CHP Ankara, Belediye Başkanlarına Emanet

İmambakır Üküş; Çankaya’da 'atanan' Selçuk Dereli Büyükşehir Meclis Üyesi, Çankaya Meclis Üyesi. Daha önce de Alper Taşdelen’in il başkan adayıydı…

CHP’de il başkanları ve ilçe başkanlarını “tasfiye” için “ince yol” oluşturuldu…

Görünüşte, genel merkez hiçbir il veya ilçe örgütünü görevden almıyor…

Ama il ve ilçe örgütleri patır patır düşüyor…

“Aday olmak isteyen istifa etsin” genelgesiyle “yol” açıldı…

İstenen istifaların sağlanmadığı yerlerde ise devreye belediye başkanları ve MYK üyeleri girdi…

O il veya ilçeleri “düşmüş” hale getirecek istifalar sağlandı…

***

Türkiye’de bir tek CHP oda çok “demokratik” ve “demokrasi yanlısı” olduğu için ilçe ve il kongrelerini yapmadı…

Evet; bir tek CHP “yasal süresi” içinde olağan kongrelerini yapmayan parti durumunda…

Tüm siyasi partiler, olağan kongre süreçlerini başlattı, hemen hemen hepsi seçimler öncesi “kurultay”larını bile yapacak…

Bir “tek” CHP, örgütlerinin “değişim” ve “yenilenmesinin” önünü kapattı…

***

Nedeni ise basit…

“Ben yönetimde olayım” ya da “bana biat eden”ler yönetimde olsun anlayışının CHP’ye egemen olmasıdır…

CHP’de bir “dizayn” hastalığıdır almış başını gidiyor…

Önüne gelen CHP’yi “dizayn” etmeye çalışıyor…

Daha dün “kadın kotası”ndan gelen bütün hayatı CHP’ye karşı mücadele içinde geçen ve gittiği her parti “yok” olan Mehmet Bekaroğlu bile CHP’yi “dizayn” etmeye çalışıyor…

İl başkanı, ilçe başkanı “atıyor” veya “atanmış” il yöneticilerini bile çok “demokratik”(!) yollarla “baskı” kurarak istifa ettiriyor…

***

CHP’de uzun zamandır “CHP’lisizleştirme” süreci yaşanıyor…

CHP’de CHP’lilerdışlanıyor…

Hiçbir emeği ve temsil niteliği olmayan insanlarla CHP “dizayn” edilmeye çalışılıyordu…

Şimdi, yeniden benzer bir süreç yaşıyor…

Yapılan atamalar, bunu ortaya koyuyor…

***

Son yapılan il ve ilçe başkanları “atama”larının daha da önemli bir “özelliği”, CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yanlızlaştırma” operasyonunun alabildiğine sürdürüldüğünü ortaya koyuyor…

Yapılan tüm atamaların “ortak” özelliği, hiçbir il veya ilçe başkanın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte “siyaset” yapan veya yapacak olan insanlardan olmayışıdır…

Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan “kuşatma operasyonunu” görmüyor mu?

***

Ankara, il başkanı atandı…

Ankara, il yönetimi atandı…

Ankara, ilçe başkanları ve yönetimleri atandı…

Atamaların iki temel özelliği var…

Birincisi; Atamalar Belediye başkanlarını “isteğine” göre yapılmış…

İkincisi; CHP’de bir siyasal geçmişi olmayanlarla ve sol bir geçmişi olmayanlar atanmış…

Son ilçe atamalarıyla, Ankara tamamen Belediye başkanlarına teslim edilmiş…

***

Yeni Mahalle’de Fethi Yaşar’ın dediği olmuş…

Çankaya’da Alper Taşdelen’in dediği olmuş…

Önümüzde seçimler var…

Güçlü ve etkili ilçe yönetimleri oluşturmak kimsenin umurunda değil…

Belediye başkanlarının tek derdi, “emrinde” bir yönetim ve ilçe başkanı olsun…

Gerisi kimsenin umurunda değil…

Peki, siz bu belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini Büyükşehirde İ.Melih Gökçek’e karşı mücadelede görüyormusunuz?

Bu belediye başkanları ve meclis üyeleri il ve ilçe başkanı atamada gösterdikleri enerjileri neden AKP’ye karşı mücadelede göstermiyorlar acaba????

***

İl başkanlarını Belediye başkanları belirliyor…

İlçe başkanını Belediye başkanları belirliyor…

İl ve ilçe yönetim kurullarını belediye başkanları belirliyor…

Peki MYK ne yapıyor?

Belediye başkanlarının talimatını harfiyen yerine getiriyor…

***

Çankaya’da “atanan” Selçuk Dereli Büyükşehir Meclis Üyesi, Çankaya Meclis Üyesi…

Aynı zamanda Çankaya’da Belediye başkan vekili…

Daha önce de Alper Taşdelen’in il başkan adayıydı…

Bu durumu görünce CHP’ye tüzük önerim var…

Belediye başkanları “otomatik” olarak seçime ve atamaya gerek kalmadan aynı zamanda il ve ilçe başkanı da olsunlar…

Bu kadar zahmete ne gerek var?

Yenimahalle ilçe başkanı da Fethi Yaşar olsun…

Çankaya ilçe başkanı da Alper Taşdelen olsun…

***

Sözde CHP tüzüğü kadınlara ve gençlere “pozitif ayrımcılık” yapıyor…

Kadınlara ve gençlere siyasette “alan” açmak istiyor…

İşte, İstanbul, Ankara, Adana il atamaları…

Tüzüğün “zorunlu” kıldığı “kota”lara bile uyulmadı…

Hem de “seçim” değil, “atama” yapılan yerlerden…

CHP’de yine kadının adı yok…

Peki, CHP kadın kolları genel merkezi ne yapıyor?

Onlar “milletvekilliği pususuna” yatmışlar, CHP’den bütün kadınları bile ihraç etseler sesleri çıkmaz…

***

Bu “atama”lar ve belediye başkanları desteğine rağmen, hadi 15 gün sonra il ve ilçe kongreleri yapın…

Bir tek il ve ilçe başkanı seçilebilir mi?

Bir tek il veya ilçe yöneticisi seçilebilir mi?

Siz böyle mi seçime gideceksiniz?

Siz böyle mi seçim kazanacaksınız?

Bu kafayla gider ve sonuçta ön seçiminde önünü kapatırsanız, bırakın seçim kazanmayı, sandıkta görevli bile bulamazsınız…

***

Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine ve CHP’ye kurulan komployu-kumpası görmüyor mu?

CHP’de “8 Haziran” hesaplarını görmüyor mu?

Kemal Kılıçdaroğlu, MYK’nın ne yaptığını, ne yapmak istediğini görmüyor mu?

***

Bizim hesabımız 7 Haziran’da…

Bizim hesabımız AKP ile…

8 Haziran hesabı yapanlarla yolları ayırma zamanı…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni