loading
close
SON DAKİKALAR

CHP bu seçimlerde neyi başardı neyi başaramadı?

İmambakır Üküş
Tarih: 27.06.2018
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: Vişne Haber Ajansı - www.istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş; Kılıçdaroğlu, Millet İttifakıyla Türkiye için tarihsel önemde bir "tarihsel uzlaşma"nın adımını attı. Kılıçdaroğlu, "sıfır baraj" önerisiyle çok daha geniş, içinde HDP'nin de olduğu bir ittifak için girişimde bulundu. Ancak itirazlar yüzünden ittifak İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP ile sınırlı kaldı. İlk defa merkezde yer alan milliyetçi, muhafazakar, dindar merkez sağ ve sol güçler bir araya geldi...

CHP bildiğiniz gibi...
Daha seçim sonuçları kesinleşmeden CHP'de iç çatışmalar en sert boyutlara ulaştı...
Daha seçim sonuçları konuşulmadan CHP'de kurultay konuşulmaya başladı...
CHP'de kimse  kendisiyle yüzleşmeden fırsat bu fırsattır diye partiyi kırıp döküyor...

***

AKP ve MHP baskın seçimle Türkiye'yi istediği gibi biçimlendirmeyi hedefledi...
Baskın seçim kararında hedef iki partiyi Meclis dışında tutarak Türkiye'yi 2.5 (iki buçuk) partili bir sisteme mahkum etmekti...
Amaç İYİ Parti ve HDP'yi Meclis dışında tutmaktı...

***

AKP, MHP, BBP ve HÜDA-PAR'ın oy toplamı %62'yi geçiyordu...
Seçimi CHP ve Erdoğan ikileminde kilitleyerek her koşulda kazanmayı hedeflemişti...
Her ne kadar Erdoğan ve AKP kazanmışsa da aslında iktidar bloğu %10'nun üzerinde bir oy kaybetmişti...
AKP ise BBP desteğine rağmen seçimlerde %7 oy kaybetmişti...

***

CHP, partide ve kamuoyunda coşku ve heyecan yaratan bir adayla cumhurbaşkanlığı seçimine katıldı...
CHP bütün kampanya boyunca partiyi tamamen geri çeken yalnızca cumhurbaşkanı adayını öne çıkaran bir kampanya yaptı...
Muharrem İnce'nin yaptığı hiçbir toplantıda, hiçbir mitingde, hiçbir etkinlikte CHP logosu ve bayrağı kullanılmadı...
"Herkesin" ve "hepimizin" cumhurbaşkanı sloganıyla kampanya yürütüldü...

***

Muharrem İnce "Herkesin cumhurbaşkanı" olma iddiasıyla yola çıktığı ilk anda "parti rozetini" çıkardı ve "Türkiye rozeti" taktı...
Muharrem İnce Erdoğan karşısında bir nevi "çatı adayı" gibi oldu...
Zaten CHP ve Kılıçdaroğlu her yerde Muharrem İnce'ye oy isterken bir tek Muharrem İnce bütün kampanya boyunca yalnızca kendine oy istedi, CHP'ye hiç bir yerde oy istemedi...
Bir tek istisnası Çorlu mitingiydi, Muharrem İnce Çorlu mitinginde "mitingi Emre Köprülü için yaptığını" söyledi yine CHP'den çok Emre Köprülü için oy istedi ama sonuç tam tersi oldu, CHP Tekirdağ'da oy kaybetti...

***

Muharrem İnce coşkulu ve heyecanlı bir kampanya yürüttü...
O coşku ve heyecan Muharrem İnce'ye de sirayet etti...
İstanbul mitingindeki coşku sahneye çıkan Muharrem İnce'nin gözlerini yaşarttı...
Ancak her şeye rağmen beklenen sonuç alınamadı...

***

CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemesi partide ne kadar coşku yarattıysa milletvekili listelerinin belirlenmesiyse o kadar hayal kırıklığı yarattı...
CHP'de sorun kimin yazılmadığı değil kimin yazıldığıydı...
Eğer bazı isimleri yazmıyorsanız, eğer bazı milletvekillerini yazmıyorsanız yazdıklarınız yazmadıklarınızdan her yönüyle daha iyi olmalı...
Eğer bazılarını yazmadıysanız ve bazılarını yazıyorsanız yazdıklarınızın partiye katkısı olmalıdır...

***

Hangi ilde CHP yeni milletvekili kazandı...
Hangi ilde CHP oylarını artırdı...
Muğla hariç bildiğim kadarıyla hiç yok...
Bir de ittifak dolayısıyla bugüne kadar milletvekili çıkaramadığı 13 il var...

***

İstanbul, Ankara'da, İzmir başta olmak üzere bir çok ilde milletvekili sayısı arttı...
Ankara ve İstanbul'da bırakın yeni milletvekili kazanmayı CHP milletvekili kaybetti...
Başta İstanbul olmak üzere listelere öyle isimler yazılmıştı ki gerçekten o isimleri yazmak için akıl tutulması yaşanmış olması gerekirdi...
Sarıyer'de meclis üyesini, Kağıthane'de siyaset yapanı 1. bölgeye, İstanbul 1.bölgede siyaset yapanı 2.bölgeye yazıyorsun ve İstanbul'da, Ankara'da sonuç ortada...

***

Muharrem İnce kampanyası ne kadar görünür, heyecanlı ve coşkuluysa CHP'nin milletvekili seçimi kampanyası o kadar sönük ve sinik yürütüldü...
Sanki kampanyanın başındakiler CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nu "görünmez" kılmak için çalışıyorlardı...
Bırakın etkili, coşkulu, heyecanlı bir seçim kampanyası hiçbir yerde CHP ve Kılıçdaroğlu öne çıkarılmadı; bir çok il ve ilçede Kılıçdaroğlu afişleri ve pankartları bile olmadı...
Olabilecek en kötü, kötü yapılmak istense bile yapılmayacak ölçüde kötü bir kampanya yapıldı...

***

CHP'den HDP'ye ve İYİ Parti'ye oy gideceği çok belliydi...
HDP'nin baraj sorunu vardı ama İYİ Parti'nin baraj sorunu yoktu...
Ancak CHP'nin seçim kampanyasının yürütenler bu oy kayışlarını önlemek için hiçbir çaba göstermediler...
Tam tersine sanki CHP'nin oy kaybetmesi; sanki HDP ve İYİ Parti'ye oy gitmesi için çalıştılar...

***

Yazılmayan milletvekillerinin büyük çoğunluğu Muharrem İnce'ye oy istediler ama CHP'ye oy istemediler...
Hatta büyük çoğunluğu CHP'ye oy verilmemesi için çalıştılar...
Aday olamayanların büyük çoğunluğu da o psikolojiyle hareket ettiler...
Birçok yerde CHP'nin yazılmayan kadroları HDP veya İYİ Parti'ye çalıştılar...

***

CHP uzun bir zamandır bir "hata" yapıyor...
CHP Alevileri çantada "keklik" gibi görüyor...
CHP herkesi dikkate alıyor ama ne yazık ki Alevi-Bektaşi kurumlarını hiç dikkate almıyor...
Hele son zamanlardaki "CHP Alevi partisi oldu" söyleminin etkisiyle Alevi-Bektaşi kurumlarıyla yan yana görünmemeye çalıştı...

***

CHP'den HDP'ye ve İYİ Parti'ye giden oylarda önemli oranda Alevi-Bektaşi seçmenin oyu var...
Bir bölümü HDP'nin barajı aşması için olsa da başta İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Antalya ve İzmir'deki oy kayışında dayanışmanın yanı sıra tepki oyları var...
İstanbul'da CHP'nin aldığı oya ve HDP ile Demirtaş'ın aldığı oy farkına bakın oranın dayanışmanın ötesinde olduğunu görürsünüz...
Ancak CHP genel merkezi ne İstanbul il örgütü ve de adayları bunu önlemek için kılını bile kıpırdatmadı...

***

Muharrem İnce bağımsız aday değil, CHP'nin adayı olarak oy aldı...
Muharrem İnce'ye oy veren CHP seçmeninin bir bölümü İYİ Parti'ye bir bölümü HDP'ye oy verdi, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş'ın aldığı oya bakın birde parti olarak aldıkları oya bakın görürsünüz...
Muharrem İnce'nin aldığı oydan çok toplumda yarattığı heyecan ve umut önemli...Seçim gecesi yapılan "hatalar" olmasaydı bugün o heyecan ve umut çok daha yüksek olacaktı...

***

CHP ve Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin aldığı oydan bağımsız olarak başardığı çok önemli şeyler de var...
CHP ve Kılıçdaroğlu bütün tepkileri ve oy kayıplarını göze alarak Türkiye'nin demokratikleşmesi için önemli bir adım attı...
AKP'nin ve MHP'nin YSK eliyle seçime girmesini engellemek istenen İYİ Parti'ye 15 milletvekilinin geçişini sağlayarak AKP'nin ve MHP'nin oyununu bozdu...

CHP ve Kılıçdaroğlu bütün tepkileri, suçlamaları ve oy kayıplarını göze alarak HDP'nin barajı geçmesi için destek oldu...

***

Kılıçdaroğlu, Millet İttifakıyla Türkiye için tarihsel önemde bir "tarihsel uzlaşma"nın adımını attı...
Kılıçdaroğlu, "sıfır baraj" önerisiyle çok daha geniş, içinde HDP'nin de olduğu bir ittifak için girişimde bulundu...
Ancak itirazlar yüzünden ittifak İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP ile sınırlı kaldı...
İlk defa merkezde yer alan milliyetçi, muhafazakar, dindar merkez sağ ve sol güçler bir araya geldi...

***

Aslında ittifakı oluşturanlar da, Türkiye de bu ittifakın "kıymetini" bilemedi...
Herkes bunu "baraj sıfırlama" girişimi olarak algıladı...
Bunun içinde ittifakı oluşturan partilerin liderleri birlikte toplumun önüne çıkamadı...
Bu ittifak seçim sonuçlarından bağımsız olarak "tarihsel" önemde bir ittifaktır, mutlaka büyütülerek ve genişletilerek devam ettirilmelidir...

***

CHP ve Kılıçdaroğlu Türkiye'de demokrasinin önünü açtı...
Eğer CHP ve Kılıçdaroğlu'nun stratejik hamleleri olmasaydı bugün HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi Meclis'te olmayacaktı...
Eğer CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun stratejik hamleleri olmasaydı CHP yıllardır milletvekili çıkaramadığı 13 ilden milletvekili çıkaramazdı...
Eğer CHP'nin stratejik hamleleri olmasaydı bugün İYİ Parti ve HDP'nin milletvekillerini büyük çoğunlukla AKP'nin veya MHP'nin olurdu...

***

Kılıçdaroğlu'nun "HDP'nin barajı geçmesi gerekir" söylemi CHP'ye oy kaybettirmesine rağmen devam ettirildi...
CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun bu tavrı CHP seçmeninin bir bölümünün HDP'ye oy vermesinin yolunu açtı...
CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun bu tavrına tepki gösteren bir bölüm CHP seçmeni ise Cumhurbaşkanlığında Muharrem İnce'ye oy verdi ama milletvekilli seçiminde tepki olarak İYİ Partiye oy verdi...
Bu tavır belki CHP'ye oy kaybettirdi ama demokrasiye çok şey kattı...

***

Gerek Kılıçdaroğlu'nun gerekse Muharrem İnce'nin HDP konusundaki tavrının önemi oy üzerinden değerlendirilemez...
HDP'yi dışlamak dışarıda çok "milliyetçi" bir tavır gibi görünse de aslında "bölücülüğe" en büyük hizmet tavrıdır...
Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce seçim kampanyası boyunca sergiledikeri tavırla, her ne kadar şimdilik oy kazandırmadıysa da Kürt seçmenle CHP arasındaki "uçurum"u ortadan kalırdı...
Zaten kampanyanın her alanında bunu görmek mümkündü...

***

Her şeye rağmen bu seçimde en büyük oy kaybını yaşayan AKP oldu...
Tek başına iktidar olmaktan çıktı, koalisyona mecbur ve mahkum oldu...
Bütün tuzaklara rağmen HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi Meclis'te yer aldı...
Ama da önemlisi bu sürecin mimarı ve önderi CHP oldu...

***

CHP seçim sonuçlarıyla yüzleşmek yerine "o gitsin ben geleyim" tartışmasının kurbanı oldu...
Daha YSK'nın kesinleşmiş sonuçları bile ortaya çıkmadan CHP'de "iç kavga başladı" görüntüleri yaşandı...
CHP birbirini ötelemeden, bir birine hakaret etmeden konuşmanın, tartışmanın yolunu bulmalı...
Ama daha önemlisi kendisiyle, CHP gerçeğiyle yüzleşme cesaretini ve yolunu bulmalı...

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Selahattin DEMİR

24 Haziran seçimlerinden sonra okuyuşum eni yi en akılcı.yol gösterici,uzlaştırıcı yorum.Kutluyorum.Her CHP’linin okuması gereken bir yazı.Teşekkür ederim.

07.07.2018, 11:26
Mustafa YILDIZ

K.Kılıçdaroğlu ve M.İnce başarılıdır.Aynen Katılıyorum...

28.06.2018, 09:23
avni kurtuldu

24 Haziran seçim sürecinde ayrı ayrı K.Kılıçdaroğlu ve M.İnce başarılıdır.
K.Kılıçdaroğlu tarihi bir manevrayla 15 milletvekili operasyonunu gerçekleştirmiştir. Ayrıca Millet İttifakı ile AKP-RTE ve Bahçeli'nin kimyasını bozmuştur. M.İnce'yi CB adayı göstermekle Türk siyasi tarihinde inanılmazı başarmıştır.
M.İnce ise inanılmaz bir performans göstererek hepimizin gururu ve umudu olmuştur.
İki güzide insandan birini yok saymanın ya da yok etmeye çalışmanın anlamı nedir?
Aslında savaş K.Kılıçdaroğlu'nun ve M.İnce'nin arkasında dizilmiş koltuk pususuna yatanların arasında geçmektedir.
Yapılması gereken K.Kılıçdaroğlu ve M.İnce'nin el ele vererek partinin örgüt yapısını sağlıklı hale getirip parti içi demokrasiyi tesis etmeleridir.

27.06.2018, 22:01
Yorum Yap

Facebook Yorumları