CHP Ankara İl Kongresi; Bir Devir Kapanıyor

İmambakır Üküş; Kendilerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun ''kara kutusu'' olarak sunanlar yenilgiye uğradı…

CHP Ankara il kongresi sonuçlandı…

Kurulan bütün “kumpas”lara rağmen, Ankara’da delegelerin özgür iradesine ipotek konulamadı…

Ankara’nın tüm “ağır abi”leri bir araya geldi…

Çankaya Belediyesi “hizmette” ve “vaatte” sınır tanımadı…

Gürsel Erol…

Şenol Balaban…

Alper Taşdelen…

“Mahşerin üç atlısı” birleşti ama Mehmet Perçin’i kurtaramadı…

***

Keşke CHP’nin 8. Katının dili olsa…

Keşke 8. Katta CHP genel başkan yardımcısı Emel Yıldırım’ın odasında bir kamera olsaydı…

Oradaki tüm görüşmeler “naklen” yayınlansaydı…

***

Görürdünüz siz “kim milyoner olmak ister”den daha başarılı “yapım”ı…

Bir yanda “kim milyoner olmak ister”…

Bir yanda “kim işe girmek istiyor”…

Bir yanda “kim büfe istiyor”…

Bir yanda “kim ihale ister” filmi…

Bütün “kirli işler”e rağmen sonuç ortada…

***

“Genel başkan istemeseydi ben bu işe karışmazdım”…

Ne çok duydunuz bu lafı değil mi?

Ankara’da ortaya atılan isimlerden sonra “birileri” ilçe başkanları ve delegeleri ikne etmek için hep bu lafı söylüyor…

İlçe başkanları ve delegeleri “ofis”lerine ve “makam”larına davet edenler hep bunu söylüyorlardı…

“Genel başkan istemese bu adayı hiç destekler”miydik…


***

Aslında Ankara il kongresi, en çok CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaradı…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun üstünde büyük bir “yük” olan bir “ekip” böylece tasfiye oldu…

Yaptıkları her şeyi “Kemal Kılıçdaroğlu böyle istiyor” diyerek yapan “ekip” büyük bir yenilgiye uğradı…

Kendilerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kara kutusu” olarak sunanlar yenilgiye uğradı…

Eğer gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu bu “ekip”in yaptıklarından “habersiz” ve yaptıklarından “rahatsız”sa bu “yük”ten kurtulmak için bu tarihi “fırsat”tır…

Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu bunlardan kurtulmak istiyor mu istemiyor mu hep beraber göreceğiz…

***

Ankara kongresi tarihi önemde bir “başlangıç”tır…

Bu güne kadar bunlar her yolunu deneyerek kongrelere “müdahale” ettiler…

Ankara, İstanbul ve İzmir’de bin bir baskı ve hileyle hep kongre kazandılar…

Bunlar için her yol “mubah” olduğu için herkes yine bunlar ne yapar eder kongreyi kazanır diyordu…

Ama bu “algı” yıkıldı…

Necati Yılmaz’ın kararlı ve samimi tavrı bütün tezgahları bozmaya yetti…

İlk günden itibaren samimi bir şekilde “birleştirici” ve “yapıcı” bir tutum sergileyen Necati Yılmaz, bu tavrının karşılığını aldı…

Bütün baskılara ve vaatlere karşı, “delege” ve “örgüt” desteği dışında hiçbir “güç”e dayanmadan kongreyi kazandı…

Bu kazanç, kişisel değil siyasal bir kazançtır…

Kazanan gerçekten CHP olmuştur…

Kazanan gerçekten örgüt ve delegelerin özgür iradesi olmuştur…

***

Ankara il kongresi sonuçları CHP’den “umutlu” olmak için ve “umudu” büyütmek için büyük güç vermiştir…

“Siyaseti hep baronlar” belirler diyenler yanıldılar…

Ellerinde yalnız “umut”ları ve “inanç”ları olanlar kazandılar…

İnandılar…

Birleştiler…

Oyuna, kumpasa izin vermediler…

Ve kazandılar…

Bu bütün CHP örgütleri ve emekçilerine “umut” ve “güven” aşıladı…

İzmir’e de ışık oldu…

İstanbul’a da…

***

CHP’yi “dizayn” edenler ilk büyük yenilgilerini Ankara’da aldılar…

Ama bu daha “başlangıç”…

Daha sırada İstanbul var…

Daha sırada İzmir var…

CHP’nin emekçileri CHP’de iktidar olacak…

***

Bir araya gelen isimlere bakın…

Alper Taşdelen…

Gürsel Erol…

Mehmet Perçin…

Şenol Balaban…

Bu isimleri unutmayın…

Bu ittifakı unutmayın…

***

Mehmet Perçin Çankaya ilçe başkanı…

Önce Dr. Ümit Erkol’un yanında oturarak, Dr. Ümit Erkol’u başkan adaylığında desteklediğini açıkladı…

Sonra Ozan Vural ismini Gürsel Erol ve Alper Taşdelen ile birlikte ortaya attılar…

Tutmayınca, Murat Emir ismini ortaya attılar…

Sonra hem genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini de kullanarak Selçuk Dereli ismini ortaya attılar…

Bu “tezgah”ta tutmayınca…

Bu kez Yaşar Tüzün ismini ortaya sürdüler…

Hem de Kemal Kılıçdaroğlu bu ismi istiyor diyerek…

Ama Mehmet Perçin bütün isimleri bir kenara bıraktı…

Kendisi doğrudan il başkanlığına aday oldu…

Siyasi “etik” gereği adaylığını açıkladığı andan itibaren ilçe başkanlığından “istifa” etmesi gerekiyordu…

Aday oldu “istifa” etmedi…

Seçimi kaybetti, yine hiçbir şey olmamış gibi göreve devam ediyor…

Hatta bırakın “istifa” etmeyi sanki il başkanı gibi yeni seçilen il yöneticilerini “özel toplantı”ya davet ediyor…

***

Artık istifa et Mehmet Perçin…

Çankaya’ya da Ankara’yı da büyük bir “yük”ten kurtar…

***

Artık Ankara’da CHP var…

Artık Ankara’da CHP il örgütü var…

Artık Ankara’da CHP il başkanı var…

Artık hiç kimse kendini Ankara il başkanı veya il örgütünün “yerine” koyarak bir şey yapamaz…

Yarasa gibi “karanlıkta” ve “gölge”de siyaset yapanların dönemi sona erdi…

Yetmez mi?

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni