İmambakır Üküş; Cemaat, tüm kitlesini bir türlü AKP’ye oy vermemek konusunda 'ikna' edemiyor…
17 Aralık operasyonuyla AKP ve Cemaat ortaklığı alenen sona erdi…
12 yıllık birlikte “
suç ortaklığı” bitti…
Cemaat ve AKP kanlı-bıçaklı oldu…
İki “
taraf”ta birbirini bitirmeye kararlı görünüyor…
***
Başbakan Tayyip Erdoğan neredeyse bütün partileri Cemaatin tuzağına düşmekle suçluyor…
Özellikle CHP ve MHP’yi Fethullah Gülen hocanın elinde oyuncak olduğunu iddia ediyor…
Başbakan Tayyip Erdoğan nerdeyse tüm seçim kampanyasını Cemaat karşıtlığı üzerine kurdu…
***
Cemaatin kendisi ve gücü hakkında hep ortalıkta “
şehir efsane”leri dolaşıyor…
Görünür ve yasal bir yapılanması olmadığı içinde gerçekten Cemaatin gücü ve etkisini bilmek mümkün olmuyor…
Cemaat hem 1999’da DSP’yi hem de sonrasında AKP’yi “
iktidar” yaptığını söylüyor…
Son referandum ve Haziran seçimlerinde AKP’nin elde ettiği başarıyı da kendisine “
mal” ediyor…
***
Gerçekten Cemaatin böylesi bir gücü ve etkisi var mı?
Gerçekten DSP ve AKP’yi iktidara Cemaat mi taşıdı…
Bunlar tümüyle uydurulmuş “
şehir efsaneleri”…
Bunların tümü kuyruklu yalan…
***
Sol-Sosyal demokratlar 1977 seçimlerinde
Bülent Ecevit’in aldığı %42 oy dışında genellikle oyu %35’ler civarındadır…
12 Eylül sonrası Halkçı Parti ve SHP oyları da bu oranlardadır…
Giderek Sol-Sosyal Demokrat oylar %30 bandına gerilemiştir…
Bülent Ecevit önderliğindeki DSP 1999 seçimlerinde %22,19 oy aldı…
O seçimlerde barajın altında kalan CHP ise %8,71 oranında oy aldı…
Yani DSP ve CHP’nin aldığı oy oranı ortalama %30’dur…
DSP’nin bu oranda oy almasının nedeniyse o günlerde Abdullah Öcalan’ın yakalanması ve Türkiye’ye getirilmesidir…
***
Yani söylendiği gibi bir “
cemaat” desteği söz konusu değildir…
Öcalan’ın yakalanması DSP’yi birinci parti yapmıştır…
DSP’nin birinci parti olması, CHP’nin baraj altında kalarak, meclis dışında yer almasını sağlamıştır…
Yine AKP’nin iktidar olmasını sağlayan 2002 seçim sonuçları da “
Cemaati” yalanlıyor…
1999 seçimlerinde %15,41 oy alan Fazilet Partisi yerine 2002’de AKP %34 oy almıştır…
2002 seçimlerinde ANAP, DYP ve MHP barajı geçememiştir…
ANAP, DYP ve MHP’den kopan bir bölüm seçmen AKP’ye oy vermiştir…
***
Cemaat, esas olarak “
kitleler” içinde örgütlenen bir hareket değildir…
Daha çok “
kadro” düzeyinde örgütlenmiştir…
Bu “
kadrolaşma”yı ise daha çok
Polis, yargı, medya ve iş dünyasında gerçekleştirmiştir…
Geleneksel İslamcı örgütlenmeler gibi “
Cami Cemaat”i örgütlenmesi değildirler…
Cemaatin ne Camileri, ne Kur-an kursları vardır…
Cemaat
kadro devşirmeyi dershaneler ve
özel okullar (kolej ve üniversiteler) üzerinden gerçekleştirmiştir…
12 yıllık AKP iktidarı sayesinde bu alanlarda
gelişmiş ve
güçlenmişlerdir…
***
Adil Gür yakın bir zamanda bir TV kanalında yaptığı söyleşide “
bütün cemaatlerin toplam oyu %5-6 düzeyindedir” demişti…
Gülen Cemaatinin oyunu ise “
%1-2 civarında olduğunu” ifade etmişti…
Yapılan birçok araştırmada Cemaat ve Tarikatların oyunu ortalama bu rakamlarda ifade ediliyor…
Ama Gülen Cemaati karanlıkta kendine, kendinde olmayan bir gücü Vehmediyor…
***
Cemaat, “
siyasetle hiç ilgim yok” diye açıklama yapıyor…
Ama siyaseti dizayn etmek için her yola başvuruyor…
Her partiye “
Sızma”ya çalışıyor…
Her partiyle “
ilişki” kuruyor…
Her partiyi “
destekliyor”…
Yarın kim kazanırsa “
ben yaptım” diyecek…
AKP ve
Cemaat çatışmasında iki tarafta “
güç” kaybediyor…
Her gün “
kanamalı yaralı” gibi iki tarafta eriyor…
Cemaat, tüm kitlesini bir türlü AKP’ye oy vermemek konusunda “
ikna” edemiyor…
Cemaatin ilişki ağı içinde yer alan binlerce kişi bu seçimlerde de AKP’ye oy verecek…
Ama daha çok
Cemaat MHP’ye destek oluyor durumunda…
Zaten Cemaat kitlesi de esas olarak
milliyetçi,alevi/şia düşmanı ve
antikomünisttir…
Cemaat geçmişte de hep MHP’ye yakın olmuştur…
Erzurum, Adana, Mersin, Manisa, Balıkesir, Konya gibi illerde
Cemaat zaten açık ve aleni
MHP’ye destek oluyor…
İç Anadolu’nun neredeyse tamamında yine MHP’ye destek oluyor…
Cemaatin CHP’de destek olduğu
iki aday var…
İstanbul’da
Mustafa Sarıgül, İzmir’de
Aziz Kocaoğlu…
***
İşin
trajik yanıysa açıkça MHP’ye destek olmasına rağmen
Cemaatin avukatlığının ise
Kemal Kılıçdaroğlu’na kalmasıdır…
Mustafa Sarıgül, Aziz Kocaoğlu ve
Kemal Kılıçdaroğlu’nun
Cemaat, Türkçe Olimpiyatları ve
Fethullah Gülen için söylediklerini
ibretle izliyoruz…
Seçim sonuçlarında köylü ve ağa gibi “
biz bunu niye yaptık” dediklerini şimdiden duyar gibiyim…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni