CHP Başarmak Zorunda
İmambakır Üküş yazdı, ''AKP “proje”si, ABD’nin Irak’ı işgalinin ürünüydü. Bugün, o nedenle AKP, ABD’nin Suriye bataklığına girmeye “gönüllü” olmuştur''…
Türkiye hızla bir “uçurum”a sürükleniyor…
12 Eylül’den beter baskılar ve keyfi uygulamak bitip-tükenmeksizin sürüyor…
Her şey Tayyip Erdoğan’ın “sultan”lık hedefine uygun yaşanıyor…
***
“Vesayet rejimine” hayır diyerek iktidar olan AKP, yeni bir “Vesayet rejimi”ni hayata geçiriyor…
“Üstünlerin hukuku”na hayır diye kampanyalar açan AKP, “Hukukun Üstünlüğü”nü sağlayacağım diye herkesi arkasına dizerken, hukuku tümden rafa kaldırdı…
Medya’dan, İş dünyasına, yargıdan, polis ve TSK’ya kadar her alanda “kendi” egemenliğini oluşturdu…
***
AKP “proje”si, ABD’nin Irak’ı işgalinin ürünüydü…
Bugün, o nedenle AKP, ABD’nin Suriye bataklığına girmeye “gönüllü” olmuştur…
AKP, ABD politikalarının “taşeron”luğunu yapayım derken, bütün Suriye sınırlarımızı ABD ve El-Kaide benzeri örgütlere bırakmıştır…
Daha Irak batağından çıkamayan ve Irak’ta her gün yüzlerce insanın “kör terör” eylemleriyle ölmesine neden olan ABD, daha beter sonuçlarla Suriye’de karşılaşacaktır…
***
Türkiye, “korku imparatorluğu”na teslim olmuştur…
Sokaktaki sıradan yurttaş bile telefonunun dinlendiğini düşünüyor…
Herkes “polis” ve “yargı”nın cemaatlere teslim edildiğini düşünüyor…
Sokaktaki herkes, “hukuk” ve “adalet”e inanmıyor…
Yolsuzluk almış başını gidiyor…
Yoksulluk almış başını gidiyor…
“Yolsuzluk” ve “yoksulluk”tan şikayet etmeyen hiç kimse yok…
***
İşte, “sorun”da tam burada ortaya çıkıyor…
Her şey AKP iktidarının aleyhine işlemesi gerekirken neden AKP oyları düşmüyor…
AKP’nin 20 yıllık iktidarı (1994 İstanbul ve Ankara yerel iktidarından buyana) bir “yıpranma” yaratması gerekirken neden tam tersine AKP oylarını sürekli olarak arttırıyor…
Neden muhalefet partileri, oylarını arttırmayı bırakın, neden sürekli olarak oy kaybediyor…
***
CHP, bu “gerçek”le yüzleşmelidir…
CHP’nin yürüttüğü “muhalefet” anlayışı, sonuçsuz kalmıştır…
Bırakın AKP’nin oylarını daha aşağı çekmeyi yüzde ellilerde bir oy almasını sağlamıştır…
Bu AKP’nin başarısı değil, CHP ve diğer tüm muhalif güçlerin başarısızlığıdır…
Hiç kimsenin hiçbir “bahane” veya “gerekçe”nin arkasına sığınması hakkı yoktur…
***
AKP’ye “benzeme”ye çalışarak güçlenemeyeceği çok açıktır…
Yine, AKP’nin uyguladığı “neo-liberal” politikaları biraz “sosyal” sosu bulaştırarakta “güç” olmak mümkün değildir…
Ya da AKP’den daha çok veya iyi “Amerikan”cı ve “AB”ci olarak “güç” olunamaz…
Hele AKP ile “din istismarı” konusunda yarışarak hiç “güç” olunamaz…
CHP, bu “çıkmaz yol”ları denedi, olmuyor-olamıyor…
Tam tersine, bu ve benzeri politikalar daha geniş kitlelerin AKP’ye oy vermesini sağladı…
Geniş kitleler “madem rejim tehlikede değil”…
Madem ekonomi politikaları ve referansları aynı o zaman “istikrar”ı bozmaya ne gerek var diye düşündü…
***
CHP, yeni kurultayını yaptı…
Önümüzde, üç zorlu seçim var…
Artık, “iş” sıradan bir siyaset seçim tercihi olmaktan çıkmıştır…
AKP’nin “Cumhuriyet” ve “Demokrasi”yle ciddi sorunları var…
AKP’nin “Cumhuriyet” ve “Demokrasi” karşıtlığı artık iyice açığa çıkmıştır…
Dün “daha çok özgürlük” ve “daha çok demokrasi” masalına kanıp AKP’ye destek veren çok sayıda liberal aydın ve demokrat bugün “dehşet”le AKP’ye karşı çığlık çığlığa mücadele ediyor…
***
CHP yeni dönemde tüm “Cumhuriyet” ve “Demokrasi” güçlerini birleştirecek bir mücadele programı ortaya koymak zorundadır…
“Sağ” ve “Sol” olduğuna bakmadan tüm “Cumhuriyet” ve “Demokrasi” güçlerini ortak hedefler doğrultusunda birleştirmek CHP’nin görevidir…
***
CHP, toplumun tüm mağdurların sesi olmak zorundadır…
Haksızlığa uğrayan, hak arayan herkesin tek adresi CHP olabilmelidir…
Eşitlik ve özgürlük mücadelelerine sahip çıkmalı, onların sesi temsilcisi olabilmeli…
Bunun yolu “Sokak”ta olmak, hayatın içinde olmaktır…
***
CHP başarmak zorundadır…
CHP’nin hiçbir “bahane”si ve “gerekçe”si kalmamıştır…
Kurultay delegeleri Kılıçdaroğlu’na “tam destek” vermiştir…
Kılıçdaroğlu’na “tam destek” veren kurultay delegeleri Kılçdaroğlu’nun olduğu iddia edilen “sarı liste”yi ise paçavraya çevirmiştir…
“Sarı liste”yi organize edenler 400 civarında bir oyu zar-zor, hile-hurda ile almıştır…
Kurultay iradesi, CHP’nin “Sol”a açılması gerektiğini ortaya koymuştur…
İsimleri “Sol”la özdeşleşmiş isimler (öyle olup-olmadıkları ayrı bir tartışma) bütün engelleri aşarak parti meclisine girmiştir…
***
Türkiye içinde…
CHP içinde…
Cumhuriyet içinde…
Demokrasi içinde….
Kılıçdaroğlu içinde bu süreç, “son şans”tır…
Kaybeden gider…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları