İmambakır Üküş; CHP'nin Tezkere Oylamasına katılması; 'evet' veya 'hayır' demek RTE’nin 'keyfiliğini' ve 'hukuksuzluğunu' onaylamak demektir…
Meclisin gündeminde yine “tezkere” var…
Bu meclis ki, RTE tarafından “Yok” sayılmış ve Türkiye yeniden seçime gidiyor…
7 Haziran’dan bu yana “yok” hükmünde olan meclis, bugün “var” olacak ve yeni bir savaş “tezkere”sine “evet” diyecek…
***
Sarayın ve hükümetin ülkeyi adım adım bir “savaş”a sürüklediği ortada…
Ama daha önemlisi, şu anda ülkeyi yöneten “meşru” bir hükümet yok…
Şu anda iktidarda meclisten güvenoyu almış bir hükümet yok…
Şu andaki hükümet sarayın atadığı bir hükümet…
***
CHP, geçmişte benzer “tezkere”lere “Hayır” demişti…
Hem de mecliste “güvenoyu almış” bir AKP hükümeti varken…
Şu anda meclisin hiçbir “temsil” yetkisi yok…
Daha önemli meclis RTE tarafından “fesh” edilmiş…
Şimdi “yok” hükmümde olduğu bizzat RTE tarafından ilan edilen meclis, bu kararı almaya çalışıyor…
***
CHP “Savaşa” karşı olduğunu söylüyor…
1 Eylül’de CHP örgütleri Türkiye’nin dört bir yanında “BARIŞ” etkinlikleri düzenliyor…
Suriye’deki Savaşın ülkesinden savurduğu insanların ve çocukların cansız bedenleri kıyıya vuruyor…
Irak ve Suriye’de on binlerce insan hayatını kaybetmiş…
Milyonlarca insan yurdundan sürgün durumunda…
***
CHP, hangi gerekçeyle dün “hayır” dediği “Tezkere”ye bugün “evet” diyor…
CHP’nin bu tavır değişikliğinin ardında “korku siyaseti” var…
CHP, “korku siyasetine” teslim olmuş durumda…
AKP ve MHP’nin yapacağı “kirli propaganda” ve “HDP ile yan yana” düşmek korkusu, CHP’yi teslim almış durumda…
***
CHP, HDP ile yan yana düşmemeyim derken AKP ve MHP ile yan yana düştüğünün farkındamı?
HDP ile aynı “çizgide” oldukları propagandasına karşı “önlem” AKP ve MHP ile aynı “çizgi”de buluşmak olmamalı…
CHP, ‘’Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesini her koşulda tavizsiz savunmalı ve bu “meşru” olmayan hükümetin hiçbir girişimine “evet” demelidir…
***
Barış ne AKP’nin ne de HDP’nin tekelinde değildir…
Tam tersine AKP ve HDP’nin birlikte yürüttükleri “çözüm süreci” Türkiye’yi bu hale getirmiştir…
CHP; AKP ve HDP’ye rağmen hem ülkede hem de dünya da “Barış”ı ısrarla ve tavizsiz bir şekilde savunmalıdır…
Emperyalizme, “tavır” alamayanların “Barış”ı savunamayacağı gerçeğinin bilinciyle CHP, “Barış” mücadelesinin öncüsü olabilmelidir…
***
CHP’ye egemen olan “korku siyaseti” aslında CHP’yi siyasetsiz bırakıyor…
Ama daha kötüsü AKP’nin ve MHP’nin peşine takıyor…
“Türban” olaylarında bu “korku siyaseti”, CHP’yi AKP ve MHP’nin kuyruğuna takmıştı…
Şimdi; “Tezkere” olayında da bu “korku”lar yine CHP’yi AKP’nin ve MHP’nin kuyruğuna takıyor…
***
CHP, meclise katılmalı ve neden bu ”Tezkere”ye “Hayır” dediğini Türkiye’ye anlatmalıdır…
Ama daha önemlisi RTE tarafından “keyfi” ve “hukuksuz” bir şekilde “fesh” edilen bu meclisin bu kararı alamayacağını ilan ederek, oylamaya katılmamalıdır…
Oylamaya katılmak; “evet” veya “hayır” demek RTE’nin “keyfiliğini “ve hukuksuzluğunu” onaylamak demektir…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni