Baraj Kalksın, Siyasi partiler Yasası Değişsin

İmambakır Üküş; AKP 'Barajın arkasına sığınmayız' diyor. Hodri Meydan. ''Milli irade''den yanaysanız. 'Oy hırsızlığına' hayır diyorsanız. Buyurun yapın…

AYM’nin (Anayasa Mahkemesi) açıklamaları siyaset gündemine “bomba” gibi düştü…

“% 10 barajının bireysel hakları ihlal” ettiği iddiasıyla yapılan “iptal” başvurusuyla ilgi AYM’nin yaptığı “gündeme alacağız” söylemi bile ortalığı karıştırmaya yetti…

“Derin analiz”ler ve “derin kulis”ler her yerde baş göstermeye başladı…

Ve herkes “papatya falı” açmaya başladı…

“Baraj tamamen kalkacak?”

“Baraj %7 olacak?”

‘’Baraj %3 olacak?”

AYM’nin böyle bir yetkisi var mı yok mu tartışmaları ortalığı kapladı…

***

12 Eylül Anayasası bugüne kadar “delik deşik” oldu…

Hemen hemen birçok “madde”siyle oynandı…

Ancak, hiç “dokunulmayan” bir maddesi var ki, o da “seçimler ve siyasi partiler” yasasıdır…

Her gelen iktidar Anayasanın bir yerini “deler”ken bu yasa sapa-sağlam kaldı…

Hiçbir iktidar “seçimler ve siyasi partiler” yasasının ne “madde”sine ne de “ruhu”na dokunabildiler…

Her iktidar bu yasayı korumayı temel görev saydı…

***

12 Eylül Faşist Anayasası bir “düzen” kurmak istiyordu…

İstediği “Otoriter” ve “liderlik” bazlı siyasi partiler…

Ve “ikili” bir siyasal partili “rejim”di…

Bu nedenle %10 barajıyla seçmenin iradesine ipotek konuldu…

Bu nedenle siyasi partilerde her şey liderlerin iki dudağı arasına bırakıldı…

Liderler istemediği müddetçe lider değişikliği yapmak neredeyse imkansız hale getirildi…

***

Türkiye’de demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işleyebilmesi için önce “siyasi partiler” ve “seçim kanunu”nun demokratikleşmesi lazım…

%10 Barajı “milli irade”nin gaspıdır…

%10 Barajı "Oy hırsızlığı”dır…

%10 Barajı “ahlaksız”lıktır…

Başka partilere oy veriyorsun…

Oy verdiğin parti barajı aşamıyor…

Bu kez “senin” oyların en karşı olduğun partinin oyu haline geliyor…

Kendisini “milli irade”nin temsilcisi ilan eden her mevzuya biz “milli irade”yi temsil ediyoruz diye müdahil olan AKP, tam tersine “milli irade”nin gaspıyla iktidar olmuştur…

12 Eylül anayasasından rahatsız olan, “milli irade”den bahsedenlerin ilk işi “seçim baraj”larını kaldırmak olmalıdır…

Hiç kimse %10 Barajının arkasına gizlenerek “oy hırsızlığı” yapamaz…

Hiç kimse başka partilerin oylarını yasayla gasp ederek iktidar olamaz…

Olmamalıdır da…

***

Siyasi partiler yasası değiştirilmelidir…

Partilerde “delege” seçimleri hakim nezaretinde olmalıdır…

Bütün partiler için “ön seçim” zorunlu olmalıdır…

Ön seçimlerde her yerde tüm üyelerle yapılmalıdır…

Siyasi partilerde keyfi “görevden alma”lar ve keyfi “atama”lar önlenmelidir…

“Tercihli oy” hakkı tanınmalıdır…

Bunları bile yapmak,bu kadar basit değişiklikleri bile yapmak Türkiye’de “devrim” niteliğinde kararlara imza atmak demek olacak…

Demokrasiyi, önce siyasi partiler kendi içinde yaşayabilmeli…

***

Yandaş ve yalaka medya AYM’nin “Barajı Düşürme” olasılığından bile korkuya kapılmış durumda…


“Barajın düşürülmesi”ni “hükümet yıkma” veya “darbe” olarak nitelemek yandaş ve yalaka medyanın sefilliğini ortaya koyuyor…

AKP “Barajın arkasına sığınmayız” diyor…

Eğer “Barajın arkasına saklanmıyorsanız” buyurun AYM kararını bile beklemeye gerek yok…

Toplayın meclisi, barajı sıfır veya %3’lere çekin…

Elinizi-kolunuzu tutan mı var?

İstediğiniz bir yasa olduğunda mecliste yatıp kalkıp o yasayı zorla bile olsa çıkarıyorsunuz…

Hodri Meydan…

“Milli irade”den yanaysanız…

“Oy hırsızlığına” hayır diyorsanız…

Buyurun yapın…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni