Cemaat AKP Savaşında Son Tango: “MİT ve Polis Savaşları”
Uzun zamandır dillendirilen cemaat ve AKP çatışmaları giderek tırmanıyor…
Uzun zamandır dillendirilen cemaat ve AKP
çatışmaları giderek tırmanıyor…
Öylesine bir tartışma ki, neredeyse başbakanın kapısına özel yetkili savcılar ve polis dayanacaktı…
***
AKP hem bir proje hem de bir koalisyon olduğunu
biliyoruz…
Türkiye’nin ve orta-doğunun içinde bulunduğu koşullar AKP’yi var etmiştir…
Bu projenin ve koalisyonun birleştirici tutkalı ABD emperyalizmidir…
***
Egemen sınıflar arasında dönem dönem çok sert iktidar
mücadeleleri yaşanır; yaşanıyor…
Emperyalizmin işbirlikçisi
egemen güçler Türkiye’de öncelikle referandum ve arkasından 12 Haziran da elde ettikleri siyasal
üstünlüğü paylaşamıyorlar…
***
ABD Emperyalizmine
ve İsrail’e doğrudan bağımlı Gülen Cemaati, yeni dönemde
siyasal iktidar da daha çok söz sahibi olmak istiyor…
Mevcut gücünü koruyacak
ve besleyecek siyasal ataklar yapıyor…
Gülen Cemaati ekonomik olarak ciddi bir güç olmuştur…
Yine özellikle yargıda
ve polis teşkilatında oldukça etkin ve güçlüdür…
Ancak, sanıldığının aksine ciddi halk gücü ve desteğine sahip değildir…
Ayrıca İslami cemaatler
içinde genel de sevilmeyen ve istenmeyen bir güçtürler…
Bugün elde ettikleri güç
ve konumu AKP iktidarına borçludurlar…
***
Hem siyasal alanda hem de bölge politikalarında AKP ile ayrılıkları giderek
derinleşmektedir…
Bölgede, özellikle İsrail
konusunda Gülen Cemaati açık ve
net olarak İsrail yanlısı politikalardan
yanadır…
Gerek Mavi Marmara
olayında gerek sonra ki süreçte, AKP’ye
karşı açık bir tavır alarak, İsrail
politikalarını desteklemiştir…
İlginçtir, MİT ve
Hakan Fidan olayında da, İsrail’in istekleri/görüşleriyle Gülen Cemaatinin istekleri/görüşleri çakışmış durumda…
İsrail, ilk
günden itibaren Hakan Fidan’ın MİT müsteşarlığına atanmasına karşı
çıkmış; bunu da açık açık dillendirmiştir…
Bununla yetinmemiş Hakan
Fidan’ı İran yanlısı ilan
etmiştir…
***
KCK ve “Oslo görüşme”lerini sızdırma
tartışmalarının da arkasında Mossad ve
polis içindeki cemaatçi yapılanmanın olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz…
Kürt sorununda ve
Kürt sorunun çözüm yolları konusunda
da Gülen Cemaati; esas olarak “şiddet” yanlısı politikalardan yanadır…
Cemaatin
televizyon ve gazetelerine bakın, ne kadar ırkçı
ve Kürt düşmanı bir politika
yürüttüklerini kolayca görebilirsiniz…
***
Bugüne kadar özel yetkili mahkemeler ve polis marifetiyle
kendine muhalif herkese karşı ortak hareket eden AKP ve Gülen Cemaati
şimdi, şiddetli bir savaşın eşiğine gelmiştir…
AKP ve Tayyip Erdoğan herkesin eleştirilerine rağmen bu hamleyi başarısız kılmıştır…
Bir yandan yargı içinde bu kararları alanları görevden
aldırmış ve buna devam edeceğini göstermiştir…
Ama daha önemlisi, MİT
ve Hakan Fidan olayının patlak
verdiği gün, İstanbul polis teşkilatında Ergenekon
ve KCK soruşturmalarının kilit iki
ismini görevden aldırmıştır.
O iki isimde kamuoyunda cemaat bağlantılı isimler olarak
anılıyor…
***
Bu ve buna benzer iktidar
bloğu içindeki çatışmaların devam edeceğini söylemek için kâhin olmaya
gerek yok…
Özellikle cumhurbaşkanlığı seçimleri ekseninde bu ayrışmanın
devam edeceğini söyleyebiliriz…
Yargı-polis-MİT
çatışması ekseninde yürüyen bu çatışmalar aynı zamanda bu kurumların ne kadar siyasileştiğinin
de bir göstergesidir…
Devletin en temel kavramları, AKP tarafından ve iktidar
bloğu tarafından fethedilmiştir…
Öylesine ki, bu kurumlar üzerinden karşılıklı restleşme yaşanabilmektedir…
***
Polis, MİT ve yargının iktidarın emrinde olması yetmemiş, şimdi de bu kurumlar siyasal
iktidar tarafından hukuk üstü bir
koruma çemberine alınıyor…
Türkiye’yi tehlikeli ve karanlık günler bekliyor…
Ne yazık ki kısa vade de bir umutta görünmüyor…
Öylesine berbat bir durum ki, iktidara karşı en sert
mücadele yine iktidar bloğunun
içinden geliyor…
Gerici diktatörlüğün
seçeneği daha beter bir gericilik
oluyor…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları