyadır…
Hem de CHP’nin yer yer örgütsel yapılanmalarda “Alevicilik” yapıldığı iddiasının ayyuka çıktığı bir süreçte bunu söylemek bir “çelişki” gibi görünebilir…
***
AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı “Alevilik” üzerinden saldırıları karşısında CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ne yazık ki “Dik” duramamıştır…
Referandum kampanyasında “biliyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu Alevi” diyen başbakan Tayyip Erdoğan’a “evet Aleviyim” diyememiş;dememiştir…
“Alevi düşmanlığı” üzerinden bir politika oluşturan AKP’ye karşı açık ve cesur bir tavır konamamıştır…
Tam tersine “aman dikkat edelim, CHP Alevi partisi gibi görünmesin” kaygısı CHP’ye egemen olmuştur…
***
AKP, içi boş ama cilalı arka arkaya “Alevi açılım”ları yaparken, CHP Alevilerin meşru ve demokratik taleplerinin temsilcisi ve sözcüsü olamamıştır…
CHP Alevilere karşı önyargı ve nefretin kökenlerine karşı da açık ve cesur bir tavır alamamıştır…
Bırakın her şeyi “Laik Eğitim”in vazgeçilmez ön şartı olan “zorunlu din derslerine” karşı bile CHP tavır alamamıştır…
Alevilerin meşru ve demokratik taleplerini görmeyen ve sahiplenmeyenler ne yazık ki CHP içinde “Alevicilik” oynamayı tercih etmiştir…
***
CHP ve Sol, demokrat, ilerici olma iddiasındaki hiçbir parti veya örgüt; “inançlar” ve kimlikler” üzerinden siyaset yapamaz…
“İnançlar” ve Kimlikleri” esas alan “yapılar” veya “kadro” üzerinden örgütlenemez…
Siyaset; program ve ilkeler üzerinden bu siyaseti ve programı/ilkeleri benimsemiş kadrolar üzerinden siyaset yapılır Sol partilerde…
Ancak, ne yazık ki hiçbir “niteliği” ve “siyasal” bir özelliği olmayan insanlar CHP’de ancak “inanç” ve “kimlik” üzerinden kendilerini var etmeye çalışıyorlar…
Bu “tip” kişi ve gruplar CHP’ye de, Alevilere de büyük zarar veriyorlar…
***
Bu ilkel siyaset yapan insan yüzünden yer yer Alevilere büyük tepkiler oluyor…
Bu tepkiler ne yazık ki, yer yer geleneksel olarak egemen olan “Alevi fobi”nin yerleşmesine de yol açıyor…
Alevilerin meşru ve demokratik taleplerine ne kadar çok sahip çıkılması gerekiyorsa “Aleviciliği” de o kadar çok karşı çıkılması gerekiyor…
“Aleviciliği”n de diğer “gericilikten” pek bir farkı yoktur…
Alevilerin tarihsel ve toplumsal direnişçiliği ne kadar meşruysa “Aleviciliğin” kendisi de o kadar gayri meşrudur…
***
Türkiye’nin ilerici-aydınlanmacı geleneğinin köşe taşlarından birisi Aleviler ve Alevi felsefesidir…
Bütün milletlere ‘’aynı nazar’’la bakan ve onları ‘’bir’’ gören Alevilikle kendine odaklanmış ve ‘’kör’’leşmiş ‘’alevicilik’’ bir ve eşdeğer değildir….
İnsanı her şeyin inancın bile odağına koyan Alevilikle kendini kişiselliğini esas alan ‘’Alevicilik’’ bir ve eşdeğer olamaz…
Büyük Alevi inancı ve felsefesini ucuz politikalarla, çapsız insanların yaptığı “Alevicilikle” eş tutmamak gerekiyor…
Türkiye’nin de CHP’nin de Aydınlık yarınlara yolculuğunda Alevilerin tarihsel bir rolü vardır…
Hiç kimse Alevileri; meşru ve demokratik taleplerini yok sayarak siyaset yapamaz…
Hele CHP, hiç yapamaz…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni