CHP, Belediye başkanları yükünden kurtulabilecek mi?
İmambakır Üküş; Kendini halktan ve partiden üstün gören belediye başkanlarından CHP kurtulmalıdır. Kendini seçilmiş sultan sanan belediye başkanlarından CHP kurtulmalıdır. CHP'nin kurtuluşu bu belediye başkanlarından kurtuluştan geçiyor...
CHP, belediye başkanları yükünden kurtulabilecek mi?
Önümüzde kısa bir süre sonra yerel seçimler var...
Daha yeni yapılan 24 Haziran seçim sonuçları bütün yönleriyle tartışılmadan bütün partileri yerel seçimler "telaşı" sardı...
Özellikle AKP ve MHP cephesinde yerel seçimler için bir "seferberlik" yapıldığı açık...
Peki muhalefet partileri yerel seçimlere ne kadar hazır?
***
Yerel seçimler her zaman önemlidir ama şimdi daha da önemli hale geldi...
Birincisi; "Yeni rejim" uygulama sonrası "ilk" seçim...
Bu yönüyle AKP ve MHP bloğunun alacağı oy aynı zamanda "yeni rejim"e olan tepki ve desteği de ortaya koymuş olacak...
İkincisi; özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin kaybedilmesi durumunda Türkiye de yeni bir "güç dengesi" ortaya çıkmış olacağı için...
***
İstanbul veya Ankara'yı kaybeden bir AKP için Türkiye'yi yönetmek hiç de kolay olmayacaktır...
Zaten yaşanan ekonomik ve politik kriz nedeniyle Türkiye'yi yönetemeyen adeta olaylar karşında savrulan AKP'yi böyle bir yenilgiden sonra kimse toparlayamaz...
Zaten bu "tehlikeyi" gördüğü için Devlet Bahçeli feryat ediyor...
Devlet Bahçeli bir yönüyle AKP için "Alarm zili" görevi görüyor...
***
Merkezi iktidara giden yol hep yerelden geçer denir...
Aslında Refah Partisi'yle başlayan AKP ile devamı siyasi gelenek için tam da böyle denebilir...
İstanbul'da Sultanbeyli -ki o zaman bir belde belediyesiydi- başlayan ara seçimde Kağıthane Belediyesi'yle başlayan süreç Recep Tayyip Erdoğan'a AKP genel başkanlığı, başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yolunu açtı...
Aynı şekilde 1989'da neredeyse bütün belediyeleri kazanan SHP içinse 1994 yenilgisi sonun başlangıcı oldu...
***
SHP için 1994 yenilgisi sonun başlangıcı olurken bugün AKP'yi oluşturan kadrolar içinse iktidarın yolunu açtı...
SHP-CHP geleneği 1994'ten 2009'a kadar neredeyse belediyelerde silindi...
CHP'yi belediyelerde iddia sahibi haline getiren 2009 seçimleri oldu...
2014'te CHP büyük zafer de elde edemedi ama büyük yenilgi de almadı...
***
Yakın zamanda Türkiye çok önemli iki seçim yaşadı...
Biri 16 Nisan referandumu diğeri 24 Haziran seçimleri...
Türkiye'nin kaderini belirleyen bu iki seçimde CHP'li belediyeler ne yaptı?
Hiçbir şey; birçoğu 16 Nisan'da hiç ortalıkta görünmedi 24 Haziran'da ise bırakın katkıyı birçoğu oy kaybetme nedeni oldu...
***
CHP'nin belediye başkanlarının çok büyük bir çoğunluğu kendi "seçilmiş sultan" sanıyor...
Bırakın bulundukları il ve ilçeyi dikkate almayı büyük çoğunluğu genel merkezi bile dikkate almıyor...
Bütün il ve ilçe kongrelerine müdahale eden başkanlar genel merkezi bile "idare" ettiklerini söylüyor...
CHP'de belediye başkanları "vesayeti" her alanda ve her düzeyde görülüyor...
***
CHP'li belediye başkanlarının büyük çoğunluğu CHP'ye seçimlere bırakın katkı sağlamayı, "güç" vermeyi tam tersine CHP'nin oy kaybetme nedeni...
CHP, kendisine "yük" ve "ayak bağı" olan bu belediye başkanlarından kurtulmadan başarılı olamaz...
CHP önce bu konuda net ve açık bir tavır almalı...
Mevcut belediye başkanları yalnızca siyaseten CHP'ye yük değiller birçoğu çok çeşitli "gerekçelerle" ne yazık ki İçişleri Bakanlığı'nın "çengeline" takılmış durumda...
***
Birçok CHP'li belediye başkanı bu nedenle istese de AKP'ye karşı aktif bir mücadele içinde olamaz...
Bakın İstanbul ve Ankara büyükşehir meclislerine...
AKP'nin yağma ve talanına karşı sesini yükselten bir tek belediye başkanı var mı?
AKP'nin aldığı kararları mahkemeye taşıyan bir tek belediye başkanı var mı?
***
24 Haziran seçim sonrası CHP'de bir iç mücadele yaşandı...
CHP örgütleri tam ortadan ikiye bölündü...
Bir tarafta Kılıçdaroğlu "devam" etsin diyenler bir tarafta Kılıçdaroğlu "gitsin" diyenler...
Yaşanan mücadele esas olarak aslında belediye başkanlarının mücadelesiydi; Muharrem İnce ise bu mücadelede yalnızca bir "figür"dü...
Bu mücadelenin iki tarafında da belediye başkanları vardı aslında bir anlamda "olay" belediye başkanları mücadelesiydi...
***
CHP'li belediye başkanlarının çok büyük bir bölümü "karnelerinin" kırıklarla dolu olduğunu biliyordu...
Büyük bir çoğunluğu bir daha aday olamayacağını çok net görüyordu...
Dolayısıyla yeniden belediye başkanlığın yolu açılması için Kılıçdaroğlu'nun gitmesi gerekiyordu...
Onun için belediye başkanları bir an önce kurultay olması için harekete geçtiler...
***
Herkes Muharrem İnce'nin "çok acele ettiğini" söylüyor...
Herkes Muharrem İnce "25 Haziran'da niye kurultay tartışması" başlattı diyor...
Herkes Muharrem İnce'nin "ne acelesi vardı" diyor...
Acelesi olan Muharrem İnce değil bir daha başkan olamayacaklardı...
***
Belki Muharrem İnce'ye kalsa zaman içinde yapılacaklar bu "ekip"ler tarafından "acele" olarak hayata geçirdiler...
Çünkü 24 Haziran'da Kılıçdaroğlu'nun milletvekili listelerinde yapılan yerel seçimlerde de yapabilirdi...
O yüzden ne pahasına olursa olsun bir önce kurultay için harekete geçildi...
Çünkü o belediye başkanları ve belediye başkanı olmak isteyenler için son şanstı bu...
***
Ancak "imzacı" belediye başkanları başarılı olamadı...
İmza vermeyen veya vermemiş gibi yapan belediye başkanları da "durumu kurtardığını" düşünüyor...
Hatta bazı "uyanık" belediye başkanları (ki zaten uyanık olmasalardı belediye başkanı olamazlardı) etkileri altındaki delegeleri iki tarafa paylaştırdı...
Kimi belediye başkanları "resmen" imza vermedi ama kiminin "noter imzası" cebindeydi...
***
Kılıçaroğlu "kalsın" diyen belediye başkanlarıyla Kılıçdaroğlu "gitsin" diyen belediye başkanları arasında büyük çoğunlukla bir fark yok...
Birisi "geleceğini" Kılıçdaroğlu "kalsın"da gördüğü için orda dursa da kimisi "geleceğini" Kılıçdaroğlu "gitsin" de gördüğü için Muharrem İnce'nin orda duruyordu...
Al birini vur ötekine...
CHP ve Kılıçdaroğlu'nun bunların hepsinden kurtulmadan başarılı olması mümkün değil...
***
Kılıçdaroğlu il ve ilçe kongresi öncesi belediye başkanlarına "örgüte karışmayın" talimatı verdi...
Hangisi buna uydu?
Hangisi örgütlere karışmadı?
Bırakın il ve ilçe kongrelerini hangisi kurultay süreçlerine "müdahil" olmadı?
***
Bugün imzacı olan veya imza vermeyen belediye başkanlarının esas olarak yaptıklarına ve yapmadıklarına bakmak gerekiyor...
Kendini halktan ve partiden üstün gören belediye başkanlarından CHP kurtulmalıdır...
Kendini seçilmiş sultan sanan belediye başkanlarından CHP kurtulmalıdır...
CHP'nin kurtuluşu bu belediye başkanlarından kurtuluştan geçiyor...
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
Yorum güzel ama atladığınız bir nokta var Sayın Muharrem ince Genel Başkan olduğumda her aday belirlemede sandık vaadi vermişti yanlış hatırlamıyorsam ve destek veren başkanlara bunu bildiği halde destek verdiği düşüncesindeyim ya sizin gözünüzden kaçtı yada görmek istemiyor ve algı yaratmaya çalışıyorsunuz saygılar.
Teşekkürler. İlk deta CHP siyasetini doğru okuyan bir kaleme denk geldik. İnanın bu yazının altına milyonlarca insan imza atar.
Daha başvurular devam ediyorken ben kesin adayım diyen isimler var. Üstelikte seçim sözlerini yerine getirmemiş ama halka yalan söyleyen isimler var İstanbul’da. Belediye borç içindeyken bunu söylüyorlar.
Aklımdan geçenleri yazıya dökmüşsünüz, Hatay BŞB başkanı örneğinde görüldügü üzere, kendini CHP'li bile görmüyor ve birçok yerde ben kendini MHP'li olarak takdim edebiliyor, ben ÇAKMA CHP'liyim diyebiliyor. Hatay BŞB'sin olmadan önce de kendisi AKP Antakya belediye başkanıydı, akp kendisini kapının önüne koyduktan sonra birileri bunu alladı, pulladı önümüze adayımız budur, kimse sesini çıkarmasın gitsin oyunu versin dedi Genel merkez, bizlet de tıpış tıpış gittik oyumuzu verdik. Biz HBŞB başkanı seçmemişiz meğer Lütfu Savaş gökten bize zembille indirilmiş, allahın bize bir Lütfü gibiymiş gibi davranmaya ve CHP lileri dışlamaya başladı, ne kadar MHP'li, AKP'li var başa onları getirdi, yani Başlar ayak, Ayaklar baş oldu. 24 Haziran'da gitti genel merkezde liste değiştirdi, 21 Mayıs'ta listenin değiş-tiği gün gittim (55) yıldır mensubu olduğum CHP'den istifa ettim. Lütfu Savaş tekrar aday gösterilirse CHP Hatay'ı AKP'ye teslim etmeye hazır olsun. Benim kişilerle işim olmaz, beni bilen bilir. Benden söylemesi.
Aynen katılıyorum. Ama bu katıldığım yapılması gereken işlerin yarısı. Öteki yarım ise örgütlerin tüzük ve yönetmeliklerde yazdığı gibi davranıp,parti suçu işletmenleri.
Birtek yük var. Yük de o. Yükleyende o. Parti tabanı yani ayırımsız tüm üyeler. Şöyle bir bakınca üyelik gereklerini yerine getirmekten aciz kukla çıkarcı bir üye topluluğu. Bunlardan ne beklenir ki? Hür şrade mi? Her üye hakkını da haddini de bilerek parti çalışmalarında gereğini yapmalıdır.