loading
close
SON DAKİKALAR

Çanlar yalnız Katar için mi çalıyor?

İmambakır Üküş
Tarih: 14.06.2017
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; Katar krizinden en çok etkilenenler normalde körfez ülkeleri olması gerekirken en çok 'ses' Türkiye’den çıktı. Daha kendi Irak ve Suriye sınırını koruyamayan Türkiye’nin Katar’da neyi koruduğu soruları hala bir cevap bulabilmiş değil…

Tam körfez ülkeleri öncülüğünde “Sünni NATO” kuruluyor derken Katar krizi patlak verdi…

Orta-Doğu’da ki her yıkım ve ölümde birlikte imzası olan Suudi Arabistan ve Katar karşı karşıya geldi…

Körfez ülkeleri Suudi Arabistan öncülüğünde Katar’la ekonomik, diplomatik tüm ilişkilerini kesti…

Katar, istenileni yapması için ablukaya alındı…

***

Katar krizi aynı zamanda Orta-Doğu’da ABD politikalarının hem iflas ettiğini hem de büyük ölçüde değiştiğinin göstergesi…

ABD ve Suudi Arabistan’ın “Katar”ın suçu” gibi yansıttıkları bütün olaylarda Katar yalnız değildi…

Bütün o “suçlar” işlenirken ABD ve Suudi Arabistan’da Katar ile birlikteydi…

Katar ne yaptıysa tek başına yapmadı; ABD onayıyla Suudi Arabistan’la birlikte yaptı…

***

Katar; yalnız Suudi Arabistan’la birlikte yapmadı o işleri…

Aynı zamanda Türkiye ile birlikte yaptı…

Özellikle Suriye’de Katar; Türkiye ve Suudi Arabistan’la birlikte-ortak hareket etti…

Zaten Cumhurbaşkanı aynı zamanda AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da Katar’la birlikte Suriye’de yaptıklarını övünerek anlatıyor…

***

Türkiye’nin Katar’la birlikteliği Suriye’de iç savaşı körüklemek ve İslamcı teröristler desteklemekle sınırlı kalmadı…

Türkiye; Katar ile birlikte açık –aleni bir şekilde “Müslüman Kardeşler” örgütüne her türlü desteği verdiler…

“Müslüman Kardeşler örgütünün üst düzey bütün yöneticileri Türkiye’de ve Katar’da bakılıyor, kollanıyor ve korunuyor…

***

Önceleri birlikte hareket eden Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye ilk olarak Mısır’da Sisi darbesi konusunda ayrıştılar…

İlk başta Mursi’yi destekleyen Suudi Arabistan ve Katar ABD’nin Mursi’den desteğini çekip Sisi’yi desteklemesiyle onlarda Mısır’da Sisi yönetimine destek verdiler…

Suudi Arabistan ve Katar Mısır’daki Sisi yönetimine milyarlarca dolarlık yardım yaptılar…

Türkiye; Mısır konusunda yalnız kaldı ve “Müslüman Kardeş” Mursi’ye destek olmaya devam etti…

***

Katar krizinin görünen yüzü Katar’ın bazı İslami terör örgütlerine yardımları, “Müslüman Kardeşlere” desteği ve İran’la “yumuşak ilişki” kurmasıdır…

Ancak; bunlar esas nedenleri değil sonuç ve göstermelik sonuçlarıdır…

Esas neden bölgedeki yeni ABD politikaları; bölgenin enerji kaynak ve kaynaklarına egemenlik savaşlarıdır…

Katar krizi aynı zamanda geçmiş ABD politikalarının da sonunun geldiğinin göstergesidir…

***

ABD önce Suudi Arabistan’ı hedef aldı…

11 Eylül saldırılarında Suudi Arabistan’ın rolü ve saldırının finansmanının Suudi Arabistan tarafından yapıldığını iddia etti…

Bu gerekçelerle Suudi Arabistan’a karşı yaptırım uygulayacağını ilan etti…

Suudi Arabistan bu iddialar karşısında direnmedi; ABD’ye tam teslim oldu…

***

Suudi Arabistan ABD politikalarına tam teslim bayrağı çekip; çıkarılan “faturayı” ödeyeceğini söyleyince ABD iddialarını geri çekti…

Suudi Arabistan; bölgede ABD’ye tam biat ederken toplam 380 milyarlık bir “anlaşma” yaptı…

Katar krizi de tam bu “anlaşmadan” sonra patlak verdi…

Söylenenlere göre ABD Katar’a da 500 milyar dolarlık bir “anlaşma” önerdiği ve Katar’ın bu rakama itiraz etmesi üzerine krizin patlak verdiği…

***

Katar krizinin kaynağı olan ABD’nin Katar’da askeri üssü var ve Katar’dan vazgeçmesi mümkün değil…

Katar’ınsa körfez ülkelerine ve ABD’ye direnecek ne hali ne de gücü var…

Kısa sürede Katar’da bir “anlaşmaya” razı olur…

Eğer Katar yönetimi “anlaşmada” gecikirse Katar’da daha önceleri olduğu gibi “aile içi darbeyle” anlaşmaya imza atacaklar yönetime getirilir…

***

Katar krizinden en çok etkilenenler normalde körfez ülkeleri olması gerekirken en çok “ses” Türkiye’den çıktı…

Türkiye; Katar’dan yana tavrını açıkça ortaya koydu…

Katar’da olan; kimi ve neyi koruduğu soru işareti olan askeri varlığı sürdürme ve büyütme kararı aldı Türkiye…

Daha kendi Irak ve Suriye sınırını koruyamayan Türkiye’nin Katar’da neyi koruduğu soruları hala bir cevap bulabilmiş değil…

***

Katar’a yönelik iddiaların tamamı Türkiye için de geçerli…

Zaten Türkiye’de bunu gizlemiyor; Cumhurbaşkanı “eğer Katar ile Suriye’de muhalefeti desteklemeseydik hiç birisi rejim karşısında tutunamazdı” diyor…

Ayrıca; Suriye’de Katar’ın yanı sıra Suudi Arabistan ve ABD’de var…

“Müslüman Kardeşler” konusundaysa AKP’nin tam ve açık desteği hala sürüyor…

***

Türkiye’nin İran’a karşı açık ve düşmanca bir tavır alabilmesi oldukça zor…

Ancak; ABD’nin Suudi Arabistan ve Katar hamleleri aynı zamanda İran karşıtı blok çabaları da…

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan “Pers yayılmacılığına karşı” olduklarını söylese de ABD’nin İran’a karşı aleni düşmanlık siyasetinin bir parçası olması oldukça zor…

Ancak; her ne olursa olsun Katar’dan sonra sırada Türkiye’de olduğu artık “sır” değil…

***

ABD’nin başını çektiği Küresel haydutlarının Orta-Doğu politikaları çöktü…

“Ilımlı İslam” ile yola çıkan ABD ve Küresel güçlerin elinde kala kala “radikal İslamcı terör örgütleri” kaldı…

Şimdi; ABD ve Küresel güçler kendi yarattıkları canavarları yok etmeye veya kontrol etmeye çalışıyorlar…

Dolayısıyla; yeni bir döneme giriyoruz…

***

AKP; ideolojik ve siyasi olarak “eski” dönemde kaldı…

Hala “eskide” kalmaya devam ediyor…

AKP’nin ve Erdoğan’ın kendini “yeni döneme” uyarlaması oldukça zor…

Onun için bölgede çanlar yalnız Katar için çalmıyor; AKP ve Türkiye için de çanlar çalıyor…

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları